Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat, para karşılığı eylem yaptırdığı Cilvegözü'nün ardından bombalı saldırı için bu kez Hatay'ın Reyhanlı ilçesini seçti. 46 vatandaşımızın hayatını kaybettiği çifte bombalı saldırının ardından 9 kişi gözaltına alındı.
MOBESE kameralarından tespit edilen saldırganlar, Hatay Emniyeti tarafından önceki gece boyunca düzenlenen operasyonlarla kıskıvrak yakalandı. Gözaltına alınan bu kişilerin, eylemin planlayıcıları ve gözcüleri oldukları açıklandı. Hepsi de Türk vatandaşı olan zanlıların, güvenlik taramalarında daha önce sık sık Suriye'ye gittikleri tespit edildi. Sorgularında Suriye'ye geçerek Muhaberat elemanlarıyla yüz yüze görüştüklerini itiraf eden zanlılar, eylem için de para aldıklarını kabul etti. Üzerinden yüklü miktarda Suriye Lirası çıkan şüpheliler, kullanılan 'Ford Transit' marka minibüslerin 1 yıl önce Türkiye'den satın alındığını ve takibe takılmamak için hiç kullanılmadığını söyledi. Kiralık bir depoda tutulan araçlara bombalar da araçlara son 1 ayda yerleştirildi. Ford Transit araçlardan birinin plakasının ise 31 ARS 83 olduğu tespit edildi. Bombacılarının asıl hedefinde ise Ankara olduğu ortaya çıktı.
Gözaltındakilerin ifadelerine göre bombacılardan 3'ü bir kaç gün önce Başkent'e gelerek Kocatepe Camii yakınlarındaki bir alışveriş merkezinin etrafında keşif yaptı. Söz konusu girişimin istihbaratını alan güvenlik güçleri Ankara'nın tüm giriş çıkışları kontrol altına alınca şüpheliler 'deşifre olduk' korkusuyla saldırıdan vazgeçip Reyhanlı'ya yöneldi. Şahısların ifadeleri doğrultusunda ve mobese kameralarında yapılan incelemede de Hatay'da gözaltına alınanlardan 3'nün belirtilen noktalarda dolaştıkları belirlendi. İçişleri Bakanı Muammer Güler de saldırıya ilişkin detaylar verdi. Patlayıcıların kaçak yollardan Hatay'a sokulduğunu aktaran Güler, 'Türkiye'den alınan araçlara özel bölmeler yapılarak bomba yüklendiğini, bu işe yardım ve yataklık yapan kişilerle patlatıldığını tespit ettik' dedi.
Saldırının El Kaide bağlantısı iddialarını yalanlayan Güler, Suriye'nin 'biz yapmadık' iddiasını böyle yalanladı: 'Bu alçakça saldırıyı gerçekleştirenler, Suriye'deki rejim yanlısı örgütlerle doğrudan ilgili ve oradaki El Muhaberat örgütüyle irtibat halinde olan kişiler. İsterlerse şu an onlara kod adlarıyla beraber o isimleri veririm'
Suriye'de yaklaşık iki buçuk yıl önce başlayan iç savaşın ardından diken üstünde yaşayan Hatay'da örgütler iç içe geçmiş durumda. Suriye El Muhaberatı tarafından bölgeye gönderilen çok sayıda ajan, muhalif Suriyeli sığınmacıları takiplerinin yanısıra bölgedeki halkı da muhaliflere karşı kışkırtmak suretiyle çok sayıda eyleme imza attı. Başta Mihraç Ural'ın liderliğini yaptığı Acilciler Terör Örgütü ve Yunanistan'la girilen diplomatik ilişkiler sonrası rahat hareket alanı bulamayan DHKP-C'nin, Suriye'nin Lazkiye kentine yerleşmelerinin ardından Hatay'da da yapılanmaya başladıkları biliniyordu. İki örgüt birkaç ay önce birleşerek Hatay'daki eylem potansiyelini artırdı. 110-120 kişilik olduğu belirtilen eğitimli teröristler, bölgedeki vatandaşlar üzerinde de baskı kurmaya çalışıyor.
Şubat ayındaki Cilvegözü saldırısının ardından aranan bazı isimlerle Reyhanlı bombacıları arasında bağlantı tespit edildi. Yayladağı Sınır Kapısı'nın karşı tarafı olan Kesep'te kaçakçı Zekeriyya Al Kardi ve Rami Al Kasir isimli Suriyelilerin Cilvegözü eyleminden ötürü her yerde her yerde arandıkları belirtildi. Sözkonusu isimlerin, Ebu Haydar Lays ile birlikte iki patlamanın da organizatörlerinden oldukları ve her yerde arandıkları bilgisine ulaşıldı.
Emniyet birimlerinin 81 ili 5 gün önce Cilvegözü saldırısına benzer bir eyleme karşı uyarmasına rağmen Reyhanlı saldırılarının önüne geçilemedi. Saldırıların önüne geçilememesinde, bir yıldır saklı durumda tutulan bomba yüklü araçların depoda bir aydır hazırlanmakta olması etkili oldu. Ayrıca, Reyhanlı'ya yaklaşık 40 bine yakın sığınmacının gelmesi, ilçeye giriş yapan her dört araçtan neredeyse birinin Suriye plakalı olması da araçların tespitini zorlaştırdı.
Reyhalı saldırısı ile Türkiye'ye 'Suriye meselesinden uzak durun' mesajı verilmek istendiği belirtiliyor. Çözüm süreciyle birlikte PKK sorunundan kurtulmak için önemli adımlar atan Türkiye'ye Beşşar Esed yönetimindeki Şam rejiminin, Reyhanlı saldırısıyla 'İşlerimize karışmayın, PKK'yı arayacak hale gelirsiniz' şeklinde tehdit mesajı vermek için çok sayıda can kaybının yaşandığı bir eyleme imza attığı bildirildi.
Reyhanlı'daki patlamalarda hayatını kaybeden 46 kişiden 39'unun isimleri belirlendi. Ölenlerden kimlik tespit çalışmaları tamamlanan 3'ü Suriye uyruklu 39 kişinin isimleri şöyle:
'Mehmet İri, Abdülkadir İşcan, Abdo Ersürer, Kadriye Aylar, Ahmet Okyay, Ahmet Hamdi Bozkaya, Vahit Altıntaş, Hakan Çalım, Yusuf İşgör, Kemal Akıncı, Azize Yumuşak, Hüseyin Çolak, Mustafa Ayaz, Sabiha Dereceli, Murat Yeliz, Mehmet Ali Şanlioğlu, Ahmet Uyar, Meryem Zor, Ahmet Ceyhan, Nihal Şimşek, İbrahim Çelik, Tahir Yumuşak, Fidan Zor, Fehmi Karaca, Selim Arslan, Hakan Kurtulan, M. Koray Cüneydioğlu, Nihat Özdemir, Turgay Güdük, M. Ali Karakuş, Muzaffer Beşer, Oğuzhan Tuna, Elif Kanlı, Halil Erdemci, Nadire Kuvvet ve Fatma Nur Erboz ile Suriye uyruklu Retibe Biter, Ahid Nehhal Hasan ve Atşe Sabana.'
