|

Ağır gelen yakınların ihaneti

Önceki vesayet girişimlerinin dünya görüşü olarak hükümeti sevmeyen kesimler aracılığıyla gerçekleştirildiğini belirten Enerji Bakanı Taner Yıldız, '17 Aralık öyle olmadı. Birlikte olduğumuz kimseler bu işe girişti. Ağır gelen; ihanete uğramışlık duygusunu yaşatan budur' dedi

Nil Gülsüm
00:00 - 10/03/2014 Monday
Güncelleme: 23:01 - 9/03/2014 Sunday
Yeni Şafak
Ağır gelen yakınların ihaneti
Ağır gelen yakınların ihaneti
17 Aralık ile başlayan darbe girişimi, Türkiye'nin pek çok alanda elde ettiği kazanımları hedef alan bir görünüm arz ediyor. Darbe sürecinin sadece siyasi bir hesaplaşma olmaktan ziyade Türkiye'nin hayat damarlarına ve iddialarına yönelik bir niyetle kurgulandığı her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor. Son 11 yılda Türkiye'nin ortaya koyduğu ekonomik performansın ve kalkınma ivmesinin bu darbe girişimini tetikleyen etkenler arasında önemli bir yer tuttuğu da yapılan tespitler arasında. Bu yüzden bu defa sorularımı Türkiye'nin enerji politikalarını başarıyla yürüten Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yönelttim. Bakan Yıldız, hem 17 Aralık darbe girişimine yönelik sorularımı cevapladı, hem de bu darbe girişiminin niteliği ve enerji politikalarıyla ilişkisini açıkladı.
Önemli bir bakanlığın başındasınız. 17 Aralık sizin yetki alanınıza giren sektörde nasıl etkiler uyandırdı?

Uluslararası ilişkiler arenasında, gerek yatırım, gerek finansman açısından en fazla bu gelişmelere muhatap olan sektörüz. Türkiye, yatırımlarının finansmanını hâlâ ülke içinde yapacak noktada olmadığı için uluslararası sermayeye ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden 17 Aralık'ın yurt dışı algısı bizi doğrudan ilgilendiriyor ve çeşitli tereddütlerin doğmadığını söyleyemeyiz.

17 Aralık operasyonu ile başlayan süreçle ilgili yurt dışında nasıl bir algı doğdu?

'Herhalde Türkiye'de bir sıkıntı var. Her şey normal giderken bazı sorunlar oldu galiba' gibi bir algı oluşturulmak istendi. Hiçbir sektörün büyüklüğü, siyasi istikrardan daha büyük değildir. Türkiye, 2023 hedeflerini tutturmak için yıllık 6 ilâ 8 milyar dolarlık yatırım yapmak durumunda. Biz bu yatırım için gereken parayı yurtdışı sermayeden alıyoruz. Bu yüzden yurt dışı sermayenin Türkiye'ye nasıl baktığı çok önemli.

PABUÇ BIRAKMAYIZ
30 Mart seçimleri Türkiye'nin algısının düzelmesinde ne tür bir etki uyandıracak?

Bir kısım yapılar, 30 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak tablonun bir güven tazelemesi olduğunu düşünüyor. Bazı yapılar ise, 30 Mart seçimlerinin sonucu ne olursa olsun bizim tavrımız değişmez ve Türkiye'yi rahat bırakmayız, diyor. Açık konuşalım, biz Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması girişimlerine pabuç bırakmayız.

LİG ATLADIKÇA RAKİPLER DEĞİŞİYOR
Önce Gezi, sonra 17 Aralık. Türkiye niçin bu tür müdahalelere muhatap oluyor?

Bu, Türkiye'nin büyümesiyle alakalı bir husus. Türkiye büyüdükçe lig atlıyor. Buna bağlı olarak da rakipleri ve muhatapları değişiyor. Türkiye, bölgesinde istikrarı yakalamaya çalışan bir ülke. 17 Aralıktan bugüne hükümet olarak attığımız adımlar, bu operasyonla Türkiye'ye ilişkin algıya vurulan darbenin zararını onarma işidir.

