BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, partisinin Kocaeli ve kimi ilçe belediye başkan adaylarını bir otelde düzenlenen törenle açıkladı. Temel insan haklarına dayalı bir hukuk devleti oluşturulamadığını, üniversitelerde ayrımcılığın sürdüğünü, kadınların, giysilerine ve düşüncelerine göre ayrımcılığa maruz kaldıklarını öne süren Yazıcıoğlu, bir iktidar değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu, yerel seçimlerin de bu değişikliğin sinyalini vereceğini savundu.
Yazıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Yerel yönetimlerde şeffaf süreç ve büyük aile ismiyle kamuoyuna sunduğumuz yerel yönetimler projemizde Türkiye'nin çehresini değiştireceğimizi düşünüyorum. Şeffaf süreç, herşeyin açık olduğu, herşeyin başından, karar noktasına kadar geçen tüm tartışmaların, tüm sürecin halk tarafından izlendiği bir sistem demektir.”
Yazıcıoğlu, tüm suçların karanlık noktalarda işlendiğini dile getirerek, şeffaf süreç, büyük aile projesinin uygulanması durumunda yolsuzluk, rüşvet ve kayırmadan sözedilemeyeceğini söyledi.
AK Parti'nin eski genel başkan yardımcısı Şaban Dişli hakkındaki “Silivri'de bir arsanın imar durumunu değiştirme karşılığında 1 milyon dolarlık iş takibi ücreti talep etme” iddialarını hatırlatan Yazıcıoğlu, şu yorumda bulundu:
“Eğer şeffaf süreç işlemiş olsaydı bugün Şaban Dişli diye bir isim üzerinde tartışıyor olmayacaktık. Bu kişi gerçekten suçlu mu değil mi bilmiyoruz. Rüşvet aldığı iddia edilen kişi partisinin yetkili organlarından istifa etti ve sorun bitti. Sorun nasıl bitiyor? Bu kişi yalnızca partinin yetkili organından istifa etmiş oldu, cezalandırılmadı ki. Aklanması ya da gereğinin yapılması gerekiyor ama bugünkü sistem buna imkan vermiyor.”
Yazıcıoğlu, “Ergenekon” soruşturması kapsamında yapılan kazılara da değinerek, şöyle devam etti:
“İçeride her taraf kazılıyor, bu nasıl bir Türkiye? Herkesin psikolojisi bozuldu. Kapımızın önünden bir 'silah kuyusu' mu çıkacak, polis yarın komşularımızdan kimi alacak? Kişinin düzgün olması yetmiyor, kendisini telefonla arayanların neye bulaştığını da bilmesi gerekiyor. Böyle bir ülke olur mu? Kanada'da biri oturuyor, Türkiye'nin tüm gündemini değiştiriyor. Adama bakıyorsun, MİT, devlet, asker, polis, herşey olmuş. Ondan sonra 'benim bilmem ne tercihlerim sizi ilgilendirmez' diyor. Memlekette bilmem kime kalmışız.” Operasyonların yapılmasına karşı olmadıklarını ifade eden Yazıcıoğlu, hukuksal süreç işlerken hukuka saygı gösterilmesi gerektiğini bildirdi.
Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Yine en doğru, hukuka uygun duran parti BBP oldu. Bunların arkasından yarın başka birşey çıkarsa, cinayet silahları çıkarsa sayın Baykal, cumhuriyet cinayet mi işlemiş olacak? Daha ilk günden 'Bu, cumhuriyete karşı bir operasyondur' deme hakkını nereden buluyorsun. Öte tarafta başbakan, 'Daha çok bilgiler var' diyor. Nereden biliyorsun? Demokratik bir hukuk devletinde bazı şeyleri başbakanlar bile bilmez. Bilirse birilerini korumaya alabilir. Devlet, yargı, yürütme, yasama ayrımına dayalı bir sisteme kavuşmalıdır. Tüm çeteleşmelere, darbecilere, cuntacılara ve hukuk dışı her türlü organizasyona son verecek yürekli hakimlerle bu işin temeline inilmelidir. Şöhreti, makamı ve rütbesi ne olursa olsun, yanlış yaptıysa bunun bedelini ödemelidir. Yapmadıysa, insanlar ömür boyu taşıyacağı birtakım ithamlarla da karşı karşıya kalmamalıdır. Hukuka güveneceğiz, bunları hukuk çözecektir.”
Yazıcıoğlu, “Gazzeliler'in göz göre göre yokedildiğini” kaydederek, dünyanın bu duruma sessiz kaldığını vurguladı.
İsrail'in, bir çiftlikten 42 yılda devlet olduğuna işaret eden
Yazıcıoğlu, İsrail'in kutsal topraklar çevresinde emellerini gerçekleştirebilmek için bölgenin tümüne fesat ve fitne yaydığını, mezhep kavgaları oluşturduğunu, devletleri birbirine güvenemez duruma getirdiğini kaydetti.
Yazıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir halk dünyanın gözü önünde yokediliyor. İsrail'in Filistin'e yönelik uyguladığı mezalimi, katliamı ve soykırımı şiddet ve nefretle kınıyor, terörist İsrail devletinin uluslararası mahkemelerde bir an evvel yargılanmasını istiyorum. Biz kınıyoruz, vatandaş kınıyor, hükümet ise kınamanın ötesinde birşeyler yapmalı. İsrail ile yapılan tüm ticari ve askeri ilişkiler sonlandırılmalı. Hükümet, bundan 5-6 yıl önce Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı bölgeyi İsrail şirketlerine vermek suretiyle temizletecek ve o toprakları 99 yıllığına İsrailliler'e verecekti. O dönemde biz mayınları Türk Silahlı Kuvvetleri'nin temizlemesini ve oradaki 50 yılı aşkın süre kullanılmayan bakir topraklarda şehit aileleri ve gazilerin organik tarım yapması teklif etmiştik. (Niye bunu yapmak yerine İsrailliler'e veriyorsunuz?) demiştik. Verilen ihalenin bozulmasına vesile olduk ama hala vermeye çalışıyorlar.”
Yazıcıoğlu, konuşmasının ardından, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Korkmaz, Gebze Belediye başkan adayı Yaşar Selçuker, İzmit Belediye başkan adayı Abdullah Çavdar, Kartepe Belediye başkan adayı Mustafa Kocaman, Darıca Belediye başkan adayı Fatih Kürşat Demir, Dilovası Belediye başkan adayı Fazlı Kocabay, Derince belediye başkan adayı Reyhan Şeyhoğlu, Karamürsel Belediye başkan adayı Nuh Kaman ve kimi il genel meclisi üyeliği adaylarıyla fotoğraf çektirdi.
