|

Kampanya çok çirkin

Başbakan Erdoğan dershane tartışmasını ilk kez değerlendirdi: Taslak henüz bize sunulmadan 'gece baskını' başlığı yenilir yutulur cinsten değildir. Gazete başlıkları çok çok çirkindi. Böyle bir kara kampanya, gece baskını şeklinde böyle bir çirkin yaklaşım bizi üzmüştür.

Haber Merkezi
00:00 - 21/11/2013 الخميس
Güncelleme: 00:38 - 21/11/2013 الخميس
Yeni Şafak
Kampanya çok çirkin
Kampanya çok çirkin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Sabah Gazetesi Yazarları Mehmet Barlas ve Sevilay Yükselir ile Habertürk Gazetesi Yazarı Nihal Bengisu Karaca'nın sorularını cevapladı. Başbakan en çarpıcı mesajları 'dershanelerle ilgili tartışmalar konusunda verdi. 'Doğrusu böyle bir polemiği çok çirkin bulduğum için bugüne kadar konuşmadım' diyen Erdoğan özetle şunları kaydetti:

ÇOK ÇİRKİN BAŞLIKLAR ATILDI

Bu bugün gündeme gelmiş bir konu değil. Hüseyin Çelik Bey'in bakanlığı döneminde bu işin bir çözüme kavuşturulmasını istedim. Son dönemde artık bu işi bitirmemiz gerekiyor dedik. Arkadaşlarımız belli bir çalışmayı yaptılar. Bu hazırlanan taslak henüz bize sunulmadan atılan gazete başlıkları çok çirkindi. Bir gece baskını başlığı yenilik yutulur cinsten değil. Meclis'e gelmiş bir şey yok. Bu yeni başlamış bir konu değil.

SADECE ZENGİNLER GİDİYOR

Dershanelerin dönüştürülmesinde geri adım atılması söz konusu değil. Merdiven altı dershanecilik işini bitireceğiz. Peki neden okula yanaşılmıyor da illa dershane deniyor. Bize bunu anlatamıyorlar. Şu tablo çok ilginçtir bu dershanelerin öğrenci profili, fen ve sosyal bilimler liselerindeki öğrencilerin yüzde 95'i dershanelere gidiyor. Anadolu liselilerinin yüzde 91'i, meslek liselilerin yüzde 18'i dershanelere gidiyor. Dershaneler fen ve anadolu liseleri öğrencileri alarak olsa olsa test tekniği öğretiyor. Eğitimini devlet okullarında almış sen ona biraz bir eğitim veriyorsun ve sonra bir okulu kazandığında hemen sırtına tişörtü giydiriyorsun. Bu fakir fukara çocuklar niçin bu kurslara gidemiyorlar. İstifade edenler büyükşehirlerdeki zengin ailelerin çocukları. Burada böyle bir karışık durum var. İzah edemedikleri bir durum var.

AİLELERİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR

Dershaneye çocuklarını kaydettiren aileler bu paraları ödeyemediği için zor durumda kalıyor. Ama benim sevgili vatandaşım önümü kesip bana bunu anlatıyor. Çocuğumu gönderdim ama şimdi paralarını ödemekte zorlanıyorum. Haberleri görüyorsunuz (kupürler gösteriyor) dershane borcu intihara sürükledi. Bu borcu ödeyemedikleri zamanlar böyle durumlarla karşılaşıyorlar. Madem vakıfsınız ücretsiz eğitim verin deyince de rahatsız oluyorlar. Şimdi biz devlete verebiliriz diyorlar

BİZ DARBE HÜKÜMETİ DEĞİLİZ

Kusura bakmayın biz bir darbe hükümeti değiliz. Bu kampanyaların çirkin boyutlara ulaştı. Biz böyle bir çalışmanın içindeyken yalan yanlış bir kara kampanyanın olması bizi üzmüştür. Bu kampanyalar öyle bir boyuta getiriliyor ki efendim okuma salonları kapatılıyor. Ortaya çıkmış bir taslak yok. Tabii nereden servis yapıldı, nereden ortaya çıktı. Yasağa uymayanlara 500 bin lira ceza gelecek diye haberler çıkıyor. Bugüne kadar pek çok taslaklar yapıldı ama nitekim bize de sunulan yok. Bu nereden çıkıyor.

