|

Ahmet Uysal: Sırada Tunus ve Fas var

Mısır'da darbe karşıtı yüzlerce kişinin katledilmesinin ardından yaşananları Doç. Dr. Ahmet Uysal değerlendirdi. Darbenin ABD tarafından da onaylanmış bir hamle olduğuna dikkat çeken Uysal, 'Arap Baharı'nı tersine çevirmeye çalışan Batı'nın hedefinde Tunus ve Fas var' dedi.

Murat Aksoy
00:00 - 16/08/2013 Cuma
Güncelleme: 23:11 - 15/08/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Ahmet Uysal: Sırada Tunus ve Fas var
Ahmet Uysal: Sırada Tunus ve Fas var
Mısır'da önceki gün yaşanan katliam insanlık tarihine geçecek kara lekelerden birisi oldu. Mısır'ı bundan sonra ne bekliyor, Batı'nın sessizliğini ve bundan sonra neler olabileceğini Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Ahmet Uysal ile konuştuk.
Mısır'da yeniden şiddet yaşandı ve sıkıyönetim ilan edildi. Ne olacak bundan sonra?

Mısır'da yaşanan şiddet maalesef ciddi boyutlarda yaşandı. Ancak bu şiddet ve bastırma operasyonu sürpriz değildi. Ramazan ayında ilk bastırma denemesi yaptılar ve 100'den fazla barışçıl gösterici öldürüldü. Gelen tepkiler sonucunda Ramazan'ın bitmesi beklendi.

AMAÇ İHVAN'I SİSTEM DIŞINA İTMEK
Mursi'ye sahip çıkanlar geri adım atmayacaksa Mısır'ı ne bekliyor?

Bu aşamada Mursi yanlılarının geri adım atması söz konusu değil. Çünkü silah zoruyla Mursi taraftarlarının bastırılması söz konusu. Despot ülkelerin temel özelliği, kendi vatandaşına yabancıların yarısı kadar önem vermemesidir. İhvan ve destekçilerinin tank ve tüfeğe karşı bu gösterileri sürdürmeleri kolay değildir. Direndiği ölçüde ölümler artacaktır. Bir orta yol bulunma aşaması da çoktan geçmiştir. Bundan sonra İhvan müdahaleyi sineye çekip bir sonraki döneme mi hazırlanacağını, silahlı mücadeleye girişip girişmeyeceğini, ayakta kalabilen yönetim kadrosundan yeni bir yöntem geliştirip geliştirmeyeceğini göreceğiz.

Darbeciler İhvan'ı sistem dışına mı itmek istiyorlar?

Sanırım bir seçenek de o. Yani 1950'lerdeki gibi sistemin dışına itilme. Tüm bunları önümüzdeki birkaç hafta içinde netleşir. Ama Mısır'ı güzel günlerin beklemediği açık.

Mısır üzerinde bölge mi şekillendirilmek isteniyor?

Mısır bölgenin en kritik ülkesidir. Nil Nehri, Süveyş Kanalı, üç kıta arasında yer alması, dini ve entelektüel ağırlığı, büyük nüfusu ve İsrail'e yakınlığı gibi faktörler yüzünden yaşadıkları bütün bölgeyi etkileyecektir. Demokratikleşirse Arap Dünyası'nda ciddi bir demokratikleşme dalgası oluşturabilir. Mısır'da bugünlerde yaşananları statükonun sürdürülmesi için başlayan değişim sürecine engel olma operasyonu olarak görmek lazımdır.

LİBYA'YA DA DİKKAT
Batı statüko peşindeyse Tunus ve Libya'ya da dikkat etmek lazım…

Söylediğimiz gibi Batı'nın hedefi demokratik devrimler anlamına gelecek Arap Baharı'nın başarısızlığa uğratılması. Özellikle Mısır gibi eksen ülkede bu amacına ulaşmak üzere. Benzer bir başarı Somali'de bile olsa istenmez çünkü örnek olma ve değişim talebine dönme potansiyeli vardır. Benzer istikrarızlaştırma hareketini Tunus ve Fas'ta bekliyorum. Libya zaten ciddi iç sorunlarla boğuşuyor, hemen çıkması da kolay görünmüyor.

