|

İpin koptuğu an

Abdülkadir Selvi
00:00 - 15/01/2010 Cuma
Güncelleme: 00:46 - 15/01/2010 Cuma
Yeni Şafak
İpin koptuğu an
İpin koptuğu an

İsrail'le yaşanan büyükelçi krizi aşıldı. Uluslararası camianın çağrılarına rağmen birçok insanlık dışı olay karşısında, özür dilemeye yanaşmayan İsrail özür dilemek zorunda kaldı. Özürle birlikte sorunların tamamı çözüldü mü? Türk Dışişleri'ndeki havayı yansıtmak istiyorum.

GEÇEN HAFTAYA DÖNÜLDÜ

İsrail'in özür dilemesiyle birlikte 1 hafta önceki statüye dönüldü. Ancak 1 yıl öncesine değil. 1 yıl önceki statüde ne var? Gazze var. Henüz Gazze saldırısı öncesindeki ilişki düzeyine dönülmedi. İsrail'i özür dilemeye götüren süreçte çok ilginç gelişmeler yaşanıyor. Kriz patlak verdiği anda Davutoğlu Londra'daydı. Henüz sabahın erken saatlerinde, kaldığı Dorchester Hotel'deki odasında izlettiriliyor olaya ilişkin fotoğraf ve video görüntüleri. O anda ip kopuyor. “Hiçbir ülke bir Türk Büyükelçisine bunları yapamaz” diyor. İlk talimatı, 'sağlam duracağız' oluyor. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül bilgilendiriliyorlar. İlk anda alınan karar aynı zamanda son karar oluyor. “Özürden aşağısı kabul edilemez.” Gül ise krizin patlak verdiği ilk anlarda, “Bu akşama kadar özür dilenmezse, büyükelçimiz ilk uçakla Türkiye'ye döner” talimatını veriyor.

ALÇAK KOLTUĞA OTURTULMADI

Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'i bakanlığa çağırarak bir nota veriyor. O sırada Ankara kulislerine, mütekabiliyet esası gereği Levy'nin de alçak koltuğa oturtulduğuna ilişkin bilgiler yayılıyor. Ama öyle bir şey yaşanmıyor. Devlet ciddiyeti içinde hareket ediliyor. O andan itibaren Türkiye çok net duruyor. Bu arada İsrail kanadından Başbakan Netanyahu ve densizliğe imza atan Ayalon'dan özür vari bir açıklama geliyor. Ancak bu Türkiye'nin beklediği özür değil. Gül, krizin en başında verdiği, akşama kadar özür dilenmezse büyükelçinin ilk uçakla döneceği talimatını bir kez de basın önünde tekrarlıyor. İsrail'de alarm zilleri çalmaya başlıyor,

İKİLİ TEMAS YOK

Cumhurbaşkanı Peres devreye giriyor. Ancak bu süreç içerisinde Türkiye'den hiçbir yetkilinin İsrailli hiçbir yetkiliyle ikili teması olmuyor. İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in, ”Türkiye ile ilişkilerin bozulması İsrail'e çok pahalıya mal olacaktı” dediği nokta, verilen kararın arkasında sağlam bir şekilde durulmakla anlatılıyor. Ve bilinen özür süreci yaşanıyor.

YENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAKTI

Peki özür dilenmeseydi bugün ne olacaktı? Dışişleri kaynakları, ”İsrail'le başka bir dönem başlayacaktı” diye özetliyorlar. Yaşananların ardından Ankara haftasonu Savunma Bakanı Barak'ı ağırlamaya hazırlanıyor. Barak, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Davutoğlu ile görüşecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul 2010 Dünya Kültür Başkenti Projesi için İstanbul'da olacak. Ancak Köşk ve Dışişleri bürokrasisi randevuyu ayarlamakla meşguldü. Cumhurbaşkanı Gül de Barak'ı kabul edecek.



14 yıl önce
default-profile-img