Partisinin grup toplantısında, Adana'da casusluk ve yasadışı dinlemelere ilişkin soruşturmada tutuklanan zanlıların yargı içindeki çete eliyle bırakıldığını belirten Başbakan Erdoğan, çetelerin devletin koridorlarından kovulduğu gibi adliye koridorlarından da temizleneceğini söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
MİT'e ait tırların hukuksuzca durdurulması ve aranması, Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantının dinlenmesi ve diğer hukuksuz dinlemeleri yakından takip ediyoruz. Adana'da vatansever bir savcı çıktı. Hem casusluk faaliyetleri hem de hukuksuz dinlemeler konusunda soruşturma başlattı. Bazı zanlılar da bu soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı ve tutuklandı. Aradan bir kaç gün geçmeden o paralel çetenin mensupları devreye girdiler ve soruşturmaya müdahale ettiler.
Paralel yapının medyası manşet atıyor, yargıdaki uzantıları adeta talimat almışcasına zanlıları tutuksuz yargılama kararı ile serbest bırakıyor. Ortada apaçık bir ihanet varken, bir casusluk faaliyeti varken haklarında güçlü deliller bulunan zanlıların serbest bırakılması düşündürücüdür. Aynı şey böcek soruşturmasında yapıldı. Zanlılar ellerini, kollarını sallayarak yurt dışına kaçtılar. Aynı şey sınavlardaki yolsuzluk soruşturmasında yapıldı. Aradan yıllar geçti ve belki de deliller karartıldı.
İşte buyrun Adana'da çok açık bir casusluk faaliyeti var, çok açık bir ihanet var. Yargı içine sızmış çete mensupları eliyle, bırakın sessiz kalmayı, casuslar, hainler lehine karar alındı. Başta HSYK olmak üzere, yüksek yargı da bu hukuk cinayetlerini adeta uzaktan film izler gibi izliyor. CHP, MHP, BDP bu hukuksuzluk karşısında hiç konuştular mı? Daha ne kadar susacaklar, daha ne kadar üç maymunu oynayacaklar?
Hiç kusura bakmasınlar tek başımıza kalsak da biz ülkenin ve milletin çıkarlarını, hukukunu sonuna kadar, hukuka inanmış yargı mensuplarıyla savunmaya devam edeceğiz. Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir. Birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir. Birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak, yılmadan bu çetenin üzerine gideceğiz.
Suç işleyenler, göz yumanlar, ortadaki açık delillere rağmen suçun üzerini örtenler er ya da geç bunun hesabını yargı önünde verecek. Devletin koridorlarından çeteleri nasıl kovduysak, kovuyorsak, o koridorları nasıl temizlediysek, hiç kimsenin şüphesi olmasın, adliye koridorlarından da o çeteleri, o şebekeleri kesinlikle temizleyeceğiz. Ama tabi bunun akşamdan sabaha derseniz, o kadar kolay değil, 35 yıllık bir sürecin temizliğini yapacaksınız. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz ve kalmayacak.
Konuşmasında geçen hafta MHP lideri Devlet Bahçeli ile alakalı ifade kullandığını hatırlatan Erdoğan, 'Beyefendiler rahatsız olmuş. Peki aynı gün grup konuşmasında Bahçeli'nin şahsıma yönelik hakaretleri... Kusura bakmasınlar biz bir yanağına tokat atıldığı zaman öbür yanağını uzatanlardan değiliz. Uysal koyun değiliz' dedi.
İçeride huzura, istikrara, demokrasiye, çözüm sürecine ve ekonomiye saldırı yapılırken dışarıda da Türkiye'nin imajına yönelik planlı ve art niyetli bir kampanya başlatıldığını belirten Erdoğan, 'İçeride birtakım algı operasyanları yapılırken, dışarıda da aynı paralelde operasyonlar gerçekleştirildi. Örneğin içeride yargı ve emniyet içindeki çeteler marifetiyle MİT'in tırlarına saldırıldı. Bu saldırıda amaç, Türkiye'ye, 'terör örgütlerine yardım eden ülke' iftirasını atmaktı. Bunu Türkiye'yi uluslararası arenada zora sokmak adına yaptılar. İnanın, düşman gelse böyle namertçe davranmazdı. Bu ülkenin bazı yargı ve emniyet mensupları, Türkiye'nin en azılı düşmanlarını bile kıskandıracak biçimde, kendi ülkelerine bu ihaneti yaptılar. ABD'de aynı şekilde kara propaganda yapılıyor. Ülkelere mektuplar yazılarak, hatta Ermeni lobisinin temsilcileri ile işbirliği yapılarak Türkiye'ye karşı çok çirkin, çok alçakça karalama kampanyaları yürütülüyor. Biz tüm bu ihanet ve girişimlerini, bu insanlara, bu çevrelere acıyarak izliyoruz. Türkiye gazete haberleriyle, yalan yanlış rapor, ısmarlama köşe yazılarıyla imajı zedelenecek bir ülke değildir' dedi.
Başbakan Erdoğan, dün Ankara'da temaslarda bulunan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner'i kabul etti. Başbakanlık Resmi Konutu'nda basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü. Alınan bilgiye göre Erdoğan görüşmede Boehner'e, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda Türkiye'nin hassasiyetine dikkati çekerek 'söz konusu meselenin ikili ilişkileri olumsuz etkilemesine müsaade edilmemesi' gerektiğini belirtti.Boehner de iddiaların tarihçiler tarafından ele alınması gerektiğini bildirdi. Görüşmede Suriye ve Ukrayna'daki gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunuldu. Başbakan Erdoğan, Şam rejiminin uzlaşmaz tutumunun Cenevre sürecini akamete uğrattığını hatırlatarak bu durumun ülkedeki kaosu daha da derinleştirdiğini ifade etti. Erdoğan'ın görüşünü paylaşan Boehner de Türkiye'nin Suriyeli mülteciler konusundaki çabalarının da takdirle karşıladıklarını söyledi.
Üretilen yapay gündemler, yapay tartışma ve gerilimlerin AK Parti için kurulmuş bir tuzak olduğunu kaydeden Erdoğan, bu tuzağa düşmeyeceklerini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini işaret eden Erdoğan, 'Önümüzde sadece 4 ay var. Biz 4 ay içinde ilkeli duruşumuzu, onurlu ve en önemlisi de omurgalı duruşumuzu muhafaza edeceğiz. 30 Mart öncesinde, aynen bugün olduğu gibi, seçimlere 4 ay kala 17 Aralık'ta bir senaryo yazdılar ve bu çirkin senaryoyu uygulamaya koydular. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay kala da aynı şekilde bayat senaryoya başvuranlar, milletten gereken cevabı alırlar. Bu süreci suhuletle götüreceğiz' dedi.
