Bekaroğlu, yaptığı açıklama HAS Parti içindeki rahatsızlığı açkıça dışa vurdu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem'in "Talep onlardan geldi" çıkışı karşısında genel başkanları Numan Kurtulmuş'tan bir açıklama isteyen Bekaroğlu oldukça sert ifadeler kullandı.
Bekaroğlu, partilerinin kuruluş manifestosuna yazdıkları bir cümleyi Kurtulmuş'a hatırlatarak şunları söyledi: "Çift dil ve çift gündemimiz olmayacak, sizlerin dışında hiç kimseyle gizli bir ittifakımız olmayacak, halkımızın dışında hiçbir güç odağına dayanmayacağız". Bunun anlamı, siyasetimizde açıklığın esas olacağı, politikalara teşkilat mensuplarımız ve ahalinin ortak edileceğidir."
Partilerine oy veren seçmenin rencide olduğunu ifade eden Bekaroğlu, "Sayın Genel Başkanımızdan bir açıklama bekliyoruz. Bu açıklama artık kamuoyuna yapılması gerekmektedir, çünkü binlerce teşkilat mensubumuz ve bize oy veren 328 bin kişi bu gelişmelerden rencide olmuştur. Herkes bize sorular sormaktadır; sözümüze ilgi duyan, Genel Başkanımızı ve partimizi ilgi takip eden milyonlarca insan doyurucu bir açıklama beklemektedir." dedi.
Kurtulmuş'un AK Parti'ye geçeceği yönündeki spekülasyonlar konusunda her hangi doyurucu bir bilgilendirme yapmadığını vurgulayan Bekaroğlu, "Parti organlarında bu spekülasyonlarla ilgili hiçbir şey söylenmemiştir, Sayın Genel Başkanımız bu süreçle ilgili herhangi bir doyurucu bilgilendirme yapmamıştır. Buna karşılık iktidar partisinin sözcüleri teşkilat mensuplarımızı rencide edecek tarzda açıklamalarını sürdürmektedirler." şeklinde konuştu.
Son günlerde Halkın Sesi Partisi ve Genel Başkan Sayın Numan Kurtulmuş ismi etrafında sürdürülen spekülasyonlar üzerine aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
10 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tıkanmıştır. Türkiye'nin temel sorunları olduğu gibi ortada durmaktadır. Demokrasi konusunda alınan palyatif tedbirlerin dışında eşit yurttaşlık ve katılımı esas alan temel değişiklikler yapılmamıştır. Türkiye hala 12 Eylül anayasası ve kurumları ile yönetilmektedir. Abartılı büyüme rakamlarına rağmen gelir dağılımı uçurumu giderek artmakta toplumsal adalet sorunları büyümektedir. Komşularla sıfır sorun politikasının boş olduğu anlaşılmış Türkiye savaşın eşiğine getirilmiştir. AKP hükümeti her önemli olayda tökezlemektedir, artık kriz yönetemez hale gelmiştir. Ne yazı ki başta ana muhalefet partisi olmak üzere parlamentoda grubu bulunan partilerin hiç biri de hükümete alternatif olabilecek bir muhalefet sergileyememektedir.
Mevcut siyasi partilerin Türkiye'nin hayati sorunlarını çözmeleri şöyle dursun bizzat sorunların kaynağı olmaları yeni bir siyasi hareket olarak Halkın Sesi Partisi'ni ortaya çıkarmıştır. Siyaseti seçkinlerin iktidar oyununa dönüştüren egemen siyasi kültüre karşı halkın söz ve karar sahibi olması gerektiğini söylüyoruz. İmtiyazlara karşı eşitliği temel ilke edinen partimiz siyasetin her kademe ve sürecinde açıklığı ve insanların aktif katılımını esas alır. Halkın Sesi Partisi, "Ne siyasa/devlet ne piyasa, önce insan" sloganı ile yola çıkmıştır. İnsanların ekmeğini ve hürriyetini teminat altına almak siyasetimizin varlık nedenidir. "Hiç kimse rızık endişesi ve istikbal korkusuyla kimsenin önünde eğilmeyecek, kimseye kulluk etmeyecektir. Bu bizim itikadımızdır" demişiz.
İki yıla yakın bir zamandan beri insanı öne koyan siyasetimizi sürdürmekteyiz. İktidar ve parlamentodaki muhalefet partileri kimlikler üzerinden insanları bölmeye ve gerginlikleri tırmandırmaya devam ederlerken biz Uludere katliamından Suriye krizine, özelleştirmelerden afet yasasına, İDO soygunundan AVM'lere, çadırda yanan işçilerden cezaevinde yanan mahpuslara kadar her olayda ve şartta insanların yanında yer aldık, sorunların çözümü için insan merkezli öneriler getirdik.
Halkın Sesi Partisi bir ihtiyaca binaen doğmuştur. Bu ihtiyaç devam ediyor, biz imanımızı ve itikadımızı bozmuş değiliz. Partimiz kongre süreçleri ile kendisini yeniden kurmaktadır, bizler sözümüzün sahipleri olarak burada durmaya devam ediyoruz. Teşkilat mensuplarımız ve bize gönül veren insanların hukuku namusumuzdur, bu hukuku sonuna kadar koruyacağız.
Ben ve bu sözü itikat olarak algılayan teşkilat mensupları sürmekte olan spekülasyonların dışındayız. Parti organlarında bu spekülasyonlarla ilgili hiçbir şey söylenmemiştir, Sayın Genel Başkanımız bu süreçle ilgili herhangi bir doyurucu bilgilendirme yapmamıştır. Buna karşılık iktidar partisinin sözcüleri teşkilat mensuplarımızı rencide edecek tarzda açıklamalarını sürdürmektedirler. Bu üslup onların siyasi ahlaklarının sonucu olabilir ya da partimizi ve Sayın Genel Başkanımızı içinde bulundukları krizi aşmanın aracı yapmak isteyebilirler. Nitekim bu tarz ve üslubun iktidar partisinin ana karakteri olduğunu on yıldır yaşanan olaylardan zaten herkes biliyor.
Bizse kuruluş manifestosuna şu cümleleri yazmış bir siyasi ekibiz: "Çift dil ve çift gündemimiz olmayacak, sizlerin dışında hiç kimseyle gizli bir ittifakımız olmayacak, halkımızın dışında hiçbir güç odağına dayanmayacağız". Bunun anlamı, siyasetimizde açıklığın esas olacağı, politikalara teşkilat mensuplarımız ve ahalinin ortak edileceğidir.
Bütün bu spekülasyonlar ve özellikle iktidar partisi sözcüsünün "Talep onlardan geldi" sözünden sonra Sayın Genel Başkanımızdan bir açıklama bekliyoruz. Bu açıklama artık kamuoyuna yapılması gerekmektedir, çünkü binlerce teşkilat mensubumuz ve bize oy veren 328 bin kişi bu gelişmelerden rencide olmuştur. Herkes bize sorular sormaktadır; sözümüze ilgi duyan, Genel Başkanımızı ve partimizi ilgi takip eden milyonlarca insan doyurucu bir açıklama beklemektedir. "
