|

'Bunu sen Tayyip Erdoğan'a yutturamazsın'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Standart&Poors'un Türkiye'nin kredi notunu pozitiften durağana çevirmesiyle ilgili olarak, 'Bu tamamen ideolojik bir yaklaşım. Bunu kimse yutmaz. Bunu sen Tayyip Erdoğan'a yutturamazsın' dedi.

Aa
00:00 - 3/05/2012 Perşembe
Güncelleme: 11:22 - 3/05/2012 Perşembe
Yeni Şafak
'Bunu sen Tayyip Erdoğan'a yutturamazsın'
'Bunu sen Tayyip Erdoğan'a yutturamazsın'

Erdoğan, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen '5. İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı'nda yaptığı konuşmada, küresel finans krizi sürecinde büyüyen bir Türkiye olduğunu belirterek, şunları söyledi:

'Standart&Poors bir açıklama yaptı. Ben bunu çok garipsedim. Neden derseniz, pozitifte olan Türkiye durağana indi. Neye göre sen bunu durağana indiriyorsun? Çünkü belli bir süre pozitifte kalan bir ülkeyi artırması gerekirken, bakıyor ki Türkiye'yi artırırsam ideolojik olarak bu bize sıkıntı doğurur. Biz bunu durağanda tutalım. Öbür taraftan bakıyorsun iflas eden Yunanistan'ı yükseltiyor. Böyle saçmalık olur mu? Tamamen ideolojik bir yaklaşım. İrlanda'yı yükseltiyor. İflas edenler, IMF, Dünya Bankası AB'nin şu anda 100 milyar doların üzerinde destek verdiği bu ülkelere kalkıp kredi notunu yükseltiyor. Böyle saçmalık olur mu? Tamamıyle ideolojik bir yaklaşım. Bunu kimse yutmaz. Bunu sen Tayyip Erdoğan'a yutturamazsın.'

Bu hesabı biz de az çok biliyoruz. Şu anda alan el olmayan veren el olan bir Türkiye var. Sen bu Türkiye'nin kalkıp da kredi notunu durağana indirirsen, bunu yemezler. Ve bunun bedelini 'Ben artık seni kredi kuruluşu olarak tanımıyorum' demek suretiyle açıklarız. Kaldı ki böyle bir şeyi yapmakla inandıramazsın. Çünkü halep orada ise arşın burada. Herşeyimiz çok açık net ortada. Çalışma, üretim, ihracat ortada ve büyüme oranına bakıyorsun dünyada Çin'den sonra yüzde 8,5 büyütme oranıyla bir Türkiye var. Bu daha yeni olmuş bir şey. Sen kalkıp Türkiye'ye böyle bir not vermeye kalkarsan bunu kimse yutmaz.'

Dünya dış ticaretinin azalma eğilimi içinde olduğu dönemde ihracatını artıran bir Türkiye olduğunu dile getiren Erdoğan, sadece belli bölgelere ülkelere değil artık dünyanın her yerine ulaşan, her yerde yatırım yapan bir ülke olduğunu söyledi.

Türkiye'nin dünyada müteahhitlikte de Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu belirten Erdoğan, '35 firmasıyla dünyada ikinci sırada olan bir Türkiye var. Sen hala kalkıp durağana yerleştiriyorsun bizi. Bu noktaya biz çok zor ulaştık. Yere sağlam basıyoruz' dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Kahve köşelerinde oturan insanımızı iş sahibi yapmak için artık kamu eliyle fabrika açma dönemi sona erdi. O model başarısız oldu ve tüm dünyada, geç de olsa bizde de terkedildi' dedi. 

Erdoğan, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen '5. İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Hükümet olarak, sektörle sürekli diyalog halinde olduklarını, son 9,5 yılda, sorunları birlikte istişare ederek ortak çözümler ürettiklerini kaydetti.

Tekstil ve hazır giyim sektöründe, hammaddeden enerjiye, vergiden istihdam yüklerine kadar her aşamadaki sorunlara ortak kafa yorduklarını ifade eden Erdoğan, ama şu anda çok hayati, çok kritik bir dönüm noktasında olduklarını vurguladı. 

Erdoğan, küresel rekabette ayakta kalabilmek, güçlerini muhafaza edebilmek, daha ileri atılımlar gerçekleştirmek için, yine birlikte hareket etmek, birlikte çözümler üretmek zorunda olduklarını, bir yandan, ele ele Türkiye'yi büyütürken, 2023 hedeflerine gönül gönüle yürürken, diğer yandan, büyümeyle birlikte kalkınmayı, refah artışını paralel şekilde ve beraber götürmek durumunda olduklarını söyledi. 

