TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bazı milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu'na başörtülü olarak geleceği konusundaki tartışmalara ilişkin, "Elbette farklı düşünenler olabilir. İtirazlar da olabilir. Bunlar da yine bir demokratik nezaket ve üslup içerisinde söylenebilir. Ama toplum bu konuyu çözdüğüne göre bizim de meseleyi öylece kabul edip siyaset yapan insan olarak ve TBMM olarak toplumun gerisine düşemememiz gerekir" dedi.
Çiçek, Meclis'te gazetecilerin, yarın Genel Kurul'a bazı milletvekillerinin başörtülü olarak geleceğine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bu konuda yazılanları okuduğunu, tartışmaları dinlediğini belirten Çiçek, "Sayın milletvekilleri nasıl gelir, ne zaman gelir, bu benim bileceğim bir şey değil. Kendi takdirleridir" ifadesini kullandı.
Başörtüsü konusunun, Türkiye'nin çeyrek asırdır bir zamandan beri en çok tartıştığı konulardan biri olduğunu vurgulyan Çiçek, şunları söyledi:
"Bu konuda açıklama yapmayan siyasetçi yok. Siyasi partilerimizin genel başkanları dahil, öncelikli gündem maddesi olduğu için geçmişte de herkes bu konuda açıklamalar yaptı. Genelde de bu açıklamalar pozitif açıklamalardır. Hatta zaman olmuştur ki bunu herkes sorun olarak kabul ettiği için, 'bunu ben çözerim' tarzında da topluma vaatler olmuştur.
Ama maalesef bu tartışmalar sırasında bir çok mağduriyetler yaşandı, sıkıntılar oldu. Bir kısım siyasi gelişmelere bu türlü çabalar, gayretler açıklamalar gerekçe teşkil etti. Ama memnuniyetle gördüğüm bir husus var ki bizim toplumumuz gerçekten son derece demokrasiyi benimsemiş, özümsemiş olgun bir toplum. Bizim halkımızın böyle bir demokratik olgunluğu var ve her türlü takdirin de üzerindedir.
Siyasi partilerimizin olumlu mesajları ve katkılarıyla da bugün bu sorun toplumun gündeminde olan bir konu olarak da gözükmüyor bana göre. Bu sorun çözüldü, üniversitelerimizde çözüldü, sokakta çözüldü, bir çok yerde çözüldü ve herkes de katkı verdi.
Biz de milletvekilleri olarak, bu toplum adına burada görev yapan insanlarız. Elbette bize düşen, toplumun bir demokratik olgunlukla, töleransla, hoşgörüyle çözdüğü bu konuyu bizim de aynı olgunlukla karşılamamız ve değerlendirmemiz gerekmektedir. Ben inanıyorum ki TBMM'de görev yapan her arkadaşımız, her sayın milletvekili ve siyasi partilerimiz de bu olgunluğu gösterecek, karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde konu, eğer böyle bir teşebbüs olacaksa, gereği ona göre takdir edilecektir."
Konunun bu çerçevede değerlendirmesinin daha uygun olacağını belirten Çiçek, "Elbette farklı düşünenler olabilir. İtirazlar da olabilir. Bunlar da yine bir demokratik nezaket ve üslup içerisinde söylenebilir. Meclis Genel Kurulu'nda söylenebilir, dışırarıda söylenebilir. Ama toplum bu konuyu çözdüğüne göre bizim de meseleyi öylece kabul edip siyaset yapan insan olarak ve TBMM olarak toplumun gerisine düşemememiz gerekir" diye konuştu.
Çiçek, "Yarın ki oturumu sizin yönetmeniz söz konusu olabilir mi?" sorusuna, "Hayır. Yarın Meclis için normal bir gündem. İşe olağanüstü bir anlam yüklemeyin. Olağanüstü hava vererek Türkiye'ye yeni bir kısım sıkıntılar yaşatmayalım. Toplumun çözdüğü bir konuyu siz de çözülmüş olarak kabul edin ve meseleye öyle bakın. Meclisimiz, inanıyorum ki kendisine yakışan bu olgunluğu gösterecek ve ben ide böyle bir Meclis'e mensup olduğum için büyük bir gurur ve ifutihar duydum ve bundan sonra da duyarım" yanıtını verdi.
Cemil Çiçek, "Gruplara herhangi bir sağduyu çağrısında bulundunuz mu?" sorusu üzerine, "Partilerimizin açıklamaları geçmişte de hep sağduyuluydu. Özel ilave bir sağduyuya gerek yok. Zaten sağduyulu olmak siyaset adamanın bariz özelliğidir. Öyle olur ve öyle de olacaktır" dedi.
