|

Gençleri alkole teslim etmeyiz

Başbakan Erdoğan, ''alkol yasaklanıyor'' eleştirilerine AK Parti il başkanları toplantısında cevap verdi. Alkol düzenlemesiyle Anayasa''nın 58. maddesinin gereğini yaptıklarını söyleyen Erdoğan ''Biz gece gündüz içen, kafa kıyak gezen bir gençlik istemiyoruz'' dedi

Fazlı Şahan
00:00 - 25/05/2013 Cumartesi
Güncelleme: 00:18 - 25/05/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Gençleri alkole teslim etmeyiz
Gençleri alkole teslim etmeyiz

Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şunlar:

TBMM'de alkol, tütün ve uyuşturucuyla ilgili yapılan düzenlemeye MHP destek, CHP köstek oldu. Biz Türkiye'de alkolü yasaklamıyoruz. Anayasa'nın 58. maddesinin gereğini yapıyoruz ve bunu yaparken de diyoruz ki camilere, eğitim, öğretim kurumlarına 100 metre mesafede olması gerekir ve bunun reklamı, tanıtımı, yazılı, görsel işte sosyal medya yani her türlü internet medyasında reklamını yasaklıyoruz, yapılan iş bu. Bir devlet gençliğini, insanını tabii ki kötü alışkanlıklardan koruyacak. Bu yapılan iş ilk defa Türkiye'de yapılmıyor. Bu, dünyanın neresine gidersen git Amerikası'nda da Batı'sında da bütün bu uygulamalar var. İçebileceğiniz yerler, her şey bunlarda belli.

BİLGİYLE DONANMIŞ NESİL

Biz ufacık çocukların gece gündüz içen, gece gündüz kafa kıyak dolaşan, böyle bir nesil istemiyoruz. Uyanık olacak, diri olacak, bilgiyle mücehhez olacak, böyle bir nesil istiyoruz. Bunun adımlarını atıyoruz. Öyle diyor Malatya milletvekillerinden bir tanesi: 'Ayran getirin diyor'. Ayrana çok hasretsen benim özel misafirim ol, ben sana ayran ikram ederim ama unutma ki anan da ninen de hepsi o ayranlarla yetiştiler ve onların milli içkisi ayrandı. Zaten böyle diyor şair: 'Unuttu ayranı, matuha döndü kör olası' diyor.

DARBEYE ÇANAK TUTTULAR

27 Mayıs son derece önemlidir. 27 Mayıs'ı hatırlamak ve hatırlatmak son derece önemlidir. 27 Mayıs ruhu 12 Mart'ta, 12 Eylül'de ve 28 Şubat'ta tekrar tekrar hortlamıştır. 27 Mayıs ruhu, AK Parti'nin iktidar olduğu son 10,5 yıl içinde defalarca hatırlatılmak istenmiştir. 53 yıl geçmesine rağmen 27 Mayıs'taki o müdahaleci ruh, dayatmacı zihniyet bugün dahi varlık gösterebiliyor. Tek parti döneminin mirasını ve zihniyetini üzerinde taşıyan CHP, 27 Mayıs müdahalesine nasıl çanak tuttuysa, bugün de zaman zaman müdahalelere çanak tuttu, zemin hazırlama gayreti içinde oldu. Hatta aleni şekilde müdahale çağrılarında bulundu. Türkiye'de meşruiyetin kaynağı millettir. Sandık dışında yol arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar. 27 Mayıs unutulursa, etraflıca analiz edilmezse bugünü anlamak, geleceği şekillendirmek asla mümkün değildir.

Siyaset acemisi

ABD'ye yaptığı ziyareti hatırlatan Erdoğan, 'Çok enteresandır: Anamuhalefetin Genel Başkanı gerçekten siyasetin cahilidir. Diyor ki 'Yanında Dışişleri Bakanı Müsteşarı yok' sen, ne kadar zavallısın. Biz, 3'e 3 toplantı yapıyoruz. Amerika Başkanı Obama'nın yanında kendi Dışişleri Bakanı ve Güvenlik Konseyi'nde üst düzey bir yöneticisi var. Benim de yanımda karşıtı olarak Dışişleri Bakanım ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarım var. Bürokratsa bürokrat var, siyasetçiyse Dışişleri Bakanı yanımda. Sen, ne biçim siyaset yapıyorsun, sen nasıl siyasetçi olacaksın, sen ne cahilsin. Ne zaman öğreneceksin, siyaseti? Şu genel müdürlükten siyasete terfi et, hala orada kaldın ama edemeyecek, görünen bu' dedi.

