Afyonkarahisar'daki NG Güral Termal Otel'de AK Parti'nin gerçekleştirdiği 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kapanış konuşmasıyla sona erdi. 30 Mart seçimlerinde milletin AK Parti'ye 'paralel yapı ile mücadele et' talimatı verdiğini vurgulayan Erdoğan, devletin içindeki çeteyi temizlemede kararlı olduklarını dile getirdi. 'Karşımızda mertçe ortaya çıkan, iddialarını ortaya koyan bir yapı yok. Bu öyle bir yapı ki, sütün içine karışmış pis suya benziyor. Dışardan baktığınızda o pis su anlaşılamazsa, bu yapı da maalesef bakmakla görülemiyor. Amaçları için her yol bunlara meşru. Yalanla, takiyeyle, sinsice gizlenmek suretiyle olduğundan farklı görünerek hücrelere sirayet etmişler. 35 yıl boyunca o ak sütün içine sızmışlar, orada her türlü hileyi kullanarak gizlenmişler' diyen Erdoğan, şebeke üyelerinin en asgari insani vasıflardan dahi yoksun olduğunu kaydetti. 'Karşımızda mert bir düşman olsaydı, yenilgiyi kabul edip kenara çekilirdi' diyen Erdoğan, 'nefes aldığı müddetçe' bu yapıyla mücadeleden vazgeçmeyeceğini belirterek şunları söyledi:
'Şundan emin olunuz ki bu yapının ayakta kalması, Türkiye'ye yeni zararlar vermesi artık mümkün değildir. Bu yapının ana kaynakları köreltildi. Anadolu'da, Trakya'da bir hizmet örgütü olduğunu zannederek destekleyen vatandaşlarımız bu yapıyla aralarına mesafe koymaya başladılar. Çocuklarını okullarından almaya başladılar. Şu anda tabi okullar henüz kapatılmadı, herkes kesin kararını veremiyor. Uluslararası platformlarda gerçek yüzleri görülmeye başlandı. Adana'da İstanbul'da Ankara'da yürekli savcılar, hakimler mesleklerinin gerektirdiği vicdani sorumluluğu üstlendiler, vatanseverce adımlar atıyorlar.
Paralel yapıyla mücadelenin bir cadı avına dönüşmesini ikide bir konuşuyorlar. Bu ülkeye ihanet edenlerin görevlerini değiştirmek cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin. Bu sıradan bir mücadele değil.'
'Partimize, ekonomiye, kardeşliğimize saldırdılar. Filistin davamıza, Mısır'daki demokrasi davasına, Suriye'deki insanlık davasına saldırdılar. MİT TIR'ları üzerinden, Dışişleri'ndeki gizli toplantı üzerinden bayrağımıza, toprağımıza saldırdılar. Susanı tarih affetmeyecek. Nefes aldığım sürece unutmayacak ve affetmeyeceğim. Çok iyi tanıyorum bunları. Artık çok iyi öğrendim. Ama ben bunların bu kadar yalancı, bu kadar müfteri olacaklarına inanmıyordum. Ama yaşayınca bunları öğrendik. 2010 bize çok şey öğretti. Ondan sonraki süreçte işte her şeyi açık açık görmeye başladık.'
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde birilerinin AK Parti'de fitne çıkarmaya çalışacağı uyarısı yapan Erdoğan, 'Adayımız kim olursa olsun, kim cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin. Davamızın seyrinde en küçük bir sapma olmayacaktır' dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: 'Bizim çok sağlam çatımız var. Birileri çıkmış 'çatı aday' diyor. 30 Mart'ta milletin estirdiği rüzgar bunların çatılarını uçurdu. Şimdi yeni çatı kurmaya çalışıyorlar. CHP genel müdürü ne diyor? Adayımız MHP'nin desteğini alacak diyor, Kürtlerin desteğini alacak diyor, sosyalistlerin desteğini alacak diyor. E haliyle, hem ulusalcı hem milliyetçi hem sosyalist hem kucaklayıcı hem faşist olacak. Gerek bozkurt işareti, gerektiğinde zafer işareti yapacak. Aslında Pensilvanya'daki hocaları bu tanıma uyuyor ama onun da üniversite mezuniyeti yok, sıkıntı burada. Biz de bunların adaylarını merakla bekliyoruz. Ödünç oyla, taşıma suyla çatı kurulmaz. 10 Ağustos'ta millet bir kez daha onlara öğretecek.'
