|

Davutoğlu: Biz bu anlamı doğru vermeliyiz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Ya bütün bu coğrafyadaki kardeşlerimizin kaderleriyle ilgileneceğiz, onların dertlerini dert, acılarını acı, gözyaşlarını gözyaşımız bileceğiz ya da Anadolu coğrafyasına hapsolunduğumuz hissiyle bütün bu çevrelerden koparak zor ayakta duracağız" dedi.

Aa
00:00 - 10/07/2013 Çarşamba
Güncelleme: 18:01 - 10/07/2013 Çarşamba
Yeni Şafak
Davutoğlu: Biz bu anlamı doğru vermeliyiz
Davutoğlu: Biz bu anlamı doğru vermeliyiz

Davutoğlu, Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezinde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, bu toprakların hiçbir zaman statik olmadığını ve bu topraklarda oturanların hareketliliğe anlam vermek zorunda olduğunu belirtti. Buna anlam verilmemesi ve yeni nesillere aktarılmaması durumunda gelecek nesillerin ızdırap çekeceğini ifade eden Davutoğlu, "Biz bu anlamı doğru vermeliyiz" diye konuştu.

Dün Nizip'teki kampı gezerken her bir Suriyeli'nin gözünde minnet ve şükran duygusunu gördüğünü vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Biz bu minnet ve şükran duygularına borçluluk hisleriyle yaklaşmayız. Tarihin topluluklara imtihan yaşattığı dönemler vardır, yüzyıllar vardır, on yıllar vardır. Öyle imtihan dönemleri vardır ki ülkeler, şehirler ve bütün bir insanlık sınava girer. Biz böyle bir imtihanı tarihte çok yaşadık. O sınavdan geçen milletler, şehirler, tarihe öyle bir sicil kaydı düşürürler ki o sicil kaydını kimse silemez."

Antep Savunması'nın sembol isimlerinden Şahinbey'i anlayanın Antep'in ve Türk milletinin asli özünü kavrayacağına dikkati çeken Davutoğlu, şunları anlattı:

"Şahinbey, Yemen'de, Trablus'ta, Balkanlarda, Çanakkale'de, Galiçya'da, Filistin'de savaşmıştır. Bunların ardından gelip Antep Savunması'nda savaşmıştır. Şahinbey'in savunduğu, direndiği ve onuru için kardeş halklar adına mücadele verdiği toprakları gözünüzde canlandırın. İşte bizim dış politikamızın da hiçbir zaman terk etmeyeceği topraklar, Şahinbey'in gönlüyle yüreğiyle, bileğiyle dolaştığı topraklardır. Gaziantep'in yiğit insanları, Yemen'i yabancı sayabilir mi?, 'Yemen'e niye ilgi duyuyoruz?' diye sorabilirler mi? Şahinbey, Yemen'deydi. Libya kaynarken 'Ankara'da rahat uyuyabiliriz, Antep'te işimize bakabiliriz' diyebilir mi? Libya kaynarken bir başka sömürgeci güç Libya'yı almaya çalışırken Şahinbey oradaydı. Balkanlar kaynarken Gaziantepli, 'Balkanlar bana uzak orayla Edirne, İstanbul ilgilensin diyebilir mi?' Şahinbey Balkanlardaydı."

"100 yıl sonra büyük bir imtihanın daha içindeyiz"

Davutoğlu, 100 yıl sonra büyük bir imtihanın daha içinde olduklarını vurguladı. Davutoğlu şunları kaydetti:

"Ya bütün bu coğrafyadaki kardeşlerimizin kaderleriyle ilgileneceğiz, onların dertlerini dert, acılarını acı, gözyaşlarını gözyaşımız bileceğiz ya da Anadolu coğrafyasına hapsolunduğumuz hissiyle bütün bu çevrelerden koparak zor ayakta duracağız. Artık kaderler ortak. 100 bin Suriyeli kardeşimiz şehit edilmişse, milyonlarcası evlerinden edilmişse, biz ramazanda burada otururken Humus'ta hala hava bombardımanıyla oruç bile tutmaları imkansız kılınan kardeşlerimiz varken, biz onları kaderlerine terk edebilir miyiz? Son 3 yıl içinde hiçbir gece yok ki kardeş topraktan gelen bir acıyla uykumuz bölünmemiş olsun. Biz bu ızdırabı paylaşırken Gazianteplilere teşekkür etmeye geldim."

11 yıl önce