|

Her şey ortada

Başbakan Yardımcısı Atalay, "(Paralel yapının telefon dinlemeleri) Şu anda bir değerlendirme yapmam gerekmez, esasen değerlendirilecek bir şey de yok. Yani her şey ortada" dedi.

Aa
00:00 - 24/02/2014 Pazartesi
Güncelleme: 20:05 - 24/02/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Her şey ortada
Her şey ortada

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "paralel yapının" telefon dinleme iddialarına ilişkin, "Şu anda bir değerlendirme yapmam gerekmez, esasen değerlendirilecek bir şey de yok. Yani her şey ortada" dedi.

Atalay, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin milletvekilleriyle bir araya geleceği toplantı öncesinde genel merkezin girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "7 bin kişinin yasa dışı dinlendiği ortaya çıktı. Bununla ilgili ne diyorsunuz" sözlerine Atalay, "Görüyorsunuz işte, ne diyebilirim ben" yanıtını verdi.

Söz konusu olayda dinlenen kişilerin isimlerinin gazetelerde yer aldığını, bu listelere bakıp bakmadığının sorulması üzerine Atalay, "Tamamına bakamadım. Şu anda bir değerlendirme yapmam gerekmez, esasen değerlendirilecek bir şey de yok. Yani her şey ortada" diye konuştu.

Başka bir gazetecinin "Komisyonda ulusal denetim konusunda bir değerlendirmeniz olmuştu güvenlikle ilgili bu konuyu biraz açabilir misiniz" sözlerinin ardından şunları kaydetti:

"Herhalde MİT yasa teklifini görüşürken komisyonda söylediğim hususu kast ediyorsunuz. O konuda bazı ülkelerde uygulamaları var. Biz ilke olarak AK Parti ve Hükümet, milli iradenin temsilcisi olan Meclis'i her konuda en yetkili merci olarak görüyoruz. Dolayısıyla güvenlikle ilgili de Meclis'te üst bir denetleme kurulu olmasını doğrusu düşünüyoruz. Meclis'te bütün partilerin içinde temsil edildiği, güvenlikle ilgili konularda bir denetim komisyonu gibi bir oluşum, bazı ülkelerde örneği var, ama bunun biraz çalışılması gerekiyor. Bu tabii MİT yasa teklifinin içine onu koyma imkanımız olmadı. Çünkü diğer güvenlik birimlerimizle birlikte bunun biraz çalışılması ve olgunlaştırılması gerekiyor. Şu safhada onu yetiştirebileceğimizi sanmıyorum. Üzerinde çalışıyoruz, onu ifade etmiş olayım."

"Büyük ahlaksızlık"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm demokratik ülkelerde insanların mahkeme kararlarıyla meşru yollarla dinlenebildiğini söyledi.

Dinlemenin, terör, kaçakçılık ve uyuşturucu ticareti gibi suçlarla mücadelede önemli bir istihbarat aracı olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

'Ama tüm bunların dışında politikacıları, gazetecileri, iş adamlarını illegal yollarla tamamen farklı ve kirli amaçlar için dinlerseniz bunu hiçbir yere sığdıramazsınız, özel hayatın gizliliğini ortadan kaldırmış olursunuz. İnsanların eşiyle, çocuklarıyla, yakınlarıyla konuşmasını bile illegal şekilde dinlerseniz bunu hiç kimseye izah edemezsiniz ve bu çok büyük bir ahlaksızlıktır, hukukta, örfte yeri yoktur. Hele hele 7 bin kişilik bir orduyu dinlemek hangi maslahat gereğidir, hangi akılla bu izah edilebilir bunu bilemiyorum. Kim dinledi, nasıl dinledi, hangi amaçlarla dinledi? Böyle bir liste ortaya çıktığına göre bunların da aslında araştırılması ortaya konması gerekiyor."

"Bu yalnızca AK Parti'nin problemi olmaktan çıkmıştır"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ve EPDK üyelerini Bakanlıktaki kabulü sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Paralel yapı"nın telefon dinleme iddiaları arasında kendi isminin de yer aldığının hatırlatılması üzerine Yıldız, "2,5 yıldan beri resmi olarak, 5 yıldan beri de gayriresmi olarak dinlendiğimi tahmin eden ve öngören birisiyim" dedi.

