|

Öldürülen bebeklerin balinalar kadar değeri yok

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, uluslararası medyayı eleştirerek "Gazze'de alçakça öldürülen bebeklerin, balinalar kadar bile haber değeri yok" dedi.

Aa
00:00 - 31/07/2014 Perşembe
Güncelleme: 20:55 - 31/07/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Öldürülen bebeklerin balinalar kadar değeri yok
Öldürülen bebeklerin balinalar kadar değeri yok

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İnanın Filistinlilerin, uluslararası medyanın çoğunda fok balıkları kadar bile değeri yok. Gazze'de alçakça öldürülen bebeklerin, balinalar kadar bile haber değeri yok. Taksim'de vandallar şiddet eylemleri yaparken uluslararası medya oraya toplanıp saatlerce canlı yayın yapıyordu. Ukrayna'da, Mısır'da gençlerin ülkelerini tahrip eden eylemleri saatlerce, günlerce yayınlanıyordu. Taksim'de polisimiz gaz kullandı, su kullandı diye Avrupa Birliği, Avrupa ülkeleri, Batılı ülkeler bize demokrasi dersi vermeye yelteniyordu. Biber gazı için ayağa kalkan o demokratlar nerede?" dedi.

Erdoğan, Karayolları Parkı yanında düzenlenen mitingde, dayanışmanın, birliğin, hoşgörünün şehri Mardin'in bugün yine çok farklı olduğunu, kentin bir kez daha milletin adayına, milli iradeye, demokrasiye, kardeşliğe sahip çıktığını söyledi.

"Rabbim Mardin'i, bu güzel şehri, evliyanın, alimlerin, ariflerin, Ashab-ı Kiram'ın şehri Mardin'i muhafaza eylesin" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu vesileyle ramazan-ı şerifte, Kadir Gecesi'nde yaptığınız ibadetlerin, hayırların, duaların kabul olmasını niyaz ediyorum. Rabbim inşallah sizleri, bizleri, hep birlikte, nice bayramlara bayram havasında eriştirsin diye dua ediyorum" diye konuştu.

Ramazan Bayramı'nı bir kez daha hüzünlü, kederli, yürekleri acı içinde idrak etmek zorunda kaldıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hamdolsun Türkiye'de huzur ve güven içindeyiz. Yanı başımızda kardeşlerimiz gerçekten çok zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Irak, bayrama ağız tadıyla çıkamadı. Suriye bir kez daha bayramı acı içinde, kanla, gözyaşıyla geçirmek zorunda kaldı. Mısır, Libya aynı şekilde bayramı buruk geçirdi. En çok da Gazze, mübarek ramazan günlerinde, Ramazan Bayramı'nda dünyanın gözleri önünde bin 300 şehit verdi."

Gazze'de çok büyük bir insanlık dramı yaşandığına işaret eden Erdoğan, bölgede suyu, elektriği kestiklerini, yolları, alt yapıyı yok ettiklerini, okulları, camileri, hatta zaten imkansızlık içindeki hastaneleri dahi bombalamaya başladıklarını söyledi.

Erdoğan, "1,5 milyon nüfuslu bir şehir, dünyanın gözü önünde, insanlığın ilgisiz bakışları altında toplu halde can çekişiyor. İnanın Filistinlilerin, uluslararası medyanın çoğunda fok balıkları kadar bile değeri yok. Gazze'de alçakça öldürülen bebeklerin, balinalar kadar bile haber değeri yok" değerlendirmesinde bulundu.

Taksim'de vandallar şiddet eylemleri yaparken, uluslararası medyanın oraya toplanıp saatlerce canlı yayın yaptığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ukrayna'da, Mısır'da gençlerin ülkelerini tahrip eden eylemleri saatlerce, günlerce yayınlanıyordu. Taksim'de polisimiz gaz kullandı, su kullandı diye Avrupa Birliği, Avrupa ülkeleri, Batılı ülkeler bize demokrasi dersi vermeye yelteniyordu. Biber gazı için ayağa kalkan o demokratlar nerede? Polis su kullandı diye özgürlükten bahsedenler nerede? Sağa sola parmak sallayan, güya demokrasi, insan hakları dersleri veren o mütekebbirler nerede? Hiç sesleri çıkmıyor. Gazze'de ölen bebekleri, çocukları görmüyorlar. İstedikleri kadar sırtlarını dönsünler, istedikleri kadar görmezlikten, duymazlıktan gelsinler, o Gazzeli bebeklerin, o Gazzeli çocukların kanlı, masum yüzleri her birinin rüyasına girecek ve her birine ebediyen kabus olacaktır."

