CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliğine 'hayır' çağırısı yapmak için Türkiye'yi gezerken, kendi partisinde farklı görüşlere sahip isimler birer birer ortaya çıkıyor. CHP'nin Yedisu Belediye Başkanı Mehmet Şerif Memioğlu'nun ardından eski genel başkan yardımcısı CHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem de 'Darbe anayasının değişitilmesi için açıkca 'evet' diyorum" açıklamasında bulundu. Parti içinde bir çok ismin de halk oylamasında bu yönde oy vereceği konuşuluyor. Sabah gazetesine konuşan Erdem, "Bence CHP'li, MHP'li AKP'li her kim olursa olsun bütün aydın ve demokrat sağduyulu insanların da bu anayasa değişikliğine "Evet" demesi gerekiyor" diye konuştu. Partisinin hayır kampanyasını da eleştiren Edem, CHP'nin 12 Eylül darbe anayasasının artıklarının temizlenmesi konusunda AK Parti'den daha iştahlı bir siyaset izlemesi gerektiğini belirterek, "Bu konuda partimiz elini taşın altına koymalıydı" diye konuştu.
Deniz Baykal'ın yerine büyük umutlarla başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu dömeni de değerlendiren Erdem, "Ben Kemal Bey'den umutluydum ilk başta. Ancak çok kısa zamanda boyun eğdi partideki statükocu zihniyete. Sadece Deniz Baykal gitti, yerine Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Hala partiyi sürekli sağa kaydıran, sağ politikalarla buluşturmak isteyen statükocu zihniyetin hükümdarlığı sürüyor partide" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir darbe edebiyatının yapıldığını ile sürerek, dava kapsamında tutuklu bulunan Mehmet Haberal'a miting kürsüsünden selam gönderdi. Rize Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın 'Ergenekon' davası kapsamında tutuklu bulunmasına da değinerek, şöyle konuştu: 'Sizin bir hemşehriniz var, dünya çapında, adı Mehmet Haberal. Binlerce hayat kurtardı, binlerce kişiyi ameliyat etti, üniversite kurdu ve içeride. Kendisine bir tek soru bile terörle ilgili sorulmadı. Yazık günah değil mi bu insana? Yurt dışına mı kaçacak, başka yere mi kaçacak? Hayır. Buradan Rize Meydanı'ndan Haberal'a selam gönderiyoruz.' AK Parti yöneticilerinin her zaman 'darbe edebiyatı yaptığını ve 12 Eylül 1980 darbesinin hesabını soracaklarını' söylediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak uygulamalarının bu yönde olmadığını ileri sürdü.