Mısır'daki süreç Türkiye'yi nasıl etkiler?

Genel olarak darbe ve demokrasinin geriye gitmesi Türkiye'nin konumunu ve çıkarlarını olumsuz etkilemektedir. Ancak, darbenin çok kanlı olması, darbecilerin başarı şansını azaltmaktadır. Gösterileri bastırsalar bile ciddi bir meşruiyet sorunu ve baskı yaşayacaklardır.

Bölgedeki Arap Baharı başarısız olsun isteniyor
Arap Baharı tersine mi döndürülmek isteniyor? Hedef nedir?

Maalesef demokratikleşme hareketi olarak Arap Baharı'nı tersine döndürmeye çalışıyorlar ve büyük ölçüde gerçekleşiyor. Libya ile devrim isterseniz elli bin, yüz bin canı feda etmeyi göze alın diye maliyeti yükseltmişlerdi. Suriye halkı ona rağmen isyan etti ve kurban sayısı yüzbini geçti ve maliyet artıyor. Mısır'da Mübarek'in düşmesi görece kolay olmuştu. Onlar da faturayı şimdi ödüyorlar. Şuandaki resimde darbeciler de darbe aldığı için Tunus ve diğer ülkelerde de darbe zorlaşmıştır.

DARBE ABD ONAYLI
Yani Batı kendi çıkarlarının peşinde…

Birleşmiş Milletler'in beyanı dahil ABD ve Avrupa ısrarla şiddetin durması çağrısı yapıyorlar. Mısır'da sanki çatışan iki taraf veya kavga varmış gibi bir izlenim sunuyorlar. Dünyanın şahit olduğu şiddet, barışçıl göstericilere karşı yapılan güvenlik güçlerinin tek taraflı uyguladığı bir şiddettir. Batı Mısır'da yaşananlara darbe diyememişti. Aslında darbe deseler bile çok fark etmez çünkü Batı ve özellikle ABD onayı olmadan darbe olması mümkün değildir.

BATI KENDİNE DEMOKRATTIR

Artık herkesin anladığı gibi, Batı 'kendine demokrat'tır. Demokrasi ve insan haklarını Müslümanlara ve Araplara layık görmezler. Doğu Avrupa'da demokratik hareketlere verdikleri desteğin onda birini Arap demokrasilerine vermezler. (Arap Baharı'nı Batı operasyonu gören uzmanların ve siyasilerin kulakları çınlasın.) Çünkü ister Körfez deki Arap yönetimleri Batı'ya bağımlıdır. Demokratikleşme Arap ülkelerini bu bağımlılıktan kurtaracağı için çıkarlarına temelden tehdit oluşturmaktadır. Ancak özellikle Avrupa elindeki tek övünç ve baskı kaynağı olan demokrasi ve insan hakları söylemini kullanabilmek için vaziyeti kurtarmak için bazı göstermelik kına sözleri söyleyecektir ama özde bir şey ifade etmez.

Gösteriler barışçıl şekilde sürmeli
Mısır'da şiddetin durması için ne yapılmalı?

Mısır'da şiddetin durması için Türkiye'nin ve uluslararası kamuoyunun darbeyi ve darbecileri lanetlemesi baskıya devam etmesi gerekiyor. Gösterilerin devam etmesi ama barışçıl ve silahtan uzak durulması gerekiyor. Bugün devlet destekli kanallardan kasıtlı olarak güvenlik güçlerine ateş açıldığı ve kiliselere saldırıldığı haberleri yayılıyordu. İhvan barışçıl direniş yapacağı konusunda kendisini bağlamıştır. Çok daha kanlı müdahale ile silaha sarılmaya zorlanabilir. Ancak, yine de Mürsi'ye destek veren radikal grupların ve İhvan'dan bazı gençleri tahrik ederek silahlı mücadeleye çekmeye çalışabilirler. Silahlı bir mücadele İhvan'ı terörist bir konuma sokar ki sonu felaket olur.


11 yıl önce