AK Parti'nin bu denli ağır bir saldırıya mâruz kalmasının sebebi nedir?

AK Parti'nin istikrarı, Türkiye'nin istikrarı ile eş değer. Bu yüzden, Türkiye'nin istikrarını bozmak isteyenler, AK Parti'nin istikrarını bozmaya çalışmışlardır. 17 Aralıktan bugüne attığımız adımları bu çerçevede anlamak gerek.

ADI ÖNEMLİ DEĞİL
Hükümet ve AK Parti 17 Aralık sürecini ne gerekçeyle vesayet girişimi saymakta?

Türkiye 17 Aralıktan bu yana, kurumlarına, yapısına ve yöneticilerine karşı yapılan bir kuşatma harekatıyla karşı karşıyadır. Bu ülkeyi yönetme yetkisini biz doğrudan halktan aldık. Eğer birileri, halktan yetki almadan ülkeyi yönetmeye kalkışırsa, bunun adı vesayet olur. Vesayetçinin adının ne olduğu önemli değil. Vesayet, vesayettir. Bu da makul ve doğru değildir.

Bunun adı casusluk
Üst düzey devlet görevlilerinin dinlenmesini eleştiren Yıldız, 'Geçen yıl 27 ayrı ülkeye 40 sefer yaptık. Hükümet başkanlarıyla, başbakanlarla, bakanlarla görüştük. Çeşitli devlet bilgilerini elde etme çabasının adı başka bir şeydir' diyerek, 'casusluk' iması yaptı
Dinlemelere ve bunların servis edilmesine yorumunuz nedir?

Bu dinlemeler, bir kurgu içinde olduğunuzu gösterir. Eğer bazı illegal dinlemeler yapıp kullanılmak üzere bir kenara koyuyorsanız, başka bir niyetiniz var demektir. Türkiye'de siyasi istikrara borçlu olan sadece AK Parti değildir. AK Parti'nin devrilmesi pahasına siyasi istikrarın ortadan kalkmasını istemek anlaşılamaz bir tavırdır. Siyasi istikrar, kristal vazo gibidir; çatlamaya gelmez. Ama 17 Aralıkta yapılan, bu vazoyu kırmaya çalışmak olmuştur.

Dinlenenlerden birisi de sizsiniz. Bu konuda en vahim gördüğünüz yön nedir?

Geçen yıl 27 ayrı ülkeye 40 sefer yaptık. Hükümet başkanlarıyla, başbakanlarla, bakanlarla görüştük. Şahsi olarak dinlenmek de elbette inciticidir. Fakat bizler, kamulaştırılmış kişileriz. Ailelerimize bile kamu işlerine ayırdığımız kadar vakit ayıramıyoruz. Bu tür konumları ve ilişkileri olan kişilere yönelik dinleme faaliyetinin, çeşitli devlet bilgilerini elde etme çabasının adı başka bir şeydir.

TÜRKİYE'YE YÖNELİK TAVIR

Bu ülkenin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, Bakanlarını dinleyip o kayıtları tozlu raflara koymuyorlar herhalde. Kimbilir ne amaçla bu yapılıyor! Bu sebeple, bu yapılanın Türkiye'ye yönelik bir tavır görüyorum.

'Uzun adam'ın ölümü için edilen duadan söz ettiniz. Nedir aslı?

Bir toplantıda yetkili bir ağzın bu sözü sarf ettiğini biliyorum. Cemaatin çok sık başvurduğu bir tarz var. Sorunlu bir mesele olduğunda, 'Bu da nereden çıktı' diyorlar. Meselâ, 7 Şubat krizini ve Gezi olaylarını onaylamadıklarını söylüyorlar. Şeffaf olmak lâzım. Eğer onaylamıyorsanız, bunu çıkıp söylemelisiniz. Bu bir yoldur.

Ölüm için dua edilmesi alışıldık bir durum olmasa gerek. Bunun yapılması karşısında ne hissettiniz?