GERİ DÖNÜŞ OLMAYACAK

Bu mesele bizim için bir memleket meselesidir, bir eğitim meselesidir. Cemaat deniliyor, Cemaat'le, Hizmet'le karşı karşıya gelmek gibi bir şey de çok çirkindir. Biz Cemaat mensubu kardeşlerimizin ellerindeki medya organlarıyla bize saldırmalarını, hatta gerçeğe aykırı şekilde saldırmalarını yadırgıyoruz. Bu proje niye bir Cemaate yönelik olsun. Cemaat mensubu olan kardeşlerim lütfen burayı tekrar hatırlasınlar biz ne dedik 'öğrencileri özel okullarda okutalım, parayı devlet versin.' Danıştay ne yaptı, bunu reddetti. O zaman 'Ak Parti iktidarı Cemaat'e kaynak sağlamak için bu yasayı düzenledi' dediler. Cemaat mensubu kardeşlerim bu olayda yediğimiz darbeyi, tokadı unutuyorlar mı? Biz şimdi niçin Cemaat'i karşımıza alalım. Kendilerinin de bizi anlayışla beklemeleri lazım, sürdürdükleri propagandayı bitirmeleri lazım ve bizden bir geri dönüş bekliyorlarsa bunun olmayacağını bilmeleri lazım.

Katili affetme yetkim yok
Başbakan Erdoğan 'genel af' tartışmasına son noktayı koydu: Gündemimizde yok. Ben bir Başbakan olarak katili affetme yetkisini kendimde göremem, hatta devletin katili affetme yetkisini de asla kabul edemem'

Başbakan Erdoğan'a genel af yönündeki tartışmalar da soruldu. Erdoğan, şunları kaydetti:

Benim orada 'dağlardan inme' ve 'cezaevlerini boşalmasıyla ilgili konu'. Başını kesip atıyorlar. Ve işi öyle bir noktaya getirdiler ki genel af beklentisi. Orada ben diyorum ki, 'biz şu anda bir duadayız, bir temennideyiz.

YETKİ MAKTÜL YAKINLARINDA

Öyle bir gün gelecek ki dağlardan inecekler ve cezaevleri de boşalacak' diyoruz. Hemen genel af. Genel af konusunda bu güne kadar asla böyle bir ifadeyi kullanmadım. Böyle bir taahhütümüz kimseye yoktur. 'Ben bir başbakan olarak katili affetme yetkisini kendimde göremem, hatta hatta develetin katili affetme yetkisini de asla kabul edemem' Niye? Çünkü onu af yetkisi sadece o maktulun varislerine aittir, devlete değil.

SİYASİ SUÇLARDA OLABİLİR

Ama devlete karşı işlenen suçlarda böyle bir adım atılabilir. Bunu içinde siyasi suçlar da olabilir. Daha farklı suçlar da olabilir. Orada böyle bir adım atılabilir. Ama ben burada kalkıp da katili genel af kapsamı içerisinde nasıl affederim? Ondan sonra ben o maktullere o şehitlere bunun hesabını nasıl vereceğim. O şehitlerin ailelerine bunun hesabını nasıl vereceğim? Böyle bir şey söz konusu değil. Ama özlemimiz temennimiz dağlardan inişlerdir. Cezaevlerinin tabii ki büyük ölçüde boşalmasıdır.' dedi.

ÖCALAN'A AF KESİNLİKLE YOK

Erdoğan, KCK'lıların serbest bırakılması konusunda ise 'O konuda cumhurbaşkanının zaten yetkisi biliyorsunuz varb Mesud Barzani'nin 'Öcalan'a af gelebilir' sözü de sorulan Erdoğan, şunları söyledi; 'Barzani böyle bir ifade kullanmışsa yanlış yapmış. Böyle birşey aramızda da geçmedi. Böyle bir şeyi söylemek onun da kendi alanında değil, kendinin de bizim de ilgi alanımızda değil. Bununla ilgili yargı hükmünü vermiştir'

Türkiye Kürdistanı ifadesi şık olmadı

Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim için kullandığı 'Kürdistan' ifadesine muhalefetin tepki göstermesini eleştiren Başbakan Erdoğan, 'Bunlar hakikaten bizim tarihimizi bilmiyorlar. Gazi Mustafa Kemal'in özellikle Meclis'teki bazı konuşmalarını getirdim. Bunlar Meclis zabıtlarında olan ifadeler. Şimdi o zaman bu ifadeleri kullanan Gazi Mustafa Kemal bölücü mü?' diye konuştu. Erdoğan, 'Sizin Kürdistan ifadesini kullanmanızın ardından, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir de 'Türkiye Kürdistanı' ifadesinin kullanılmasını istedi, buna da ne dersiniz?' sorusuna karşılık, 'Bunu kabul etmemiz asla mümkün değil. Diyarbakır Belediye Başkanının da bu tür ifadeyi kullanması bana göre şık değildir. Bunlar, belli yerleri tahrik etmekten başka hiçbir işe yaramaz. Böyle güzel bir hafta sonundan sonra bu açıklamaların yapılması şık değil' diye konuştu.