Başbakan Erdoğan, paralel yapıyla mücadelede hukukun dışına çıkmayacaklarını belirtti. Bunun yanında inançlı kesimlerin, cemaatlarin ve dayanışma ruhunun yıpratılmasına da meydan vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, 'Sütün içine karışmış bu pis suyu, gerek kaynatarak gerekirse moleküllerine ayırarak sterilize edeceğiz' diye konuştu. Erdoğan, MGK sonuç bildirgelerini de hatırlatarak 'İllegal yapılanmalara karşı devlet her türlü tedbiri alır' dedi.
Başbakan Erdoğan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmaya ilişkin tepkisini şu sözlerle sürdürdü: 'İnsanda en başta bir nezaket olur. CHP kurultayında değil, Danıştay kürsüsündesin. Devlet protokolüne karşı yapılan bu saygısızlık, aslında tek bir şahsın değil, bir zihniyetin değişmez ruh halidir. Her yıl dönümlerinde biz nezaketle, anlayışla, hoşgörüyle kutlamalara katılıyoruz. Ama birileri bunu bir fırsat olarak görüp o kürsüleri siyasetçiye fırça çekebileceği imkan olarak görüyor. Siz kimsiniz, siyasetçiye ayar verme cürretini kendinizde görüyorsunuz? Seçilmişlere kibirle parmak sallamaya hiçbir zaman hakkınız yok. Bunların dedebabalarının alışkanlığıydı bitti, artık mazi oldu. Bu törenlerin her yıl ihtilalci zihniyet tarafından siyasetçiye ayar verme ayinlerine dönüşmesinden de çok rahatsızız. Bunu da bir usûle bağlayacağız. Ve bu makamda olduğum sürece de bundan böyle bunların konuşacağı yere hiçbir zaman katılmam.'
AKParti'nin Afyonkarahisar kampı Başbakan Erdoğan'ın kapanış konuşmasıyla sona erdi. Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyeleri kapalı oturumda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de gündeme geldiği görüşmelerde Erdoğan, Köşk'e çıkması durumunda anayasadan kaynaklanan tüm yetkilerini kullanacağını vurgulayarak 'Ben protokol cumhurbaşkanı olmam' dedi. Kampa katılan vekiller, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığını kesin gördüklerini ifade etti. Kapalı oturumlarda Erdoğan'ın 'Cumhur, başkanını seçecek' ifadesi dikkat çekti.
Erdoğan, bir milletvekilinin 'Siz cumhurbaşkanı olursanız, Yıldırım Akbulut gibi bir emanetçi başbakan kaygısı oluşturmaz mı?' şeklindeki sorusu sonrası 'üslup' uyarısı yaptı. Erdoğan'ın 'Bu tür laflar bizi incitir, bunu duymamış olayım' dediği, ayrıca 'Bir kere ANAP ile AK Parti'nin kıyaslanması doğru olmaz. Bizim değerlerimizle ANAP'ın değerleri çok farklıdır. Bizim değerlerimiz AK Parti'nin ANAP'laşmasına izin vermez' ifadelerini kullandığı öğrenildi.
Kapalı oturumda vekillerin çözüm sürecine ilişkin sorularıyla da karşılaşan Erdoğan, 'Süreç taviz vermeden devam edecek' dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı da isim vermeden eleştiren Başbakan, Kışanak'ın 'Diyarbakır'dan çıkan petrolden pay istemesini' hatırlattı. Erdoğan, 'Diyarbakır'dan ne kadar petrol çıkıyor ki? Bizim genel bütçeden Diyarbakır'a ayırdığımız paydan daha az eder' diye konuştu.
Başbakan Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, NG Güral Termal Otel'de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, 'Sevgi Evleri Projesi' kapsamında aralarında sevgi evlerinde kalan çocukların da bulunduğu 'Anneler Günü' programına katıldı. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve şehit annesi Eşe Eğerci ile sohbet etti. 81 ilden gelen annelerle buluşan Erdoğan'ın, program sırasında zaman zaman gözlerinin dolması dikkat çekti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, kadın ve çocuğa yönelik şiddet olaylarına değinerek şunları söyledi: 'Kadına el kaldıran insanlığa el kaldırmıştır, çocuğa el kaldıran, şiddet uygulayan, bir insan dahi olamayacak derecede alçalmıştır. Son hazırlığını yaptığımız yasa tasarısı, bu konuyla ilgili cezaları ciddi manada artıran bir yasa tasarısı olacaktır. Böyle 'bir kapıdan gir, öbür kapıdan çık' yok... Çok ciddi ağır cezalar getiren bir yasal düzenlemeyi Meclis'e gönderiyoruz.'
