Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen "Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi Toplantısı"na yaptığı konuşmada, "Müslümanlar kardeştir. Kardeşler arasında sulhu sağlamak için de bugüne kadar yaptığımız gibi bugün de samimiyetle çırpınıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ortadoğu'nun her karışında şu anda kan aktığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Ne kadar acıdır ki akan kan Müslüman kanıdır. Daha da acıdır ki kan akıtan Filistin'deki hariç yine Müslümandır" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, dünyayı suçlamanın işin en kolay tarafı olduğunu belirterek, Dünya susarken, Batı susarken maalesef İslam dünyası da susuyor" dedi.
"Filistin olayından memnun olan İslam ülkeleri var, çünkü memnun olmasalar onlar da müdahil olurlar" ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöye sürdürdü:
"Filistin'de yaşanan, bir mezhep çatışması olmadığı için, bir Şii-Sünni çatışması olmadığı için, oradaki can alıcı mesele maalesef İslam dünyasının da ilgisini çekmiyor. İşte burası yaralayıcı. Oysa hepimiz biliyoruz ki Filistin'de bizim çocuklarımız, bizim yavrularımız ölüyor. Filistin'de bizim özbeöz kardeşlerimiz şehit ediliyor. Filistin'de insanlık ölüyor, insanlık onuru ölüyor. Özellikle de Müslümlanların izzeti, şerefi ölüyor. Bakın daha ileri gidiyorum; kim ne derse desin, bizim için önemli olan Rabbimizin rızasını kazanmaktır, kulların rızasını değil."
Başbakan Erdoğan, "Biz Filistin'in 1948'den beri yaşadığı çile için kıvranırken, ardından hatırlayın, Afganistan çıktı. Afganistan'a Lübnan eklendi. Lübnan'a, Irak eklendi. Irak'a Suriye, Mısır, Somali, Açe, Myanmar eklendi. Filistin meselesinde, İslam dünyası dik dursaydı belki Afganistan olmayacaktı. Afganistan'da sağduyu hakim olsaydı belki de bugün İslam cografyası her yanından kanıyor olmayacaktı" şeklinde konuştu.
Kardeşlerim saygıdeğer hocalarım, 11 senelik başbakanlığımda gittiğim her İslam ülkesinde şunu söyledim. Acaba bizim her hareketimizi gören Allah içinde bulunduğumuz duruma ilişkin bize nasıl nazar ediyor. Peygamber efendimiz aramızda olsaydı bize ne derdi? Her bir müslümanın düşünüp kendisine bu soruları sorması gerekiyor. Hz. Hüseyin arkasında bir kan deryası bırakmak için şehit olmadı. Hz. Ömer'in adını duyunca isyan edenlere sesleniyorum. Bizim böyle bir derdimiz yok. Şia'ya sesleniyorum siz neden Ömer adını duymaya tahammül edemiyorsunuz? Biz mezhepçilik yapamayız. Hz. Hüseyin'in katledilmesinden fırkalar üretmek onun aziz ruhuna büyük saygısızlıktır. Yezid'in safında durmak Kuran ve sünnetle bağdaşmaz. Kuran bize emrediyor, Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın ve ayrılmasın. Bu emre uymayıp kardeş kanı akıtmak asla olmaz. Mezhebine bakarak zalimin zulmüne rıza göstermek bu dinde asla olmayan bir durumdur.
İslam coğrafyası kan ağlıyor ve malesef bunu bize kendi içimizdekiler yaşatıyor. Akan kan ve gözyaşı bizzat bu coğrafyanın eseridir. Bu manzaraya daha fazla rıza gösteremeyiz. Kardeşin kardeşi katletmesine sessiz kalamayız. Tarihi husumetleri bir tarafa bırakmamızın zamanı gelmiştir. İktidara kapılıp kardeş kanı dökmeye dur demeliyiz. Biz Kerbela'dan ders çıkarmalıyız. Türkiye bu çekişmelerin hep dışındadır. Bu mazlumun tarafını tutmaktır. Suriye'de katledilenlerin mezhebine bakmıyoruz. Her birini müslüman kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Kardeş kanının durması için çırpınıyoruz.
Ben bunları size anlatırken çok üzgünüm ama Suriye'de zalim Esed yanına aldığı İslam bilgini diye adlandırdığı zatlarla halkına mesaj veriyor. İslam bilginleri o ölen kardeşlerini görememişler. Kulakları var ama hakkı duyamamışlar. İstediği kadar adları alim olsun. Dolara mahkum olmuş kişiden alim olmaz. Al üç beş dolar ne diyorlarsa yap. Alim böyle olmaz. Siz yüreğinizi ortaya koyduğunuzda devletler arkanızdan gelecektir. Akşemsettin olmasaydı Fatih olmazdı.
Zalime zalim demekten kaçınmadık biz. Sünni demedik Şii demedik, herkese insan gözüyle baktık. Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmiyoruz. Bu anlamlı toplantı kardeşliğimizi hatırlamamıza yardımcı olsun.
