Şahin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda düzenlenecek Nevruz kutlamalarına katılmak üzere New York'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
TBMM Başkanı Şahin, yaptığı açıklamaların ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Şahin, bir gazetecinin 'Libya'ya kara harekatı konusu konuşuluyor. Türkiye'nin bu durumda pozisyonu ne olur? NATO şemsiyesi altında bir harekat olursa Türkiye'nin buna tavrı ne olacak' şeklindeki sorusu üzerine, bu konuda Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın gereken açıklamaları yaptığını söyledi.
Parlamento Başkanı olarak kendisinin Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bir görev ve sorumluluğu bulunmadığını ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye'nin dış politikasının doğru bir eksene oturduğu kanaatindeyim. BM Güvenlik Konseyi, Kaddafi'nin kendi halkına saldırısını önlemek için bu ülkenin hava sahasını kapatma kararı aldı. Şimdi bu karara rağmen, başta Fransa olmak üzere, bazı ülkelerin Libya'daki sivil vatandaşları da hedef alan birtakım saldırılar düzenlemiş olması, BM Güvenlik Konseyi kararıyla da çelişmektedir. Amaç masum ve sivil Libya halkının saldırılardan korunmasıysa bu konuda BM Güvenlik Konseyi kararının alınmasında öncü olan ülkelerin bu hususa azami dikkat etmeleri gerekmektedir. Ben Türkiye'nin bu konudaki haklı itirazlarını yerinde buluyorum. Sanıyorum bugün, NATO düzeyinde önemli bir toplantı olacak. Gelişmeleri takip etmemiz gerekiyor.'
Şahin, Nevruz kutlamalarındaki milletvekillerinin tavırlarına ilişkin soru üzerine, 'Maalesef son derece üzüntü verici iki davranış. TBMM'nin hiçbir üyesi, bu tür davranışta bulunamaz, bulunmamalıdır' dedi.
Elinde taş bulunan milletvekilinin aynı zamanda bir siyasi partinin grup başkanvekili olduğunu anımsatan Şahin, şunları söyledi:
'Milletvekilleri, özellikle grup başkanvekilliği gibi bir sıfatı taşıyan kişinin çok sorumlu davranmaları ve örnek olmaları gerekir. Bu son derece yadırganan iki davranışı, inanıyorum ki halkımız değerlendirecektir. Meclis İç Tüzüğü çerçevesi içinde ele alabileceğimiz davranışlar değil. Genel hükümler çerçevesinde ancak işlem gerçekleştirilebilecek iki yakışıksız davranış olarak değerlendiriyorum. O da benim görev alanım dışındadır. Ama son derece üzüntü verici ve halkımızın da büyük tepkisine yol açacağını düşünüyorum. Özellikle o milletvekilini seçen, seçmenler tarafından dahi asla kabul edilemeyecek davranışlardır diye düşünüyorum.'
