Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında, Diyarbakır'daki tarihi anları eleştiren muhalefete yüklendi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Geçen cumartesi ve pazar günleri, Diyarbakır'da tarihi günler, anlar yaşadık. Diyarbakır'ın en büyük meydanında, on binlerce Diyarbakırlı kardeşimle bu coşkuyu, heyecanı paylaştık. 2009'da Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni başlatırken, 'Anneler ağlamasın' temennisinde bulunmuştuk. Gözyaşları bu sefer farklıydı. Bu gözyaşları, sevincin, umudun, vuslatın, kavuşmanın gözyaşlarıydı.
Diyarbakır'da Türkiye'nin, bölgenin tamamı için tarihi bir an yaşanırken birilerinin yine bu sevinci, heyecanı paylaşamadıklarını, huzur ve kardeşlik iklimini yine hissedemediklerini gördük. Bu milletin tarihi 12 Eylül 1980'de, 27 Mayıs 1960'da, bundan 100 yıl, 200 yıl önce başlamadı. Bu milletin tarihini darbeciler değil, Alparslan'dan Fatih'e, Kanuni'den Yavuz Selim'e, Abdülhamit'ten Mustafa Kemal'e kadar yüzlerce, binlerce, milyonlarca kahraman yazdı.
CHP, MHP yöneticileri, Meclis kütüphanesine gittiklerinde, ilk Meclis, gizli celse zabıtları okuduğunda, bugün karşı çıktıkları şeyi göreceklerdir. Kürt kelimesini en başta Gazi Mustafa Kemal'in nutuklarında, o Meclis'te görecekler. Kürdistan kelimesini, o Meclis zabıtlarında görecekler. Anasır-ı İslam kavramını, o zabıtlarda görecekler.
Devletlerin ilişkileri, intikam, nefret, öfke hissiyle yürümez. İşte bunu en iyi bilenlerden bir tanesi de Gazi Mustafa Kemal'di. Bize şu kavramı kullandılar; 'bölücü' diyorlar. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? Kürdistan kelimesini kullanan o zamanın mebusları da mı bölücüydü? 'Kürt damadımız var' diyen Alpaslan Türkeş de mi bölücüydü?
Bugüne kadar hangi yasak Türkiye'yi büyüttü. Biz ne yapıyorsak Türkiye'yi normalleştirmek için yapıyoruz. Biri türkü söyledi, farklı kıyafet giydi diye bu ülke bölünmez. Şivan Perwer odaya girdiğinde herkes heyecanlandı. Vatanından 38 yıldır uzakta olan biri olarak bakıyordu herkes ona. Şu an vatandaşlığı alınmış misafir olarak bakıyorlar. Aynı şeyi Ahmet Kaya'ya yaptılar. Gezi Parkı'nda bize saldıranlar kimlerse aynı kişiler o gece Ahmet Kaya'ya saldırdı. O gün Ahmet Kaya'ya saldıran sanatçıların bir kısmı diyor ki 'o esnada tuvaletteydim' Ulan hepiniz oradaydınız. Kamera kayıtlarından görüyoruz.
Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında hep olumlu katkıda bulunduklarını belirterek, 'Sayın Meclis Başkanı artık buna dayanılamayacak hale geldiği için o da ister istemez dün orada bir tavır koydu. Şimdi biz mektubunu bekliyoruz. Bakalım bu mektupta Sayın Başkan bizlere ne bildirecek, bizden ne talep edecek, onu göreceğiz. Bizler bütün bu olanlarda hep samimi davrandık. Ama Batı toplumunda muhalefet, ülkenin menfaati olduğu zaman gelir desteğini verir. Ama bizim muhalefet, ülkenin menfaati de olsa 'ha bunun arkasında iktidar oy kazanacak, dolayısıyla bunu engellememiz lazım' der, her zaman karşısına dikilir. Dün söylediklerinin tam eksini yaparlar. Bunların hepsi tutanaklarda var. Bu tutanakların hepsi halka açılacak. Kim nasıl bir tutum içinde olduğunu göreceğiz' dedi.
Rusya Federasyonu'nun St. Petersburg şehrine perşembe günü 2 günlük resmi ziyaret yapacağını belirten Erdoğan, 'Sayın Putin ile Türkiye-Rusya üst düzey işbirliği konsey toplantısını yapacağız. İkili ilişkiler ve bölgesel sorunları değerlendirme imkanımız olacak' dedi. Başbakan, grup toplantısının ardından genel af tartışmalarına ilişkin de 'Demek ki ben iyi anlatamamışım. Ne zamandan beri, 'Bizim gündemimizde genel af diye bir şey kesinlikle yok.' Bunu kaç kere söyledim. Ben hayallerimi anlatıyorum, siz genel aftan bahsediyorsunuz, yok böyle bir şey' dedi.