İMAJIMIZI ZEDELİYOR

'CHP Genel Başkanı Avrupa Parlamentosu'nda kapılardan dönerken, biz küresel ve bölgesel meselelerde Türkiye'nin ağırlığını hissettiren, platformlarda çalışmalarımızı sürdürdük' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

'Bütün bu konuları görüşürken Brüksel'den farklı bir ses çıkıyor ve kapıdan kovuluyor, fark bu. İşte AK Parti farkı işte CHP yönetiminin farkı. 22 Mayıs 2010'da genel başkanlık koltuğuna oturduğunda nasıl bir acemilik, nasıl bir şaşkınlık içindeyse aradan 3 yıl geçmesine rağmen aynı acemilik, aynı şaşkınlık içinde, bir arpa boyu yol katedemedi. Biz böyle bir aceminin CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturmasını AK Parti için her zaman büyük bir talih olarak görüyoruz. Bu zat sadece CHP'ye değil artık Türkiye'ye de zarar vermeye başladı, Türkiye'nin de imajını zedelemeye başladı. Yurtdışına gidip kendi ülkesinin başbakanı için 'katil' sıfatını kullanan birine nerede olursa olsun 'zavallı' gözüyle bakılır. Bu zata sadece zavallı gözüyle bakmadılar, o zavallıyı son derece haklı olarak odalarının kapısından da geri çevirdiler.'

CHP'ye elçilik edenler Reyhanlı planlayıcısı

CHP'nin milletvekillerinin Diyarbakır'dan çok Şam'a gittiklerini, Esed ile hatıra fotoğrafı çektirdiklerini kaydeden Erdoğan, 'Reyhanlı'daki olayların içerisine karışanların bunları alıp Esed'e götürdüklerine dair belgeler artık elimizde. İş bu noktaya geldi. Size elçilik edenler ne yazık ki Reyhanlı olayının planlayıcıları, bu işin içinde olanlar. Şimdi bu Genel Başkan çıkıyor, utanmadan sıkılmadan ahlaksızca ve terbiyesizce bizi Esed ile kıyaslıyor. CHP aleni şekilde utanmadan, sıkılmadan gayrimeşru rejimin yanında yer almış, zalim bir diktatörün tarafını tutmuştur. Tarih boyunca nasıl her zaman diktatörlerin, zalimlerin yanında yer aldıysa CHP bugün de diktatörlerin, zalimlerin yanında yer almış aynı fotoğraf karesine girmiştir' diye konuştu. CHP'nin hala Reyhanlı hadisesi üzerinden kışkırtma yaptığını söyledi.

Bükemediğin bileği öpeceksin

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Türkiye ekonomisinin iyi durumda olmadığına ilişkin iddialarını hatırlatan Erdoğan, 'Sayın Bahçeli evin dışına pek çıkmıyorsun veya genel merkezinin dışına pek çıkmıyorsun. Biraz çık, çarşı pazar dolaş. Ne oluyor ne bitiyor bunları gör. Bunda büyük fayda var. Sayın Bahçeli, ekonomi, kırkın sağına soluna hayali sıfırlar eklemeye benzemez. Onunla iktidar da olunmaz. Bunu böyle bilesin. Bu iş bilgi gerektirir, bu iş hayat tecrübesi gerektirir, damdan düşmeyi gerektirir. Sadece böyle kitabın kapakları arasına bakmakla da bu iş olmaz ve önce dürüst olacaksın. Bükemediğin bileği öpeceksin' dedi. Erdoğan, AK Parti iktidarının borçları ödemekle kalmadığı, yatırımlara da devam ettiğini belirterek, Bahçeli'nin, IMF borcu ödendiği için sevinmesi, ülkesi ve milleti adına iftihar etmesi gerektiğini söyledi.


11 yıl önce