Orta Doğu'da Hitler yeniden dirilirken

"İsrail'de bir grup sokağa çıkmış, 'Yarın okul olmayacak, Gazze'de çocuk kalmayacak" diye slogan atıyor" diyen Erdoğan, "Biz, İsrail yönetimini Hitler'e benzetince beyefendiler rahatsız oluyor. Bu İsrail yönetiminin Hitler'den ne farkı var? Bu İsrail yönetiminin Naziler'den ne farkı var? Orta Doğu'da faşizm yeniden canlanırken, Orta Doğu'da Hitler yeniden dirilirken dünya bunu daha ne kadar seyredecek? Dünya harekete geçmek için daha ne kadar bekleyecek" ifadesi kullandı.

İsrail'in çıkıp utanmadan, sıkılmadan bütün dünyaya "meşru müdafaa" dediğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bebeklerden çekinecek kadar mı korkaksınız? Çocuklardan ürkecek kadar mı korkaksınız? Ağzında emziğiyle öldürdüğünüz çocuğa karşı siz neyi müdafaa ettiniz? Yapılan meşru müdafaa değil açıkça katliamdır, soykırımdır. Biz zalimin rengine bakmaz karşısına çıkarız. Biz mazlumun rengine bakmaz sahip çıkarız. Çünkü bizim inancımız bunu emreder. Yolundan gitmekle şeref duyduğumuz Peygamberimiz Efendimiz bize bunu emrediyor. İşte Mardin burada. Türk, Kürt, Arap, Süryani bir arada, hoşgörüyle yaşıyor. Hatay'da Müslüman, Hristiyan, Musevi bir arada yaşıyor. İstanbul'da her dinden, her mezhepten vatandaşlarımız özgürce yaşıyor ve inançlarını yaşatıyor. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Süryani'siyle, Alevi'si, Sünni'si hep birlikte tek milletiz. Çünkü biz yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Bu şekilde yürüdük, bu şekilde yürüyoruz."

Erdoğan, AK Parti iktidarı olarak 12 yılda herkese, her etnik gruba, her dini gruba haklarını teslim edenlerin kendileri olduğunu anlatarak, "İşte en son Mardin'de Süryani vatandaşlarımıza yıllardır mücadelesini verdikleri başta Mor Gabriel Kilisesi başta olmak üzere haklarını teslim eden yine biz olduk. Allah'a hamdolsun hiç kimse bize antisemitist diyemez. Bunu diyen kendisini bitirir" dedi.

Dışarıda kendilerini Gazze konusunda susturmaya çalışırlarken, içeride de bazılarının İsrail'in işini kolaytırmak için ellerinden geleni yaptığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tarihi vazifelerini bir kez daha yerine getiriyor, İsrail'in katliamlarını örtmek için çaba gösteriyorlar. CHP, MHP, onların ortak adayları, bunların yanında HDP, bizim Gazze konusunda takındığımız tavırdan son derece rahatsızlar. Biri çıkıyor, Suriye ve Irak'taki Türkmen kardeşlerimizi istismar ederek İsrail'e destek veriyor. Bir başkası çıkıyor Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi istismar ederek İsrail'in işini kolaylaştırıyor. Biz Gazze için ne yapıyorsak, Irak ve Suriye'deki Türkmen kardeşlerimiz için daha fazlasını yapıyoruz. Filistin için ne yapıyorsak Suriyeli kardeşlerimiz için, oradaki Arap, Kürt, Türk kardeşlerimiz için daha fazlasını yapıyoruz. Ama biz onların güvenliğini sağlamak için kılı kırk yararak yaptıklarımızı mümkün olduğunca sessiz gerçekleştiriyoruz."

10 yıl önce