Ben hayatımda hiç kimsenin ölümü için temennide bulunmadım. Sayın Başbakan alelade bir kimse mi? Türkiye için yaptıkları ve önemi ortada. Daha da önemlisi, itikaden bizim hiç kimsenin ömrünü uzatmaya ve kısaltmaya gücümüz yetmez. Fakat, hem beddua meselesinin, hem de 'uzun adam'ın ölümünü dilemenin beklenmedik ve umulmayan neticeler veren hadiseler olduğunu gördük.

Cemaatin tabanında şaşkınlık var
Diğer vesayetlerle şu an yaşanan vesayet girişimini kıyaslamak gerekse?

Türkiye'de önceki dönemlerde vesayet girişimleri, dünya görüşü olarak bizi sevmeyen kesimler aracılığıyla gerçekleştirildi. Fakat 17 Aralık öyle olmadı. Birlikte olduğumuz kimseler bu işe girişti. Sayın Başbakanımız'a, hükümetimize ağır gelen; bize ihanete uğramışlık duygusunu yaşatan budur.

Cemaat ılımlı tabanıyla ve yapıcı görünen tarzıyla bilinirdi. Tabanda bir şaşkınlık gözlemliyor musunuz?

Cemaatin tabanıyla gündelik hayatımızda iç içeyiz. Bu ülkenin gelişimine katkı yapmak isteyen, yardımlaşma duygusuna sahip bu insanlarda da şaşkınlık var. Ne oldu da bu noktaya geldik, deniliyor.

İşin yolsuzluk boyutu konusunda yaklaşımınız nedir?

Siyasi mühendislik, yolsuzluğu meşru hâle getirmez. Yolsuzluk da, siyasi mühendisliği haklı kılmaz. Yolsuzlukla mücadele konusunda AK Parti kesinlikle tartışmaya açılamaz. Bu konuda tavrımız nettir. 17 Aralıkta yapılan bir hastalığın teşhisi değil, adeta infaz çabasıdır.

İstikrarımız hedef alındı
17 Aralık'ın etkili gerekçelerden biri de İran ile geliştirilen enerji ticareti olarak gösteriliyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

17 Aralık'ın 10 temel gerekçesi varsa en az 2-3'ü enerji sektörüyle alakalıdır. Kuzey Irak'la, Bağdat'la yaptığımız görüşmelere, İran, Akdeniz, Kıbrıs, hepsini saydığımızda bu ortaya çıkıyor. O yüzden enerji sektöründen bağımsız bir 17 Aralık düşünemiyorum. Türkiye deki siyasi istikrar AK Parti'yle eşanlamlı hale geldi. Bu istikrarı yıkmak için AK Parti'yi yıkmak istediler. Muhalefet de, STK'lar da işadamları da bu istikrara borçlular. Biz kazanımlarımızı ayırt etmiyoruz. Tüm Türkiye ile paylaşıyoruz. Vatandaşımız seçimlerde doğru olanı ayırt edecektir. Buradan da güçlenerek çıkacağız.

Türkiye, AK Parti iktidarında enerji bakımından nasıl bir seyir izledi?

Enerji arzıyla ilgili vatandaşımıza çok şükür herhangi bir sıkıntı yaşatmıyoruz. Enerji talebi siyasi istikrarla doğru orantılı bir şekilde artış gösteriyor. Halkımızın refah seviyesi arttıkça enerji talebi de artıyor. 2013 yılı içinde 133 santralle 7 bin mw'lık bir kurulu güç devreye girdi.

Doğalgazın yaygınlaştırılması çalışmalarında ne aşamaya gelindi?

10 yıl önce sadece 9 ilimize doğalgaz iletim hattı ulaşmışken, 2013'te bu sayı 72 ile çıkmıştır. Geriye kalan 9 ilimizin 7'sinde iletim hattı inşa çalışmaları sürerken, 2 ilimizin de proje çalışması sürmektedir.


10 years ago