AK Parti'nin, en muhalif olanlara verecek kadar özgüveni olan bir hükümet olduğunu vurgulayan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böyle bir şey kabul edilemez. İçerisinde akademisyen, gazeteci, basın var, CHP var. Bu yalnızca AK Parti'nin problemi olmaktan çıkmıştır. Bu yalnızca iktidarın problemi değildir. Bu beka ile alakalı konudur ve her zaman söylediğim gibi Türkiye'deki siyasi istikrarın korunmasına borçlu olanlar, yalnızca AK Parti değildir. CHP'dir, muhalefetin diğer partileridir, sivil toplum örgütleridir, akademisyenlerdir, basın mensuplarıdır. 7 bin kişinin içerisinde herhangi bir fikir ayrımı olmaksızın o gerekçeyle dinleniyor. Siz 'Selam Örgütüne üye olma' gerekçesiyle dinleme ihtiyacı hissediyorsunuz. Buna kargalar da güler. Kim ne öğrenmek istiyorsa biz kamuoyu ile basın ile paylaşan bir yapı içerisindeyiz. Biz kendi paramızı yönetmiyoruz, kamunun parasını yönetiyoruz. O yüzden şeffaflığın gücünü her zaman kullanacağız. Bu kadar şeffaf olmaya çalışan bir yapıya, bu kadar gizli ve gizemli bir yaklaşımı ben iyi niyetli bulmam, ülkem adına da devlet adına da iyi niyetli bulmam. Açıkça şunu söylemem lazım, ben paralel yapının içerisindeki birisi değilim, arkadaşlarımla beraber."

Kişilik haklarına saldırı

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddialarına ilişkin haberlerle ilgili, "Bu dinlemeler temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi adına bizim yaptığımız yasalara da aykırı. Kişilik haklarına saldırıdır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen kahvaltılı toplantıya katılmak üzere, AK Parti Genel Merkezi'ne gelen milletvekilleri, gazetecilerin, "paralel yapı"nın telefon dinlemeleri iddialarına ilişkin soruları yanıtladı.

TBMM Başkanvekili Yakut, Türkiye'de hukuk dışı yapılan her şeyin yanlış olduğunu vurgulayan Yakut, "Bu dinlemeler eğer bir olayın takip edilmesi ve hakim kararları olmadan yapılmışsa hukuk dışıdır" dedi.

"Son derece vahim durumlar"

AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu da söz konusu dinlemeleri özel hayata müdahale olarak gördüklerini ifade etti.

Uslu, bir gazetecinin, "basında dinlenen kişilerin yer aldığı listeyi görüp görmediğini" sorması üzerine, şöyle konuştu:

"Kabaca baktım benimle ilgili gözükmüyor. Daha önce 28 Şubat sürecinde sendika başkanıyken benimle ilgili dinlemeler olmuştu. Bunlar son derece vahim durumlar. Özel hayata müdahaleye yönelik tüm bu girişimlerin yasa dışı olduğunu, illegal olduğunu herkes biliyor. Hatta ahlaki olmadığını herkes biliyor. O açından bizim çıkardığımız yasaların bir bölümü, özel hayatı korumak adına, kişi haklarını korumak adına gerçekleştiği için zannediyorum devlet gereken önlemleri alacak."

Eski Sağlık Bakanı Akdağ

Eski Sağlık Bakanı ve Erzurum Milletvekili Recep Akdağ da yasa dışı dinleme yapanların hukuku ağır biçimde çiğnediğine dikkati çekti.

"Bu haberler üzerine hukukun harekete geçip meseleyi incelemesi gerekiyor" diyen Akdağ, gazetecilerin, kendisinin de dinlenip dinlenmediğine dair endişe duyup duymadığını sorması üzerine, şunları söyledi:

"Henüz bakmadım bilmiyorum. Listede benim ismimin olup olmaması önemli değil. Bu kadar çok insan yasa dışı dinlenmişse gerçekten bu büyük bir vahamet. Hukukun üzerine gereğince gitmesi gerekir."

Kılıçdaroğlu: Bu kadar kişi dinlenirken hükümet neredeydi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 binin kişinin telefonlarının dinlendiği iddiasıyla ilgili, "Benim merak ettiğim, bu kadar kişi dinlenirken hükümet neredeydi? Bu ülkede hükümet var mı, yok mu? Şimdi şikayet ediyor. Neden şikayet ediyor? Kendi yolsuzlukları ortaya çıktı diye mi? Ülke iyi yönetilmiyor. 11 yıldır yönetilmiyor. Yönetenler diyorlar ki 'Biz kandırıldık'. Bu da başka bir olay. Ülkeyi yönetiyorsunuz, birileri gelip sizi kandırıyor. Ve siz de şimdi itiraf ediyorsunuz. O zaman siz o koltukta oturamazsınız. Sizin şikayet etmeye hakkınız yok. O koltukta oturan adam sorunları çözer. Şikayet makamı değildir. Şikayet edecekse ayrılır, gelir muhalefete istediği kadar şikayet eder" dedi.

Bahçeli: "MHP Genel Merkezi'nin dinlenildiğini biliyoruz"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve İkitelli Organize Sanayi Sitesi Eskop'u ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "paralel yapı"nın telefon dinlemelerine ilişkin haberlerle ilgili sorusu üzerine Bahçeli, "MHP Genel Merkezi'nin dinlenildiğini biliyoruz. Bunu, medya aracılığıyla düşüncelerimizi aktaramadığımız kesimlere, bu dinleme vasıtasıyla aktarıldığını kabul ettiğimiz için, hoşgörüyle karşılıyoruz" diye konuştu.

