|

Huzur bozana izin vermeyiz

Gezi, 17 ve 25 Aralık darbe girişiminde başarısız olan bazı çevrelerin huzuru bozmak için çırpındıklarını belirten Erdoğan, Taksim'de inat edenlere seslendi: Taksim'den ümidinizi kesin. Buyrun Yenikapı'ya, Maltepe'ye. Lütfen devletle gerilime girmeyin. Gerekirse 1 Mayıs'ta İstanbul'da toplu ulaşımı ücretsiz yaparız

İlhan Toprak
00:00 - 23/04/2014 Çarşamba
Güncelleme: 23:39 - 22/04/2014 Salı
Yeni Şafak
Huzur bozana izin vermeyiz
Huzur bozana izin vermeyiz

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Gezi olaylarında, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinde başarısız olan bazı çevrelerin inatla ve ısrarla huzuru bozmak için çırpındıklarına şahit olduklarını söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Bugün hala nasıl kaos çıkarırım diye o belli aktörlerin meydana çıktığını görüyoruz. Mayıs ve haziran ayları yaklaşırken huzuru bozmak gayesiyle çam çerçeve kırmak, esnafa zarar vermek gayesiyle birileri her zaman yaptıkları gibi gerilim siyaseti üretiyorlar. Bu aziz millet artık sokaklarda çatışma görüntüsü, polisle göstericilerin çatışmasını görmek istemiyor.

ŞIMARIK RUH HALİ ARTIK SON BULMALI

Millet taşın, sopanın molotofların egemen olduğu sokak görüntüsü istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyiz. Bu şımarık ruh hali artık son bulmalıdır. Bazı sendikalar, sivil toplum örgütleri demokratik gösteri kültürünü öğrenmelidir. Başkalarının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece herkes dilediğini yapar. Ancak başkalarının özgürlük alanına müdahele ediyorsa, esnafa rahatsızlık veriyorsa orada devlet işin içine girer.

TAKSİM'DEN ÜMİDİNİZİ KESİN

Ülkemizde miting yapılacak alanlar bellidir. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen gider yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yok. Yenikapı özel hazırlanmış bir miting alanıdır, yaklaşık 7 bin metrekarelik bir alandı. 'Burası bana ufak geliyor' derseniz ki Taksim'den çok çok büyük, o zaman Maltepe'de 1 milyon 250 bin metrekarelik bir alan var. Bu sene Kadıköy'e miting için son kez müsaade edildi. Taksim'den bu sene ümidinizi kesin, devletle gerilime girmeyin. Halkımızın, esnafımızın huzurunu kaçırmayın.

KAMU ARAÇLARINI ÜCRETSİZ YAPARIZ

'İlla burada yapacağım' diyorsanız, bu 'ben çatışmaya hazırım' demektir, buna da biz müsaade etmeyiz. Kusura bakmayın kanun sen değilsin. Taksim ısrarına biz kimse kusura bakmasın artık iyi niyetle bakmayız. Sendika başkanı 'burası bizim kutsalımızdır' diyor, lafa bak? Orada kabir ziyareti yapacaksan orada yönetim kurulu olarak gider çelenginizi koyarsınız, oradan metroyla Yenikapı'ya geçersiniz, sizin için metro da yaptık bakın. O gün biz resmi taşıma araçlarımızı ücretsiz de yaparız. E daha ne yapacağız? Bütün imkanları hazırlıyoruz, onlar 'yok ben burada yapacağım' diyor.

MİLLET TEPKİSİNİ SANDIKTA GÖSTERDİ

Millet bir yıldır sokaklardaki şımarıklığı izliyor. Evet, bu millet sabretti, sokağa çıkmadı ama sandığa giderek tepkisini gösterdi. 30 Mart seçimlerinin hemen ardından sokakları hareketlendirmek isteyenlere fırsat tanımayacağımızı herkesin bilmesini isterim. Türkiye sesi çok çıkanların egemen olduğu bir ülke değildir. Türkiye sokaklara çıkıp, şımardıkça cam ve çerçeveyi indirenlerin tahakküm kurabildiği bir ülke değildir. Türkiye parası olanın düdüğü çalacağı, manşet atanın rota çizeceği bir ülke değildir.

