|

Elim kırılsaydı da CHP'ye oy vermeseydim

Terör Mağduru Aileler Derneği Başkanı İsmail Ercan, 'Çocuğumun geleceğini çaldılar. Buradan herkese sesleniyorum. Bu terör örgütünün (DHKP-C) oyunlarına gelmeyin' diyerek DHKP-C operasyonunda gözaltına alınan avukatları savunan CHP'ye tepki gösterdi.

Aa
00:00 - 5/03/2013 Salı
Güncelleme: 17:33 - 5/03/2013 Salı
Yeni Şafak
Elim kırılsaydı da CHP'ye oy vermeseydim
Elim kırılsaydı da CHP'ye oy vermeseydim

Terör Mağduru Aileler Derneği Başkanı İsmail Ercan, beraberinde Hüseyin Yücel ve Gülsen Yeşilırmak'la birlikte Florya'da bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, çocuklarının terör örgütü DHKP-C tarafından kandırıldığını belirterek, tepki gösterdi.

Çocuklarını 'terör örgütü illetinden' kurtarmayı ve aileleri bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Ercan, bazı köşe yazarlarını da eleştirdi. 

Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Sayın Başbakanın da dediği gibi göbeğini kaşıyarak yazı yazan köşe yazarlarına sesleniyorum. Bu örgütün içeriğini, yaptıklarını, eylemlerini açıp baksınlar. Bu örgüt nerede, hangi ülkede kim tarafından kurulmuş, kim tarafından eğitilmiş daha sonra da eylemler yaptırılmış?' 

Elim kırılsaydı da CHP'ye oy vermeseydim

Bazı CHP milletvekillerini de eleştiren Ercan, 'Keşke elim kırılsaydı da size oy vermeseydim. 53 yaşındayım. Şimdiye kadar kullandığım her oyu CHP'ye verdim. Elim kırılsaydı. Bu terör örgütünü yanınıza alıp aklamaya çalıştığınız için. Onların avukatlarını aklamaya çalıştığınız için. Bir baba olarak benim neler çektiğimi hiç düşünmediler. Bana yapılan iftiraları görmezden geldiler' diye konuştu. 

Çocukları etkinliklerle kandırıyorlar

İsmail Ercan, oğlunun 16 yaşındayken örgüt mensupları tarafından kandırıldığını ve şu anda cezaevinde olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

'Çocuğumun geleceğini çaldılar. Geleceğini kararttılar. Buradan herkese sesleniyorum. Özellikle anne babalara sesleniyorum. Terör örgütünün oyunlarına gelmeyin. Bunlar çeşitli vaatler altında çocuklarımızı daha 16 yaşındayken gitar, saz, tiyatro etkinlikleri gibi küçük etkinliklerle kandırıp legal dedikleri derneklere götürüp, kandırıyorlar. Ondan sonra basın açıklamaları, yürüyüşler, protestolar ve sonra oğlumun yaşadığı gibi cezaevi...Akabinde canlı bomba olma ihtimali. Ben artık bu korkuyla yaşıyorum. Oğlum ne zaman canlı bomba olacak. Bir olay duysam acaba benim oğlum mu diye?'

Devrimcilik adı altında tahrik ediyorlar

Terör örgütünün avukatlarına da seslendiğini belirten Ercan, '11 Ağustos 2012'de bir canlı bombanın cenazesi alınırken bir avukat da ordaydı. Bu elebaşı avukat, sözde devrimcilik adı altında oradaki insanları tahrik edip, olay çıkarttı. 29 kişi tutuklandı. Sadece bu avukatın tahrikleriyle...' ifadesini kullandı. 

Ercan daha sonra üzerinde 'Devrimin kaldırım taşlarını otel odalarına döşeyen taşeron çeteye hayır' yazılı pankartı yere sererek, 'Ben bu pankartı o elebaşı avukatın kaldığı otelde açmak isterdim. Evlatlarımızın üzerinden ellerinizi çekin. Onlar anne babalarının can damarı' dedi. 

Kızı cezaevinde olan babanın tepkisi

Hüseyin Yücel de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi olan kızı Duygu Yücel'in halen cezaevinde bulunduğunu belirterek, 'Adına DHKP-C denen terör örgütü tarafından çocuğu, öğrencisi, sevdiği her şeyi elinden alınan bir baba olarak burada karşınızdayım. Bu sadece tek başıma benim değil, tüm insanların, tüm anne babaların sorunudur' diye konuşu.

Kendisinin inşaat işçisi olduğunu, eşinin de temizlik yaparak, kızları Duygu Yücel'i büyüttüklerini ifade eden Yücel, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

'Falanca yerde Grup Yorum'un konseri var diyorlar. Konsere bak konsere. Bak izinsiz olarak bir yerde konser vermek istiyorlar. Biletleri satıyorlar. Vatandaşı, öğrencileri topluyorlar. Valilik diyor ki burası izinsiz. Polisle öğrenci çatışıyor. Benim çocuğumun polisin yanında ne işi var. İstanbul'a gelene kadar benim çocuğum ne polis bilirdi ne devlet kapısı bilirdi.

Hiçbir milletvekili bu terörist avukatları savunamaz

Genel anlamda konuşuyorum. Bu çocuklar bizim ülkemizin geleceği. Benim çocuğumu devlet tutuklatmadı. Benim çocuğumu örgüt adına çalışan avukatlar, örgüte rant sağlayan şahıslar tutuklattı. Bizim burada olmamızın sebebi 'ben buradayım dimdik duruyorum' mesajı vermektir. Korkmuyoruz bu terör örgütünden.'

Yücel, bazı milletvekillerini de eleştirerek, 'Hiçbir milletvekili gelip de Çağlayan Adliyesi'nde bu terörist avukatları savunamaz. Bizim çocuklarımızı savunacak. Bizim oylarımızı aldı. Bizim hakkımız var onların üzerinde. Ceylan derisi koltuklar onların babasının malı değil' dedi.

Annenin gözyaşları

Gülsen Yeşilırmak ise kızı Ebru Yeşilırmak'ın Uludağ Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nde okurken terör örgütüyle tanıştığını belirtti. 

Gözyaşlarını tutamayan Yeşilırmak, şöyle konuştu: 

'Çocuğumu bu hale getiren mutlu olsun. Benim çocuğum Anadolu'dan gelen biri. Varlıklı bir insan değildik. Tuncer adında bir kişiyi tanıyana kadar böyle değildi. Herkesin çoluğu çocuğu dışarda hayatını sürdürüyor. Benimkisi niye içeride. Çocukları anne babaya düşman ediyorlar. Sahiplenmişler çocuğumuzu. Yanına yaklaşamıyoruz. Devrimcilik bu değil. Anneye babaya düşman ediyorlar.'

11 yıl önce