Uzunırmak, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ''Unutulan Manşetler'' albümününden, 19 Şubat 1999 tarihli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirildiğine ilişkin bir haberi gösterdi. Uzunırmak, hükümetin terör konusunda yürüttüğü şimdiki politikanın ise ''unutulmayacak manşetler'' kapsamına gireceğini ileri sürdü.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, Kayseri'deki konuşmasında, ''Terörü bitirmek için ne gerekiyorsa yaparım. 'Terörün bitmesi için zehir içeceksin' deseler içerim'' ifadesini anımsatan Uzunırmak, ''Daha önce ona kızıyordum ama bu sözlerden sonra acınacak durumda olduğunu gördüm. Acaba, zehir içilecek derecede zorla yaptırılan nedir?'' diye konuştu. Uzunırmak, Erdoğan'ın daha önce yine Kayseri'de, ''Terör örgütüyle görüşüldüğünü söyleyen şerefsizdir'' dediğini ancak şimdi, ''(zehir içeceksin) deseler içerim'' ifadesini kullandığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da 2010 yılında, ''Teröristlerle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz'' dediğini kaydeden Uzunırmak, Arınç'ın 2013 yılında ise ''İmralı'da Öcalan'la, Kuzey Irak'ta örgütle pazarlıklar 4-5 yıldır sürüyor, yeni bir şey değil'' açıklamasında bulunduğunu ifade etti.
Hükümetin, ''açılım'' adı altında başlattığı süreci, Meclis'ten gizleyerek sürdürdüğünü savunan Uzunırmak, neyin pazarlığının yapıldığının açıklanması gerektiğini kaydetti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uzunırmak, 4. yargı paketini değerlendirirken, ''Muhtemeldir ki KCK'lılar, zehir içmeye bedel bir teslimiyetle dışarı salınacaklar. KCK'lılar tutuklanırken Kasımpaşalı olan Başbakan, KCK'lılar dışarı çıkarken nasıl bir hüviyetle tanınacak, onun da adını koysun'' dedi.