Yeni teşvik paketini, işte böyle bir anlayışın üzerine bina ettiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

'Yeni teşvik paketini, biz, 2023 hedeflerine ulaşma yolunda, önemli bir aşama, önemli bir basamak olarak tasarladık. Sadece yerli yatırımları değil, uluslararası yatırımları da bu yeni paketle ciddi şekilde gözetiyoruz. Sadece iç pazarı değil, dış pazarı, küresel pazarı da dikkate alıyoruz. Bütün bunlarla birlikte, artık bölgesel gelişmişlik farklarını, işsizlik sorununu, yoksulluk sorununu daha kalıcı ve daha güçlü tedbirlerle çözme yoluna gidiyoruz. Biz, hep birlikte, nasıl ki 2023 vizyonuna inandık ve ortak hedefler belirlediysek, yeni teşvik uygulamasına da aynı şekilde inanmak, aynı şekilde birlikte sahip çıkmak zorundayız.'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekstil ve hazır giyimde, bugün dünyada rekabet içinde oldukları  ülkelere kıyasla, çok önemli avantajları bulunduğuna işaret ederek şunları söyledi:

'Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bizde birikim var, tecrübe var. Bizde coğrafi üstünlük var. Bizde, Avrupa'yla, Afrika'yla, Asya'yla aynı anda çok iyi diyalog kurabilecek, iletişim kurabilecek bir kültür var. Fakat tüm bunların ötesinde, bizde, genç, dinamik, enerjik, artık iyi de eğitim alan bir nesil var. Bu genç nesil, her sektörde olduğu gibi, tekstil ve hazır giyim sektöründe de bizim küresel rekabette  en büyük avantajımız. İş kültürü, sadakat, iş ahlakı, dayanışma, bağlılık noktasında, diğer ülkelere göre son derece olumlu farklılıklara sahip bir iş gücüne sahibiz.'

Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'ya yaptığı ziyaretlerde, uluslararası firmalara üretim yapan atölyeleri ziyaret ettiğini ve son derece modern atölyelerde, Avrupa standartlarında bir iş ortamında, iş güvenliğini, çalışanlarının sosyal güvencelerini azami düzeyde gözeten, kaliteye önem veren ve yüzlerce işçi çalıştıran işyerleri gördüğünü anlattı. 


-'Kamu eliyle fabrika açma dönemi sona erdi'-

Buralardan gerçekten çok güzel eserler ortaya çıktığına işaret eden Erdoğan, imkan sağlandığında, şartlar oluşturulduğunda, Türkiye'nin gençlerinin, inanılmazı başardığını söyledi. 

Erdoğan, şunları kaydetti:

'Kahve köşelerinde oturan insanımızı iş sahibi yapmak için artık kamu eliyle fabrika açma dönemi sona erdi. O model başarısız oldu ve tüm dünyada, geç de olsa bizde de terkedildi. Bize düşen nedir? Biz, yol açacağız, yol yapacağız, havaalanı inşa edeceğiz. Biz enerjiyi ucuza sanayiciye ulaştıracağız. Onun için barajlar inşa edeceğiz, şehirlerin alt yapısını kuracağız. En önemlisi de biz, iş ortamının olmazsa olmazı olan istikrarı ve güvenliği sağlayacağız. İşte şu anda, Hükümet olarak, başta Doğu ve Güneydoğu illerimiz olmak üzere, Türkiye'nin ihmal edilmiş her bölgesine, her iline tüm imkanlarımızla ulaşıyoruz. Biz, ardımız sıra artık özel sektörün de gelmesini, açtığımız yollardan işverenlerin, sanayicilerin, yatırımcıların da gelmesini bekliyoruz. Son teşvik uygulaması, Hükümet olarak bu hedef dönük yaptığımız çok önemli bir adımdır. 

Türkiye'yi, gelişmişlik farkları noktasında 6 sınıfa ayırdık ve 1'inci sınıftan 6'ıncı sınıfa kadar her bölgeye çok köklü, çok kapsamlı teşvikler sunuyoruz. Vergi indirimi, SSK primi işveren payı, faiz desteği, yer tahsisi, KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyeti gibi çok geniş bir yelpazede, bugüne kadar örneği görülmemiş destekler veriyoruz. Biz, üzerimize düşen vazifeyi bihakkın yerine getirdik ve getiriyoruz. Şimdi sıra özel sektörümüzde, yani sizde.'


