|

Vatan hainlerinin son taarruzu

Başbakan Erdoğan, hükümeti hedef alan 17 Aralık operasyonun arkasında ajanlar olduğunu söyledi ve ekledi: Hem içeride hem dışarıda eski Türkiye'yi özleyenler, yeni Türkiye'ye son taarruzu yapıyorlar. Milletimizin desteğiyle biz bu direnişi de yerle yeksan edeceğiz.

.
00:00 - 28/12/2013 Cumartesi
Güncelleme: 23:34 - 27/12/2013 Cuma
Yeni Şafak
Vatan hainlerinin son taarruzu
Vatan hainlerinin son taarruzu

Başbakan Tayyip Erdoğan, Sakarya Üniversitesi Kültür Merkezi'nde, teknokent binası ile yapımı tamamlanan tesislerin açılışı ve fahri doktora tevdi töreni ile Kent Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde konuşmasının tamamını 17 Aralık'ta düğmeye basılan hükümete yönelik çirkin tezgaha ayırdı. Başbakan, özetle şunları söyledi: Türkiye, geride bıraktığımız 11 yıl içerisinde her alanda önemli ilerlemeler kaydetti. Bu, 11 yılın en temel formülü istikrar ve güvendir.Türkiye bugün bir yol ayrımına geldi. Önümüzde iki seçenek var. Ya eski Türkiye devam edecek, Türkiye kaybedecek birileri kazanacak ya da yeni Türkiye kazanacak o birileri kaybedecek.

BİRİLERİ KAYBETTİ

11 yıl boyunca Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık, rekorlarla buluşturduk. Mevcut uluslararası sistemde, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda eğer bir kazanan varsa biliniz ki bir de kaybeden vardır, eğer bir kaybeden varsa biliniz ki bir de kazanan vardır. Türkiye'nin kaybettiği dönemlerde birileri kazandı, Türkiye'nin kazandığı, büyüdüğü, ilerlediği, istikrar ve güvene kavuştuğu dönemelerde de birileri kaybetti.

Erdoğan, Sakarya'da Ankara-İstanbul YHT test sürüşüne katıldı. Başbakan'ın test sürüşü yaklaşık yarım saat sürdü.
İKİ SEÇENEK VAR

Türkiye şu anda işte bu tercihi yaparak bu iki seçenekten birini tercih ederek yoluna devam edecek. Ya eski Türkiye'ye dönüş yapılacak ya da yeni Türkiye'nin inşaası hız kazanacak. Şu anda yeni Türkiye ideali, eski Türkiye ve onun destekçileri tarafından çok ciddi bir saldırıya maruz kalmış durumda. Eski Türkiye'nin siyaseti, alışkanlıkları, yeni Türkiye karşısında direniyor. Eski Türkiye'yi özleyenler, ciddi manada rant devşirenler yeni Türkiye karşısında direniyor. Yeni Türkiye'ye karşı hem içeride direniş var hem dışarıda direniş var. Ama bu direniş emin olun son direniştir. Son kez saldırıyorlar. Son kez ellerindeki tüm imkanları, kozları, güçlerini sahaya sürüyorlar. Son bir taarruz yapıyorlar. Milletimizin desteğiyle bu direnişi de yerle yeksan edecek, bu taarruzları gögüsleyecek eski Türkiye'nin kapısını tamamen kapatacağız. 11 yıldır ülkenin istikametini millet çiziyor, yeni Türkiye'de de istikamet çizen sadece millet olacak. Sergilenen direnç ve yapılan taarruzlar sadece benim şahsıma, partime, hükümetimize yönelik değildir. Direnç ve saldırı, topyekün milli iradeyi, milleti, siyaset kurumunu, Türkiye'nin istikbalini ve istiklalini hedef almaktadır. Bu saldırı, Allah korusun başarıya ulaşacak olsa, herkes bilsin ki yarın aynı saldırı bir başka partiye yapılacak.

LOBİLER KAYBEDECEK

Biz milletin emanetine sımsıkı sahip çıkacağız. İnanıyorum ki milletimiz de kendi iradesine sımsıkı sahip çıkacak. Bu süreçten millet olarak, ülke olarak çok daha güçlenmiş olarak çıkacağız. Faiz lobisi, terör lobisi kaybedecek, Türkiye, kardeşlik kazanacak, kaos lobisi kaybedecek.

