Haberal, Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Yüreğir Hastanesi'nde incelemelerde bulundu. Hastane yetkilileri ile servisleri gezen Haberal, daha sonra konferans salonunda doktorlarla bir araya geldi.
Haberal, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkenin Atatürk, arkadaşları ve şehitler tarafından yokluklarla kurularak gelecek nesillere emanet edildiğini belirterek, görevlerinin ülkeye sahip çıkmak olduğunu söyledi.
En zor şartta bile ülkesi ile gurur duyduğunu belirten Haberal, "Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olmaktan her zaman mutluluk duydum ve ona ilave bir çivi çakabilmek için en zor şartta bile gerekeni yapmaya çalıştım" dedi.
Haberal, bir gazetecinin "Ergenekon davası" ile ilgili sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Ülkemiz bir köprüden geçiyor. Adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde mutluluk yoktur. Eğer adalet yoksa zorbalık vardır, o da o ülkelerin sonu demektir. Önemli olan birbirimizi anlamak, güvenmek ve inanmaktır. Her zaman ülkelerde, insanların hayatında birtakım sıkıntılar olacaktır, nitekim biz de bu sıkıntılardan geçiyoruz. Burada hepimize görev düşüyor. Hiçbir şey kavga ile halledilmez. Problemi çözmek zorundayız. İnsan hayatında iki meslek var ki doğrudan insanın hayatı ile ilgilidir; hekimler ve hakimler. Bizlere çok önemli görevler düşüyor. Karar vereceğimiz zaman ince eleyip, sık dokumak zorundayız. Eğer biz hekimler olarak doğru teşhis koyamazsak, hastamızı tedavi edemeyiz, belki sonuçta o hastanın hayatına mal olabilir. Hakimler eğer gerçekten somut olguya dayanarak, olayları gerçeklere dayandırarak karar vermezlerse o zaman maalesef çok acı sonuçlar olabilir. İki şey vardır ki geri gelmez. Bunlardan biri insan hayatı, diğeri de zamandır. Bunların ikisinin de geri dönüşü yoktur. Dolayısıyla hepimiz bu insan hayatına ve zamana çok hassas davranmak durumundayız. Ülkemiz bir köprüden geçiyor bu olayları beraber değerlendirip yanlışları mutlaka doğru ile telafi etmek durumundayız. Adaletsizlikleri, adaletle geçiştirmek durumundayız."
