Slovakya'nın 20. bağımsızlık yıl dönümü vesilesiyle verilen resepsiyona katılarak bir konuşma yapan Bağış, Türkiye'nin Slovakya'nın NATO üyeliğini desteklediğini, Slovakya'nın da Türkiye'nin AB üyeliğine destek veren ülkeler arasında yer aldığını söyledi. İki ülkenin birçok ortak noktası bulunduğunu belirten Bağış, bu ortaklığın sadece geçmişe özgü değil, ülkelerin geleceğe yönelik perspektiflerinde de görüldüğünü kaydetti.
Ülkeler arasındaki ticaret hacmine de değinen Bağış, 2002'de 145 milyon dolar olan ticaret hacminin şu an 1.4 milyar dolara ulaştığını belirterek, bu artışın aynı zamanda büyük bir potansiyelin varlığının bir göstergesi olduğuna işaret etti.
Bağış futbolun, hem Türkiye hem de Slovakya'da hayatın önemli bir parçası olduğunu belirterek, 2012'nin en güzel golünü atan Fenerbahçe'nin Slovak oyuncusu Miroslav Stoch'u kutladı. Türkiye'de birçok Slovak futbolcu olduğuna değinen Bağış, Trabzonspor'da Marek Sapara ve Robert Vittek, Beşiktaş'ta da Filip Holosko'nun bulunduğunu hatırlatarak, "Bu futbolcular ülkeler arasında önemli bir köprü oluşturuyor" dedi.
Resepsiyon çıkışında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bağış, son dönemde AB içinde yaşanan tartışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Son dönemde AB içinde İngiltere'nin başını çektiği tartışmalara değinen Bağış, AB içindeki birtakım kuralların, özellikle oy birliği şartının, maalesef kurumu artık çalışamaz hale getirdiğini belirtti.
İngiltere Başbakanı David Cameron'un, partisinin tekrar seçilmesi halinde 2015'de AB üyeliğini referanduma sunacağına ilişkin yaşanan tartışmalar hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Bağış, İngiltere'nin çağrısını da Hollanda'nın buna tepkisini de aslında reform çağrıları olarak değerlendirdiğini söyledi.
Bağış, "İnsanlık tarihinin en kapsamlı barış projesi AB'dir. AB projesi, Avrupa kıtasında 60 yılı aşkın bir süredir, barışın ve istikrarın güvencesi olmuştur" dedi.
Bağış, İngiltere'nin çağrısının bazı konularda ülkelerin ulusal karar mekanizmalarının güçlendirilmesi, bazı konularda Brüksel'in değil, ülkelerin kendi içerisinde alınacak kararların önemsenmesine yönelik bir çağrı olduğunu ifade ederken, "Aslında bu, AB içinde uyuyan bazı zihinlerin uyanmasına vesile olabilecek bir çağrıdır" değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere Başbakanı Cameron'un sözkonusu çağrısının hem iç politika hem de dış politika açısından önemli bir hamle olduğuna işaret eden Bağış, bunun aynı zamanda çok stratejik bir hamle olduğunu da kaydetti.
Yaşanan tartışmanın aslında yıllardır Türkiye'nin AB'ye yapmaya çalıştığı bazı uyarıların, AB içindeki bazı ülkeler tarafından artık idrak edilmeye başlandığının bir göstergesi olduğunu vurgulayan Bağış, "Biz bu süreci takip edeceğiz. Bizim için önemli olan, kimlerin üye olup kimlerin üye olmadığından daha çok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşam standartlarının Avrupa standartlarının ortalamasının üzerine çıkmasıdır. Yani cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder, vizyoner lider Atatürk'ün hedef gösterdiği, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmasıdır" dedi.
Bağış açıklamasında, Almanya'daki otobanların standartlarının Türkiye'de sağlanabilmesinin, İtalya'daki moda standartlarının Türkiye'de yakalanabilmesinin, İngiltere'deki eğitim sistemini, İsveç'teki sosyal hakları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşayabilmesinin amaçlandığını belirtti.
"Bu yüzden de bizim reformlarımızı yürütmemiz gerekiyor. Atmamız gereken adımlar AB için atılan adımlar değildir, attığımız adımlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşam standardını yükselten adımlardır" diyen Bağış, reforma devam edileceğinin altını çizdi.