Hamzaçebi: "Derhal soruşturulmalı"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de 7 bin kişinin dinlendiğine ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Eğer böyle bir dinleme yapılmışsa derhal bu soruşturulmalı, bunun üzerine gidilmelidir. Kısa süre önce CHP Genel Merkezi'nin dinlendiği iddiaları vardı. Bazı iş adamlarının ve CHP'li milletvekillerinin dinlendiği ve fişlendiği medyada yer aldı. Hükümet bu konuda hiçbir adım atmadı. Sayın Başbakan, Genel Başkanımıza yönelik olarak 'ey Kılıçdaroğlu senin nefes alışını bile izliyorum' demişti. Bütün bunlar, bütün dinlemelerden hükümetin haberi olduğunu gösteriyor. Haberinin olmadığını düşünmüyorum. Bu soruşturma yapılmalı ama bu dinlemelere müsaade eden, bunlara ses çıkarmayan, göz yuman kamu görevlileri, bakanlar hakkında da gerekli soruşturma yapılmalıdır."

"Paralel yapının herkesi dinlediği anlaşılıyor"

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, "Paralel yapının herkesi dinlediği anlaşılıyor. Paralel yapının ne kadar tehlikeli olduğunu söylediğimizde bize inanmayanlar bugün çıkan dinleme olayı karşısında nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu ürpererek görmüşlerdir" dedi.

"Bizi şaşırtan bir durum yok"

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, gazetecilerin "7 bin kişinin dinlendiği" iddiaarına ilişkin sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Bizi şaşırtan bir durum yok. Biz doğuştan potansiyel suçlu olduğumuz için hep dinlendik. Manuel telefonlarda bu dinlemeler yapılıyordu şimdi bir tık düzeyine düştü.

Türkiye'deki gizli dinlemelerin yüzde 85'ini kamu görevlileri yapıyor. Bunların yüzde 80'i de önleyici dinleme. Yani bir ilde valili, komutan buna karar verebiliyor. Şu anda Türkiye'de dinleme bekçi düzeyindedir.

Dinlemelerde idari yargısal ve siyasal denetimin konması hukuk devletinin gereğidir. Başbakan neyi seyrediyor o zaman? Suç bunlar. Savcılar niye seyrediyor? Bir kişinin ifadesi alındı mı? Bunların hepsi gıdasını Terörle Mücadele Kanunu'ndan (TMK) alıyorlar. Bu kanuna dayanarak bu savcılar bunu yaptı. TMK'yı hoyratça kullanan iki savcının kulağını tutup görevine son verselerdi, bunu bugün bu kadar rahat yapamazlardı."

"Buradaki amaç, tamamen Türkiye'ye kastetmektir"

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, kendisi de dahil 7 bin kişinin telefonlarının dinlendiği iddialarına ilişkin, "Buradaki amaç, tamamen Türkiye'ye kastetmektir. Hükümete kastetmek değil ama Türkiye'ye kastetmenin yolu hükümeti devirmekten geçiyor yoksa bu hükümet gitse bile bunların işleri bitmez"

Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendi adını da dinlenenler listesinde gördüğünü söyledi.

Kendisinin dinlenildiğini zannetmediğini anlatan Korkmaz, "Eğer bu paralel yapı beni dinlemiş olsaydı, bu memlekete ihanet etmez, İsrail'e de uşaklık etmezdi. Bu memleketin seçilmiş meşru hükümetine karşı darbeye kalkışmazdı. Demek ki beni hiç dinlememişler. Beni dinlemediler, kayıt altına aldılar. O kayıtları dinlediklerini zannetmiyorum. İhtimal, o kayıtları efendilerine göndermişlerdir. Efendileri o kayıtlardan belirli raporlar çıkarmış ve bu paralel yapıya dikte ettirmiştir ki onlar da bu tür hareketlere kalkışmışlar" diye konuştu.

Korkmaz, yapılanların utanç verici olduğunu vurgulayarak, "Sadece beni değil, Sayın Başbakanımızı, birçok arkadaşımızı dinlemişler. Daha doğrusu kaydetmişler. Benim devletle maaşımdan başka hiçbir maddi ilişkim olmamış. Benim gayrimeşru işlerim de olmamış. 'Beni niye dinlerler, niye kaydederler' diye düşündüm, herhalde sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkimizden kaynaklansa gerek. O da İsrail'le bağlantılıdır" ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz suç duyurusunda bulundu

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddiasıyla ilgili, kendisinin de dinlenilenler listesinde bulunduğu gerekçesiyle, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Özgündüz, hazırladığı suç duyurusu dilekçesini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Dilekçesini verdikten sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ile bir süre görüşen Özgündüz, adliye çıkışında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Haberlere konu yasa dışı dinlemeyi talep eden emniyet görevlileri, talebi mahkemeye ileten cumhuriyet savcıları, kararı veren hakim ve kararı icra eden tüm kamu görevlileri hakkında şikayette bulunduğunu belirten Özgündüz, sorumluların "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "kişiler arasındaki görüşmelerin kayda alınması", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "memuriyet görevini kötüye kullanma" suçlarından yargılanmasını talep ettiğini bildirdi.


10 yıl önce