-'Sektör bu bölgede asla zarar etmeyecek'-

Başbakan Erdoğan, özellikle 5 ve 6'ıncı bölgelerde, bu yeni teşvik sistemiyle birlikte, tekstil ve hazır giyim sektörlerini daha yoğun şekilde görmek istediklerini belirterek, 'Ben inanıyorum ki, sektör, bu bölgelere açıldığında, asla ve asla zarar etmeyecek, ölü yatırım gerçekleştirmeyecektir. Tam tersine, bölgenin dinamik iş gücü, bölgenin sadakati, iş kültürü, orada yatırım yapanları mutlu da edecektir. Öncelikle 5 ve 6'ıncı bölgede bulunan illerimizden yetişmiş işadamlarımızın, ardından diğer yatırımcıların bölgeye ilgisi, bölgenin kaderini değiştirecek, hem bölgenin, hem Türkiye'nin kronik sorunlarına çözüm üretecektir' dedi.

Terörün, Türkiye'ye, sadece maddi maliyeti, bir hesaplamaya göre 350 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Bölgedeki yoksulluk, işsizlik, terörü besleyen en önemli etken. Zaten terör örgütü de, yoksulluk ve işsizliği istismar ettiği için, bölgede terörü sona erdirecek her adımı engellemeye çalışıyor. Ama şu anda bölge halkı, bizim samimiyetimizi, gayretlerimizi, samimi çabalarımızı görüyor ve bize destek veriyor. Hükümetle birlikte özel sektör de vatandaşla kucaklaştığında, biz bu sorunu ortadan kaldırır ve terör maliyetini doğrudan Türkiye'nin topyekün kalkınmasına seferber edebiliriz. 350 milyar doların neler yapabileceğini düşünün' diye konuştu.

 

-'İhracatını rekor seviyede artıran bir Türkiye var'-

Erdoğan, dünya dış ticaretinin azalma eğiliminde olduğu bir dönemde, ihracatını rekor seviyede artıran bir Türkiye bulunduğunu, sadece belli bölgelere, belli ülkelere değil, artık dünyanın her yerine ulaşan, her yerde yatırım yapan, müteahhitlik yapan, her yere ürün satan bir Türkiye olduğunu söyledi. 

Bu noktaya çok zor ulaştıklarını ifade eden Erdoğan, 'Onun için, gevşemeyecek, rehavete asla mahal vermeyeceğiz. Küresel rekabetteki gücümüzü daha fazla artıracağız. İmkanlarımızı, potansiyelimizi, hazinelerimizi daha fazla seferber edecek, tüm süreçlere katacağız. Hem İstanbul'u, hem diğer 80 vilayetimizi harekete geçirip, dünyadaki iddiamızı güçlendireceğiz' dedi.

Erdoğan, İstanbul'un finans merkezi olma yolunda kararlılıkla ilerlediğini, Anadolu yakasındaki finans merkezindeki çalışmaların hızla devam ettiğini ve bu merkezin bitişiyle birlikte İstanbul'un gerçek sıçramasını yapacağını söyledi.  


-'İstanbul'un moda merkezi haline gelmesi için her türlü imkana sahip'-

İstanbul'un her yıl 10 milyonu aşan turist sayısıyla, bir kültür ve turizm merkezi olma yolunda kararlılıkla ilerlediğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

'Biz şu anda otel yetiştiremiyoruz. Yeni oteller yapmanın şu anda gayreti içerisindeyiz. İstanbul, ulaşımda, sanayide, ticarette dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline geliyor. İstanbul'un modada da bir merkez haline gelmesi için her türlü imkana, potansiyele sahibiz. Sizin gayretlerinizle, bizim desteklerimizle, bu işte önemli yol aldık ve almaya devam ediyoruz. Aynı şekilde, dayanışma içinde yürüyecek, İstanbul'u üretim ve pazarlamanın ötesinde inşallah bir moda ve tasarım merkezine de dönüştüreceğiz. Ben, bu düşüncelerle bir kez daha 5'incisi düzenlenen Moda ve Hazır Giyim Konferansının başarılı geçmesini diliyorum.' 

Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından TGSD Başkanı Cem Negrin gümüş tabak, eşi Emine Erdoğan'a da TGSD Yönetim Kurulu Üyesi Suzan Toplusoy kaşmir ipek şal hediye verdi. 


12 yıl önce