|

Örgüt lideri

Paralel yapılanmanın sınavlarda usulsüzlükten şantaj ve tehdide kadar ne kadar kirli iş varsa bulaştığını söyleyen Başbakan Erdoğan 'Örgütün lideri Amerika'dan birilerinin izlendiğini, bu izlenme bilgisinin kendisine ulaştığını, bunu engellediğini itiraf ediyor' dedi.

Kezban Bülbül
00:00 - 12/02/2014 الأربعاء
Güncelleme: 23:16 - 11/02/2014 الثلاثاء
Yeni Şafak
Örgüt lideri
Örgüt lideri

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hedefi Türkiye olan paralel yapılanmaya karşı tek başına bırakıldıklarını ancak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: Bu ülke artık kapalı kapılar ardında yapılan toplantılarla yönetilemez. Faiz lobisi, medya lobisi, sermaye lobisi tarafından idare edilemez. Türkiye dışarıdan yönetilecek bir ülke değildir. Bunlar tarih oldu artık. Buyursun siyasetle o meseleyi çözmenin mücadelesini gelsinler Türkiye'de versinler.

SİYASET DIŞI YÖNTEM

30 Mart öncesinde siyaset dışı yöntemlerin kullanıldığı bir saldırıya karşı mücadele veriyoruz. Bu saldırıda bir kısım yargı, bir kısım Emniyet güçlerimiz de kullanılıyor. Bu saldırıda ses kayıtları, ortam dinlemeleri, kara propaganda, en önemlisi de devletle paralel yapı kullanılıyor. Millet bunların arkasında değil, bunu bildikleri için ne siyasete ne sandığa yanaşmıyor.

17 ARALIK YIKIM PROJESİ

17 Aralık sadece bir yıkım projesidir. 'AK Parti gitsin, Hükümet gitsin' diyorlar. Her türlü ahlaksız saldırıyla üzerimize geliyorlar. Açıkça ifade ediyorum; CHP'nin ve MHP'nin iradesine bu süreçte çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. Gizli görüntü kayıtları, gizli ses kayıtları CHP'yi de MHP'yi de esir almıştır.

UÇURUMA GİDİYORLAR

Yıllarca hakaret ettikleri bu paralel yapının yedeğinde adeta birlikte uçuruma doğru ilerliyorlar. Bu mesele bir Türkiye meselesidir. CHP ve MHP; bu gizli yapının, bu paralel yapının oyuncağı haline gelebilir ama biz gelmedik, gelmeyeceğiz. Milli iradeyi, ipi uluslararası çevrelerin elinde olan bu paralel yapıya asla peşkeş çekmeyeceğiz.

Hodri meydan... Ellerinden geleni yapsınlar. Ellerinde hangi kirli araç varsa buyursunlar kullansınlar. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın.

40 YILDIR SIZMIŞLAR

Bu paralel yapının ne olduğunu, herkesin görmesi gerekiyor. 40 yıl boyunca devlete sızmaya çalışmış bir yapı söz konusu. Amaçları için her yolu meşru kılan bir anlayışla sızmış. Bu yapı şeffaf değil. Karşımızda sınırları, yapılanmaları, finansmanları açık olmayan bir yapı var. Bu yapının tabanında samimi saf ve temiz duygularla hizmet aşkıyla mücadele veren kardeşlerimiz var. Ama tavanında, lider kadrosunda çok farklı hedeflerin peşinde koşan bir kadro var.

NİYE RAHATSIZSINIZ

İllegal operasyonlar da bu yapının tehdit ve talimatlarıyla yapıldı. Aynı yapı yargı içinde örgütlendi. Yargı içinde belli savcıların, hakimlerin, bürokratların Türk milleti değil, örgüt adına çalıştıklarını, aldıkları talimatla yargıyı tanzim ettiklerini, davalara etki ettiklerini görüyoruz. Masum insanların sırf örgüt çıkarlarına tehdit oluşturdukları için mahkum edildiklerini, suçluların ise ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarını görüyoruz. Buna yürütme olarak müdahale edince rahatsız olanlar var. Niye rahatsız oluyorsunuz?