SALDIRI GELİŞMEYE

Uydusunu uzaya fırlatabilen, uçaklarını, denizaltılarını imal eden, teknoloji ihraç eden Türkiye'ye doğru emin ve kararlı adımlarla yürüyoruz. Bu gelişmeler bile Türkiye'ye yönelik son saldırıyı açıklamaya yetiyor. Bakın dikkat edin son saldırıda demiryolu var, niye yüksek hızlı treni yaptık ya onun için. Bunlar bizi hala eski kara trenle görmek istiyorlar. Onun için çılgına döndüler.

GÜNEŞİ SIVAYAMIYORLAR

Türkiye'de yolsuzluk kılıfına gizlenmiş son derece çirkin, son derece tehlikeli bir operasyon yürütülüyor. Burada çok çirkin, tehlikeli, içinde ajanlık, ihanet olan son derece tehlikeli niyetler var. Türkiye üzerine bir tasarım yaptılar, bir tuzak hazırladılar, kirli bir oyun kurdular. Yolsuzluk süsü vererek, milli iradeyi, milleti, yeni Türkiye'yi hedef aldılar. Bunu yaparken, üzülerek ifade ediyorum, benim ülkemin vatandaşlarını, kurumlarını, polisini, hakimini, savcısını, siyasetçisini, medyasını, sermayesini kullandılar. Türkiye, artık bu oyunları yutmuyor. Güneşi balçıkla artık sıvayamıyorlar. Müslümanlara beddua edenlerin gerçekte kimin için çalıştığını benim imanlı kardeşim anlamıştır inşallah.

HSYK resmen suç işledi

Başbakan, 'Devletin malını, yetimin malını birileri hakikaten söğüşlüyorsa onun hesabını önce biz sorarız. Ancak şunu da ortaya koyayım, iftira at tutmazsa iz bırakır mantığıyla olmayan şeyleri olmuş gibi gösterenleri de ifşa etmek bizim görevimizdir. Örneğin, şu anda bazı medya organlarına gizlilik esaslı olan dosyaları servis etmek hukukun neresinde yazıyor? Başsavcı akşam bunu açıkladı. Ben buradan suç duyurusunda bulunuyorum. HSYK da suç işledi. Yaptıkları açıklamayla Anayasa'nın 138. maddesine aykırı hakaret ediyorlar. Peki bu HSYK'yı kim yargılayacak? Öyle bir yetkim olsa anında yargılayacağım. Kim yargılayacak biliyor musunuz? Millet yargılayacak. Ya millet ya zillet...' dedi.

Sen açıklamazsan biz açıklayacağız

'Soruşturma yapmam engellendi, görevden alındım' diyen Savcı Muammer Akkaş'ın adliye önünde basın açıklaması dağıtmasına tepki gösteren ve savcı için 'yüz karası' ifadesini kullanan Başbakan, şunları kaydetti: 'Bir savcı adliyenin önünde basın mensuplarına bildiri dağıtır mı ya? Ve böyle bir savcı, bizim için adaletin yüz karasıdır. Sen nasıl böyle bir şey yapabiliyorsun? Sen nasıl kalkarsın da orada çıkıp adliyenin önünde, adalet sarayının önünde bildiri dağıtırsın? Bunu başkaları yapıyor. Demek sende de bu tür esintiler var. Böyle kalmış bazı esintiler var. Bunun tabii ki milletim, kararını en güzel şekilde verecektir. İnanıyorum ki bu konuyla ilgili de burada suç duyurusunu yapıyorum.'

SEN NEREYE ÇALIŞIYORSUN

'HSYK, sen bu zatla ilgili ne yapıyorsun veya ne yapacaksın? Burası çok önemli. Tabii bizim iki özelliğimiz var hem yasamayız hem yürütmeyiz. Ben şuna inanıyorum; 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, egemenlik kayıtsız şartsız yargının değildir.' Ama kalkıp yargı, 'egemenlik kayıtsız şartsız benimdir diyorsa' bunu da bilelim. O zaman da adımlarımızı ona göre atarız.' Erdoğan, 'Orada bildiri yayınlayan bir kişi adil bir savcı olabilir mi? Gazeteleri, medyayı yanına almak suretiyle gizlilik olan bütün dosyayı medyada görüyoruz. Sen bu servisi nasıl yaparsın? Sen tertemiz insanları bununla nasıl lekelersin. Sen nereye çalıyorsun. Sen açıkla, sen açıklamazsan biz açıklayacağız' diye konuştu.

Gereği yapılır

Başbakan Erdoğan, Sakarya'da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Vatandaşlarla sohbet eden Erdoğan, gazetecilerin Danıştay'ın, Adli Kolluk Yönetmeliğini iptal etmesine ilişkin soruya 'gereği yapılır' karşılığını verdi.

10 yıl önce