|

MGK bildirisinin altında imzam yok

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP liderinin 28 Şubat sürecine götüren MGK bildirisinin altında imzası olduğu iddiasına cevap verdi: 'Düşürülen Refahyol hükümetinde bakandım, ama MGK üyesi değildim. Dolayısıyla o günkü MGK kararlarının altında imzam yok.'

Hilal Kaplan
00:00 - 17/04/2012 Salı
Güncelleme: 03:33 - 17/04/2012 Salı
Yeni Şafak
MGK bildirisinin  altında imzam yok
MGK bildirisinin altında imzam yok

Hollanda Kraliçesi Beatrix'in davetlisi olarak bu ülkeye giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ülkeyi 28 Şubat sürecine taşıyan Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin altında kendisinin imzası olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Gül, 28 Şubat dönemine ilişkin soruya şu cevabı verdi:

SORUŞTURMA OLMASI DOĞAL

'Hepimiz o dönemin çok canlı şahitleriyiz, hepimizin çok önemli pozisyonları vardı. O dönem hala herkesin hafızasında canlıdır ve demokrasiye müdahale edilen bir ara dönem yaşamıştır Türkiye. Tabii ki böyle bir ara dönemin hukuki olarak incelenmesinden tabii bir şey olamaz.'

YARGI SÜRECİ BAŞLADI

'Yargılama süreci başladığı için daha fazla bir şey söylemek tabii ki doğru da olmaz, ama yargı muhakkak ki görevini yerine getirecek ve titiz bir şekilde bir hukuksuzluk varsa bunları inceleyecektir. Bana gelince, o zamanki Refahyol hükümetinde yani düşürülen diyeyim artık Refahyol hükümetinde bakandım, ama Milli Güvenlik Kurulu üyesi değildim. Dolayısıyla o günkü Milli Güvenlik Kurulu kararlarında da imzam yok. Daha sonra o konular Bakanlar Kurulu'na getirilip herhangi bir Bakanlar Kurulu kararı çıkartılmadığı için benim imzam yok. Ama tabii ki o dönemi yaşayan kişilerden birisiyim.'

HOCA ZAMANA YAYMAK İSTİYORDU

Hollanda temaslarını izleyen gazetecilere de 28 Şubat'a ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, o dönemde Erbakan'a söylediklerini aktardı:

'Bu süreçte MGK kararı. İmzam yok. Bakanlar Kurulu'nun da yok. Erbakan'a o dönemde 'bunların hepsi bizim Meclis'ten güvenoyu aldığımız maddelere aykırı. Meclis oyuyla hukuki meşrutiyet aldığımız program dışında bir şey talep edilirse bunları yapmayın' dedim. Rahmetli hoca 'kırıp dökmeyelim' derdi. Bakanlar Kurulu'nda MGK Kurulu'na gelmedi, onaylanmadı. Bakın bakalım var mı? Kabinede de görüşülmedi. Hükümet yoluna devam ediyordu. Rahmetli Hoca zamana yayarak halletmek istiyordu. Pozisyonum detaya girmeye izin vermez. Özal'dan sonra böyle olağanüstü bir ara dönem yaşamayı düşünmemiştim.'


Yargıtay üst kurum diyecek bir şey yok

Gül'ün Yargıtay'ın Mehmet Ağar'ın cezasını onamasına ilişkin değerlendirmesi, 'Yargıtay en üst hukuki karar alan bir kurum, söyleyeceğim bir şey yok, herkes uyacak' şeklinde oldu.

Gül, 27 Nisan bildirisinin dava konusu yapılıp yapılmayacağı sorusuna da, 'O benim değil, hukukçuların savcıların... Eğer varsa, bir şey bulurlarsa onların ilgileneceği bir konu. Söyleyeceğim bir şey yok' karşılığını verdi.


Cadı avını andırmasın

Türkiye'de şimdiye kadar yapanın yanına kar kaldığı için yanlışların sürdüğüne dikkat çeken Gül, 'Anayasa değişikliğinden sonra ortaya çıkan yargılama süreçleri bu nedenle önemli' dedi.

Gül şunları söyledi: 'Ancak adil ve cadı avını andırmayacak şekilde yapılması gerekir. 10-20 yıl sonra da olsa hesabı görülüyorsa bu tür darbe girişimleri artık olmaz. Yargılamalar meşruiyet içinde devam ediyor. 'Habis ur' diyene dava açan tek insan benim. Bu gayet normal dendi. Seviyeyi düşürüyor diye beni mahkum ettiler. Başıma gelenler bir başkasının da başına gelmesin. 35. maddeyi yeniden yazmak lazım. Çünkü bazen siyasi iklim insanları azmettiriyor. 'Biz ne yaptık' diye düşünenler var diye düşünüyorum.'

12 EYLÜL YAZISI GELMEDİ

12 Eylül darbesine yönelik açılan davaya Cumhurbaşkanlığının müdahil olmadığının iddia edildiğinin hatırlatılması üzerine Gül, '12 Eylül soruşturması ile ilgili bize bir şey gelmedi. Bazı gazetelerde haberler çıktı, ama her haber doğru olmuyor tabii ki.' dedi.

KKTC'NİN TANINMASI

Gül, Kıbrıs meselesine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: 'Rum Kesimi dönem başkanlığı yapacak. Daha önce belirlenmiş bir tarih bu. Onlarla ilişki kurmamıza gerek yok. Rumlar yarım ülke. Dönem başkanlığı bizim açımızdan değil, Avrupa için sorun. Rumlar çözümü uzatıyor. Bir an önce çözülmeli. Boşluklar doldurulur, tıpkı Annan Planı'nda olduğu gibi. Biz referandum istiyoruz onlar oyalıyordu. Dünyayı ikna edememiştik. Kıbrıs politikamızı değiştirdik. Referanduma gidildi. Rumlar hayır dedi. Takke düştü kel göründü. Referandumdan sonra Lahey'de toplantı oldu. Cumhurbaşkanı Sezer de ikna olmuştu. Mümtaz Hoca (Soysal) yanındaydı. Havaalanında Denktaş hayır demeye gidiyorum dedi. Yunanistan o dönemde nefes aldık, dedi. Askerler mi yaptı bilmiyoruz. Böyle şeyler konuşuldu. Papadopulos'u Denktaş yıktı. Lahey'de yapsaydık. Rumlar AB'de değildi. Kosova'da olmuşsa orada niye olmasın. KKTC'nin tanınması gündeme gelebilir. Umarım BM ile beraber çözüm düşünülür. Ayrı bir devlet kendi yolunda devam eder.




12 yıl önce