KÖKÜ 12 EYLÜL DARBESİNDE

Bu yapı içindeki kardeşlerim, bu yapının Türkiye'nin değil, belli bazı ülkelerin, güneydeki o sevdikleri ülkenin, belli uluslararası çevrelerin çıkarlarına nasıl hizmet ettiğini, ihanet içinde olduğunu görsünler. Bu mesele bizimle başlamış bir mesele değil, bu meselenin kökü 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat darbesidir. Biz 7 Şubat hadisesi olduğunda meselenin ciddiyetini kavradık, 17 Aralık darbe girişimi ile birlikte şu anda bu meselenin üzerine tek başına biz gidiyoruz.

Lideri Amerika'da

Alım sınavlarında usulsüzlükler yapıldığını belirten Erdoğan, 'Şantajdan tehdide, nüfuz kullanmaktan iltimasa, usulsüzlükten yolsuzluğa kadar ne kadar kirli iş varsa hemen hepsine bulaşmışlar. Bir Müslüman, Müslüman kardeşinin zaafını araştırır daha da ileriye gidip bunları kaydeder, bunları şantaj olarak kullanabilir mi? Örgütün lideri Amerika'dan birilerinin izlendiğini, bu izlenme bilgisinin kendisine ulaştığını, bunu engellediğini, buna benzer başka vakaların kendisinde olduğunu itiraf ediyor. Şu ana kadar bizim dışımızda birtane genel başkan da çıkıp, bunun hesabını sormadı. Bazı gazeteciler bunu hiç duymadı, görmedi. Hukuk, yargı hiç duymuyor. Bunlar suç teşkil etmiyor mu? Her meselede konuşan malum o bir işveren örgütü var ya bu meselede ağzını bile açmadı. Çünkü onların da CD'leri var, kasetleri var ellerinde. Aradan aylar geçti birtane savcı da çıkıp 'ya sen orada ne yapıyorsun, sen neyi itiraf ediyorsun' diye soruşturma başlatmadı, dava açmadı. Artık yeter, yetti. Madem ki onlar yazıyor, onlar çiziyor, onlar konuşuyor, onlar dinliyor, onlar CD'lerle ülkemizi idare etmeye çalışıyor. Artık biz de hem konuşacağız hem adımlarımızı atacağız' diye konuştu.

Sizi kim nelerle tehdit ediyor

Muhalefet partilerine seslenen Erdoğan, 'Paralel yapıyla ilgili ağzınızı niye bıçak bile açmıyor? Soruyorum; internet ile ilgili yaptığımız düzenlemeye neden destek vermiyorsunuz da itiraz ediyorsunuz? İnternet yasası paralel yapıyı, dinlemeleri, izlemeleri, çökertmeye yöneliktir, niçin bunun yanında yer almıyorsunuz? Hükümet gereğini yapıyor ve yapacak. Ama siz neden uzakta duruyorsunuz? Sizi kimin tehdit ettiğini, neyle tehdit ettiğini açıklayın. Bakın biz internet düzenlemesiyle en başta siyasetin ve siyasi partilerin üzerindeki çok çirkin, çok ahlaksız bir tehdidi ortadan kaldırıyoruz. Yaptığımız bu... Kasetlerle siyasetin dizayn edilmesinin önüne geçiyoruz. Dün kasetler yoluyla CHP dizayn edildi, MHP aynı şekilde tehditedildi. Kim yaptı? Paralel yapı... Kim durdurdu, biz durdurduk' diye konuştu.

Gerçek yüzleri açığa çıkmış oldu

Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, yaptığı açıklamada, Meclis TV'yi muhalefete kapattıklarına ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu bildirdi. Kendisinin, Meclis TV'yi aramadığını vurgulayan Akdoğan, 'Zaten Meclis TV'nin yayını da kesilmedi' diye konuştu. 'Paralel ilişkiler, madalyonun iki yüzünü açık ediyor ve bakış açıları da köklü şekilde değişiyor' diyen Akdoğan, şunları söyledi: 'Meclis TV'yi aramam, müdahale etmem, kapattırmam veya bu sebeple yayının kesilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu olmamıştır. Rahmani olanlar ahlak, maneviyat, haya, edep derler ama şeytani olanlar istihbarat ve şantaj çetesi gibi her türlü değerin içini boşaltırlar. Teviller, hüsnü zanlar, hikayeler, rüyalar vahameti örtemiyor.'

