|

Türkiye halının altına sakladığı sorunlarla yüzleşmektedir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu'Türkiye, 10 yıldan beri tabu olarak görülen, halının altına serilen bütün meselelerle yüzleşmektedir" dedi.

Aa
00:00 - 31/01/2013 Perşembe
Güncelleme: 21:49 - 31/01/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Türkiye halının altına sakladığı sorunlarla yüzleş
Türkiye halının altına sakladığı sorunlarla yüzleş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, 'Türkiye, 10 yıldan beri tabu olarak görülen, halının altına serilen bütün meselelerle yüzleşmektedir. Çünkü, sırtımızdaki o ağırlıkla sıçrayabilecek bir noktada değiliz' dedi.

Soylu, AK Parti İl Teşkilatı'nı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10 yılda ilerlemesini, sıçramasını, dünya ile rekabet etmesini sağlayabilecek bütün unsurların altyapısını kurduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık uçağın kalkış noktasını da geçtiğini ifade eden Soylu, 'Türkiye 21. yüzyılın başından itibaren 2 temel strateji uygulamaktadır. Bunlardan bir tanesi Türkiye'de yenileşme vizyonudur. Yani Türkiye'de kurallarıyla, kurumlarıyla birlikte yenileşme anlayışının devam etmesidir. İkincisi ise etki alanını genişletmektir' dedi.

Soylu, hükümetin gerçekleştirdiği projelerden örnekler vererek, şöyle devam etti:

'Elbette ki sorunlarımız, problemlerimiz var. İki temel meselemiz var. Bunlardan biri geçmişin tahribatıdır. İkincisi ise 2023 ve 2071'e yönelik ortaya koyacağımız iki temel vizyondur. Geçmişin tahribatından kurtulmamız kolay değildir. Geçmişin tahribatından kurtulmaya yönelik adımları atmak, 21. yüzyılın başından itibaren önemli ölçüde gerçekleşmektedir. Türkiye, 10 yıldan beri tabu olarak görülen, halının altına serilen bütün meselelerle yüzleşmektedir. Çünkü, sırtımızdaki o ağırlıkla sıçrayabilecek bir noktada değiliz. Onları bırakacağız, kendi altyapımızı iyi hazırlayacağız ve Türkiye'yi rekabet ettiği ülkeler arasından en iyi noktaya getirebilecek bir anlayışı ortaya koyacağız.'

'Türkiye ihtilafları üzerinden yönetildi'

Türkiye'nin yıllarca ihtilaflar üzerinden yönetildiğini savunan Soylu, şunları kaydetti:

'Türk-Kürt, Sünni-Alevi, sağcı-solcu, laik-antilaik-irticacı... Türkiye'yi yıllarca bu tahribatların üzerinden yönettiler. İnsanımızı bunlarla uğraştırdılar, bütün enerjimiz toprağa verdiler ve bir şekilde de bizi çok önemli bir noktada oyaladılar. İskilipli Atıf bu memleketin en önemli temel tahribatlarından bir tanesidir, tamire muhtaçtır. Şeyh Said meselesi, Takrir-i Sükun Kanunu'ndan sonra yaşanan olaylar bu ülkenin tahribatıdır ve tamirat ihtiyacı vardır. İstiklal Mahkemeleri'nde yaşananların tamamının tahribatı vardır ve bu ülkenin tamiratına ihtiyacı vardır. Dersim'de öldürülenler, devlet tarafından katledilenler bir tahribattır. Bu memleketin masum insanları Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idam edilmesi milletimizin en önemli tahribatlarından bir tanesidir. O ilmek, Menderes'in, Zorlu'nun ve Polatkan'ın boğazına geçirilmemiştir. O ilmek, 'sizin siyasette ne işiniz var, haddinizi gösteririz' diyen o insanlar tarafından bu milletin boğazına geçirilmiştir. Tahribatımız budur. 1971 muhtırası, bu ülkenin temiz çocuklarını sağcı-solcu diye birbirine kamplaştırıp katlettiren anlayış bu ülkenin temel travmalarından birisi değil mi? Cumhurbaşkanı olan o günün generali dedi ki, 'Biz ihtilali olgunlaşsın diye bekledik.' Yani demek istedi ki, 'Siz birbirinizi öldürdükçe bizim ihtilalimiz meşruiyet kazanıyor. Senin ihtilalinin de senin aklının da, senin zihnininde canı yerin dibine girsin.'

Soylu, yaklaşan yerel seçimlerin önemine de dikkati çekerek, bunun Türkiye'nin yarınlarını belirleyecek bir seçim olacağını sözlerine ekledi.

ERÜ Kök Hücre Merkezi ziyareti

Süleyman Soylu, Erciyes Üniversitesi Genom ve Kök Hücre Merkezi'ni de ziyaret ederek, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelecekte dünya ile rekabet edebilecek bir ülke haline gelebilmesinin, bölgesel bir güç, küresel bir aktör olabilmesinin ancak bilimle gerçekleşebileceğini anlatan Soylu, Türkiye'nin 21. yüzyılda Ar-Ge harcamalarında, bilim dünyasına bakışında çok önemli değişiklikler olduğunu vurguladı.

Soylu, şöyle devam etti:

'Kök hücre, bilimde büyük bir devrim. Yıllardır ihmal ettiğimiz kendi bitkisel, tarımsal alanımızı taramayı gerektiren genom çok öneli bir süreç. Bütün bunlara dokunan, anlayan 'biz yapabiliriz' diyen bir yapıyı oluşturacağız. Beyin göçünden endişesi olan bir insan değilim ama kendi insanına dünyada verilen imkanı ortaya koymayan anlayıştan endişesi olan bir insanım. Dünyanın her yerine beyin göçü gönderebiliriz, belki bu 21. yüzyıldaki en yumuşak gücümüzdür. Bundan endişe duymuyorum. Ama mümkün olduğunda oradaki iletişimi de Türkiye'ye aktarabilecek yapıyı ve zemini oluşturmalıyız. Burada bunun heyecanını görüyorum.'


11 yıl önce