Hani şantaj kaseti vardı

Fethullah Gülen'in basına yönelik açtığı davalara dikkati çeken Erdoğan, 'Tek ceketle yola çıktı, şu anda milyarlarca liralık dava açıyor. Sen bunların sadece harç ücretini nereden buluyorsun? Tek ceketi vardı, herhalde şimdi ceketsiz kalmış vaziyette. Dava üstüne davalar açtı. Tazminat davalarıyla herhalde ciddi bir rakam toparlayacak ve bu rakamlarla da inşaatın kalan kısımlarını tamamlayacak. Böyle bir durum var' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, yaşanan dönem içinde yargının tüm kurumları içerisinde olanlar ile Adana olayının ortada olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

'Hala utanmadan sıkılmadan yazdıkları, çizdikleri ortadadır. Bu ülkenin başbakanı nasıl dinlenir diyemiyorlar. Adeta devletin kurumlarını bu noktada kendilerinin dinleme seanslarının yapıldığı yerler haline getirdiler. Bunları savunacak kadar alçaklar. Bunların elinde -hep söyledim- şantaj kasetleri var. Cumhurbaşkanının da şantaj kaseti bunlar da var, benim de vardı, Genelkurmay Başkanının da... Ama benimle ilgili varsa çıkıp açıklayın, 'açıklamazsanız namertsiniz' diyorum. Şahsımla alakalı, aradıklarını bulamadılar, bulamayacaklar. Benim bakanlarımla yaptığım görüşmeleri ancak verebildiler. Veya eşimle, çocuğumla yaptıklarımı verebildiler. Veremeyecekler, bulamayacaklar. Çünkü bunlarda o şeref yok. Geçen söyledim ya düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Bunlar bunu yaptı.'

İmanımız bunu gerektiriyor

Erdoğan, şu anda Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin sayısının neredeyse 1 milyona yaklaştığına işaret ederek, 'Şimdi biz Suriye'den bize sığınan bu kardeşlerimize kapılarımızı kapatıp 'Suriye'de ölün mü' diyeceğiz. Bizim insanlık anlayışımız bu, inancımızdan gelen anlayış bu. Hem kapımızı açarız, yediririz ve barındırırız. Bizim anlayışımızda bu var. Şimdi o darbeci Mısır'da Cumhurbaşkanlığı'na hazırlanıyor. Biz bunlara sessiz kalabilir miyiz? Orada binlerce insan yediden yetmişe öldürülecek, Esma'lar öldürülecek, 529 idam ilan edilecek, dünyanın sesi çıkıyor mu, soruyorum sizlere? Dünyaya sesleniyorum, parlamento çatısı altında tüm ülkeme sesleniyorum, 529 idam kararı... İşte bir kısım yargı belası demek ki her ülkede var. 20 dakikada 529 idam kararı... AB'de idam yasak ama biz AB'den ciddi ses çıktığını görmüyoruz. Diğer dünyadaki ülkelere bakıyoruz ABD, Rusya hiçbirinde ses yok. 'Efendim onlardan ses çıkmıyor da sizden niye çıkıyor?' Bizim ciğerimiz yanıyor, ciğerimiz... İmanımız bize bunu gerektiriyor. İnancın gereğini yapmaya mecburuz' dedi.

Cumhurbaşkanımızla oturup konuşacağız

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinen Erdoğan, AK Parti olarak istişarelerinin yoğun şekilde devam ettiğini ifade ederek, 'Biz bir istişare partisiyiz. Her işimizi istişare ile yaparız. Bugüne kadar bunu böyle yaptık' dedi. Erdoğan, geçen hafta milletvekilleriyle istişare toplantısı gerçekleştirdiklerini, ardından gerçekleştirdikleri genişletilmiş il başkanları toplantısında da istişareleri yaptıklarını, kanaatleri aldıklarını bildirdi. Erdoğan, büyük kongre delegeleri, kadın ve gençlik kollarıyla bu hafta biraraya geleceklerini, bu arada kanaat önderleriyle görüşmelerinin olduğunu ve olacağını bildirerek, 'Cumhurbaşkanımızla da aynı şekilde bu konuyu ele alıp değerlendirmemizi yapacağız.

İSTİŞARE SÜRÜYOR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'bu işe iki kişi karar veremez' diyor. Sen mi vereceksin kararı? Biz bu kadar geniş bir istişare yapıyoruz. Bu arada biz, Cumhurbaşkanımızla da böyle bir konuyu açık, net değerlendiririz. Ondan sonra da bunun nihai kararını millet verecek. Bu noktada cumhurbaşkanlığı çantada keklik bir olay değil. 2023 hedefleri toplumun üzerinde ittifak ettiği hedeflerdir ve isimler değişse bile bu hedeflerimiz baki kalacak. Seçim öncesi ve sonrası için Türkiye'de belirsizlik bekleyenler, kaos bekleyenler hiç kuşkunuz olmasın hayal kırıklığı yaşayacaklar. Zira biz isimlerle değil, ilkelerle hareket eden bir partiyiz. İstişareler neticesinde adayımızı açıklayacak ve yolumuza kararlı şekilde devam edeceğiz' dedi.


10 yıl önce