Ses kayıtlarına cevap verdi
Lekelemeye gücünüz de evrakınız da yetmeyecek

Başbakan Erdoğan dün Türkiye'ye gelen İspanyol mevkidaşı Mariano Rajoy'u ağırladı. İki lider görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Zaman gazetesinin muhabiri, Başbakan'a paralel yapı tarafından servis edilen ses kayıtlarını sordu. Başbakan Erdoğan ise sorulara iddiaları bitirecek açıklıkta cevaplar verdi. İşte Başbakan'ın sorulara verdiği cevaplar:

1- URLA'DAKİ VİLLA 35 YILLIK VE ŞAHIS MÜLKÜ

Öncelikle iddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy, 'iddia ediyoruz' de. Çünkü bu iddiaların hepsinin altında patronlarınız var. Bu iddiaların hepsinin altında dışa bağlı olduğunuz yer var. O söylenen yer 35 yıl önce inşa edilmiş olan bir yerdir. Şahsımla bunun zerre kadar alakası yok. Çok sevdiğim dostuma ait olan bir yerdir. Orası hazine arazisi değildir, onların kendi mülküdür. Bunu da bilmenizi isterim. Bunu da patronlarına söyle ama patronlarınız maalesef doğru konuşmamayı kendilerine meslek edindikleri için güvenilir insanlarına iftira at, tutmazsa iz bırakır anlayışıyla hareket ettikleri için burada da aynı süreci devam ettirmektedirler. Birinci derece SİT, 3. derece SİT bunların hepsi yargı içerisinde devam eden bir süreçtir. Bununla ilgili başbakanı lekeleyemezsiniz. Buna ne gücünüz yeter, ne evraklarınız yeter.

2- BİZE HAKARET EDİYORDU ARADIM

Fas'tan arama noktasında, evet aradım. Bu çok açık, net, ortada. Sadece hatırlatmayı yaptım ve hatırlatmayı yaptığım şahıslar da kendi alt yazısıyla alakalı olarak bize yapılan hakaretlerle ilgili yurt dışında olan bir Başbakana karşı bu tür hakaretlerin yapıldığı bir konuşmayı kalkıp kendilerine söyledim. Kendileri de gerekli uygulamayı yaptılar. Yani ben bir gazetenin, sizin patronlarınıza yeri gelmiş bu tür hakaretleri yapıldığı zaman ya arkadaşlarım ya şahsım açıp hukukumuza da dayalı olarak bu tür hakaretler yapılıyor. Bak biz 'şu anda Fas'tayız' demişizdir. Bunu demek eğer yanlışsa onu bilemiyorum. Ama bu tür şeyleri de öğretmek durumundayız. Çünkü yapılan hakaretler sıradan hakaretler değildi.'

3- HAVUZ İFADESİNİ SİZ UYDURDUNUZ NE HAVUZU

Bir defa 'havuz' diye bir ifade kullanıyorsunuz. Merak ettim sordum. Bunu siz uyduruyorsunuz. Ne havuzu ya! Burayla ilgili bu adımı atan firma sıradan bir firma değil. Bu ortağı olduğu firma da hisselerini amcasına satıyor. Bunun yanında 3. havalimanıyla alakalı hisselerini de bu sizin havuza girenler dediğiniz ki onlar havuza girip ıslananlardan değil, onu da bilin. Oraya da hisselerini satmak suretiyle medyaya giriyor. Bu havuz mu? Patronlarına bunu söyleyecek irade sende yok. Söylesen de netice alamazsın. Çünkü tamamıyla iftira üzerine kurulu bir dünya kurdular. Zaten maşallah rüyalara da gayet güzel iltifat ediyorlar. Tweet'lerin iki katına artırılmasını söylüyorlar, fetvayı aldığınıza göre sen de tweet'leri artık iki katı uygulamaya devam et.


٪d سنوات قبل