Erdoğan, 'toplumun bir kesimi eğitimsiz kalsın' demenin, toplumun bir kesimi 'üretmesin, çalışmasın' demek anlamına geldiğini bildirerek, “Biz, toplumumuzun her kesiminin, her türlü sorununu demokrasi içinde, hukuk içinde, toplumsal birlik ve bütünlüğümüzü koruyacak biçimde tartışırız, konuşuruz, çözmeye çalışırız. Toplumla bir işi olmayanlar, milli iradeyle bir bağı olmayanlar, halkla irtibatı olmayanlar 'bana ne?' diyebilirler, ama milli iradeye dayanarak siyaset yapan, demokrasiden ve toplumdan gücünü alan hiç kimse 'neme lazım, beni ilgilendirmez' demek lüksüne sahip değildir” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Türk demokrasisinin felaket tellallarına, kriz tüccarlarına pabuç bırakmayacak düzeyde olduğunu ifade ederek, “Herkes emin olsun, kimsenin kaygısı olmasın ki AK Parti hükümeti döneminde Türkiye tehdit ve risklerle değil, imkan ve fırsatlarla tanışacaktır. Kimsenin hak ve hürriyeti, başkasının hak ve hürriyetini ortadan kaldıramaz. Hiçbir hak ve hürriyet demokrasimiz için, cumhuriyetimizin temel değerleri için, laik sistemimiz için bir tehdit oluşturamaz. AK Parti hükümeti, cumhuriyetin de demokrasinin de laikliğin de hukuk devletinin de teminatıdır, koruyucusudur” diye konuştu.
MHP ile birlikte genç kızların yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılmamasına yönelik yaptıkları çalışmanın sona yaklaştığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Anayasa'nın zaten bu konularla ilgili olan 10. ve 42. maddelerindeki eşitlik ve eğitim-öğretim hakkına ilişkin düzenlemeleri netliğe kavuştururken, fiili yasağı YÖK Yasası'ndaki değişiklikle ortadan kaldırmayı hedefledik. Biz, üniversitelerdeki bu huzursuzluğu ortadan kaldırarak normalleşmeyi sağlayalım diyoruz, birileri çıkıp yeni sorun alanları icat etmeye çalışıyor. Kimse buna gayret etmesin ve bunları da iyi niyetle izah etmek mümkün değildir. Hatta önümüzdeki süreçte huzur arayışı mahiyetindeki bu açılımımızı bilerek ya da bilmeyerek sabote edecek, huzursuzluk üretecek provokasyonlara tanık olabileceğimizi de şimdiden söylüyorum. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir.”
Yasadışı organizasyonlarla mücadeleye de değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet ile millet arasına girenler hem devletten hem de toplumdan tecrit olmaktadırlar. Zaaflarımızdan gün be gün kurtuluyoruz. Gerilim isteyenler, gerilimden beslenenler, toplumu kutuplara çekenler gizli ajandalarıyla birlikte birer birer deşifre oluyorlar. Ülkemize asla yakıştırmadığımız provokasyonlar bertaraf oluyor. Biliyorum ki, hak ve hakkaniyetten yana olan herkes bu süreci dikkatle izliyor, mutlulukla takip ediyor. Karamsar olmak için hiçbir neden yoktur. Bütün işaretler, Türkiye'de refahın adaletle birlikte çoğaldığını, önyargıların kırıldığını gösteriyor. Hukuk devleti açık, şeffaf bir düzenin adıdır. Hukuk devletinde karanlık odalar, komplolar, komitalar, çeteler, mafyalar yoktur, olmamalıdır, olamaz da... Hukuk devletinin tüm vatandaşları emniyet ve güven içindedir.”
Başbakan Erdoğan grup toplantısının basına kapalı bölümünde miletvekillerini başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliği konusunda açıklama yapmamaları için uyardı. Erdoğan, Anayasa değişikliğinin önümüzdeki hafta Meclis'te oylanacağını belirterek, “Hiçbir milletvekili 8 Şubat gününe kadar Ankara'dan ayrılmasın. Bütün programlarınızı iptal edin. Anayasa değişikliğini sorunsuz olarak çıkartmalıyız” dedi.