Ailesi isterse Ahmet Kaya'nın kabri taşınır

Diyarbakır temasları hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, buluşmanın milat olduğunu belirterek Erdoğan, şunları söyledi: 'Orada gerek Şivan Perver'in 38 yıldan sonra kendi ülkesine gelmiş olması ve bu noktadaki tavırlar herhalde üzerinde konuşulması, düşünülmesi gereken konular. Ben, kendisine de söyledim, 'vatandaşlık noktasında eğer böyle bir talebiniz, arzunuz varsa çözüme hazırız' dedik. Aynı şeyi merhum Ahmet Kaya ile ilgili de ailesine 'bir nakli kubur yapılması gerekiyorsa bu konuda biz varız, buna hazırız' dedik. Belki buradan gidişi çok farklıydı ama şu anda da dönüşü bunun kesinlikle bizim açımızdan kolaydır ve biz bunun için üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız dedik.' Erdoğan, Şivan Perver'in konuyu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, 'Bize cevabı verecek. Biz, süreci şu anda başlatmış bulunuyoruz. Hatta bazı programları ileride kendisiyle de yapacağız' dedi.

10 bin öğretmen daha atanacak

Başbakan Erdoğan, atanamayan öğrencilere de müjde verdi. Şubat ayında yeni öğretmen ataması yapacaklarını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti: 'Eğitimde reform yaptık, 4+4+4. Hiçbir iktidar 12 yıl zorunlu eğitime imza atamadı ve biz bu adımı attık. İstiyoruz ki kaliteyi arttıralım. Bu nedenle o iddiaları ortaya atanlara diyoruz ki madem bu işi iyi yaptığınızı söylüyorsunuz gelin. 10 yılda 400 bin öğretmeni Milli Eğitim'e kazandırdık. Bütçemizi dikkatli değerlendireceğiz. Şubat ayında 10 bin öğretmen atamayı öngörüyoruz. 4-5 yıl içinde öğretmen açığımızı sıfırlamış olacağız'

SODES projesi devam edecek

Güneydoğu ve doğu bölgelerinde SODES projesi kapsamında 34 ilde etüt merkezi kurulduğunu, bu merkezlerin neredeyse dörtte birinin, getirdikleri projelerin değerlendirilmesinin ardından bu kampanyayı yürütenlere verildiğini kaydeden Erdoğan, etüt ve okuma salonlarının kapatılması, yasaklanması gibi bir durumun kesinlikle olmadığını söyledi. Erdoğan, 'Biz istiyoruz ki çocuklarımız bir yarış atı olmasın. Bu çocuklar cumartesi, pazar annesiyle babasıyla ve mahalledeki arkadaşlarıyla oynasınlar' dedi.

KONUŞMADAN NOTLAR...

İMRALI'YA GAZETECİ GİDECEK Mİ: İmralı'ya gazeteci gitmesi gündemimizde yok.

IRAK İLE İLİŞKİLER: Türkiye ile Irak birbirlerine muhtaç. Maliki'nin Türkiye'ye gelme talebine 'memnuniyetle' dedik. Derdimiz Irak'ta ayrımcılık değil. Bölge için İran ve Irak'la ortak adım atılabilir.

22 BÜYÜKŞEHİRİN ADAYI BELLİ: Yerel seçimlerle ilgili aday belirleme çalışmaları sürüyor. 22 büyükşehir belediyesi ile 11 ilin belediye başkanları belirlendi. İsimler önümüzdeki haftadan itibaren açıklanacak

BAŞÖRTÜLÜ ADAY OLACAK MI: Bunun için bir engel yok. Kabinede de Meclis'te de böyle bir engel yok.KARMA EĞİTİM KALKACAK MI: Bu konuda görüşlerim belli. Uygulamalarımız ortada. Böyle birşey yok

ÇÖZÜM PAKETİ HAZIR: Çözümde kritik eşik aşıldı. Bunu neyle aştık derseniz bunun öncesi biliyorsunuz 26 maddelik anayasa paketiydi. Şu anda hazırlıkları bitti. Parlamento'ya sevk edeceğiz.

٪d سنوات قبل