|

Anadolu açılımı 28 Şubat'ta

Yönetiminde Anadolu açılımı yapan TÜSİAD, 28 Şubat''ın yıldönümünde yeni yol haritasını açıklayacak. Güneydoğu''dan derneğin yönetim kuruluna giren ilk Kürt işadamı olan Tarkan Kadooğlu, ''TÜSİAD''da Anadolu''yu kucaklama dönemi başladı. Değişim bölgede farklı bir rüzgâr estirdi'' dedi.

Burcu Bulut
00:00 - 23/01/2013 الأربعاء
Güncelleme: 22:19 - 22/01/2013 الثلاثاء
Yeni Şafak
Anadolu açılımı 28 Şubat'ta
Anadolu açılımı 28 Şubat'ta
Patronlar Kulübü' olarak bilinen TÜSİAD, geçtiğimiz günlerdeki 43. Olağan Kongresi'nde yeniliklere de ev sahipliği yaptı. Kadooğlu ve Boydak gibi Anadolu kaplanlarına kapılarını ilk kez açan TÜSİAD, önümüzdeki dönemde karşımıza farklı bir imajla çıkacağının sinyallerini de verdi. TÜSİAD'ın yönetim kuruluna ilk kez giren Kürt işadamı Tarkan Kadooğlu, yeni anlayışın insanlar üzerinde farklı bir rüzgar estirdiğini belirtiyor. Artık halkla daha iç içe bir TÜSİAD göreceğimizi söyleyen Kadooğlu, amaçlarının TÜSİAD'ı Anadolu'ya daha fazla yöneltmek olduğunu kaydediyor.
Şırnak Cizre'de doğdunuz. Kaç çocuklu bir ailenin çocuğusunuz?

Cizreliyim. Çocukluğum hep Cizre'de geçti. Liseye kadar orada okudum; eğitimimi Amerika'da Newport Üniversitesi'nde tamamladım. 4 kız 2 erkek 6 çocuklu bir ailenin üyesiyim. Eskiden kızlar ne okurlar ne de çalışırlardı ama yeni dönemde artık kızlarımız da çalışıyor. Ben 16 yaşında evlendim, çocuklarımla büyüdüm diyebilirim. Dört çocuğum var.

Kadooğlu Grubu'nun kurucusu babanız Cemal Kadooğlu. Güneydoğu'nun ücra denebilecek bir şehrinden bugünlere gelmek kolay oldu mu?

Babam 14 yaşında ticarete başladı. O dönemlerde sigara kâğıdı, terlik gibi pek çok şey alıp sattı. 1974'te Cemal Kadooğlu ve Kardeşleri ismiyle aile şirketini kurdu. İşe Gaziantep'te kömür ticaretiyle başladı, akabinde nakliyecilik, inşaat işleriyle devam edildi. Ben ise çok küçük yaşta daha 9 yaşındayken ticarete atıldım. Küçüklükten beri çok hırslı ve inatçıydım. 1996 yılında şirketin başına geçtim. O zaman henüz 22 yaşındaydım. Görevi ilk aldığımda 100 kişilik bir grupken bugün 1150 kişiye ulaştık. Dolaylı olarak iş yaptığımız kişileri ve bayileri de sayarsak 6500 insana istihdam sağladık. Keza ciromuz da 5 milyon dolardan 2012 sonu itibariyle 1 milyar 200 milyon dolara ulaştı.

SERMAYE SAHİPLERİ ÜRKEKTİR
Bölgede PKK'nın haraç topladığı biliniyor. Kürt işadamları olarak tehdit aldınız mı?

PKK'nın tehdit etmesi gibi bir durum söz konusu olmadı ama sorun yaşayanların olduğunu duyduk.

Ama bugün işadamlarının 'acaba gitsek PKK'dan tehdit alır mıyız?' tarzında korkuları var, değil mi?

Bir dönem insanlar belli illerde yatırım yapmak istemezdi çünkü o zaman da mafya vardı. 30 yıldan beri süren şiddet ortamında bir işadamının böylesi bir kaygı taşıması gayet doğal değil mi? Ben bu durumu normal karşılıyorum. Bilirsiniz, sermaye sahipleri ürkek ve korkak olur.

KONGREYLE YENİ DÖNEM BAŞLADI
'Elitler kulübü' olarak bilinen TÜSİAD'ın son genel kurulunda 'artık farklı bir imaj sergileyeceğiz' mesajı verildi. Bu yeni imajdan ne anlamalıyız?

TÜSİAD'dan bahsedilirken Anadolu sermayesinden uzak bir elit gruptan bahsedilir. Ama bu Patronlar Kulübü dediğimiz yerin üyelerinin Türkiye'nin her tarafında; Hakkâri'de, Şırnak'ta, Diyarbakır'da da yatırımları var. Neticede TÜSİAD Anadolu'dan çok da kopuk değil ama son kongreyle TÜSİAD'da biraz daha kucaklayıcı bir dönem başladı. Bunun yanında Kadooğlu ve Boydak gibi Anadolu'da tanınan insanların TÜSİAD'ın yönetim kuruluna girmiş olması insanlar üzerinde farklı bir rüzgâr estirdi.

HALKLA İÇİÇE OLACAĞIZ
TÜSİAD-Anadolu buluşması ne zaman başladı?

Esasında TÜSİAD 10 yıldır Türkonfed bünyesindeki Anadolu kobilerine büyük destek verdi. Vermeye de devam ediyor. Kobiler TÜSİAD'ın bütün imkânlarından faydalanıyor. Belki yapılan hata bunun açıklanmaması ya da sunumunun iyi yapılmamış olması olabilir. Bu görüntüyü açığa çıkarmamız, TÜSiAD'ın halka iç içe olduğunu daha çok gündeme getirmemiz gerekiyor.

TÜSİAD halktan kopuk, faaliyetleri İstanbul ile sınırlı, kabuğuna çekilmiş bir elit grup gibi görüldü hep...

Bence bu süreç artık son buldu. Evet, Anadolu'ya yatırımlar yapılıyordu ama vitrinine bizim gibi isimleri almakla TÜSİAD, önümüzdeki dönemde TÜSİAD ile ilgili bilinmeyenlerin toplum tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.

Barış gelirse Türkiye uçar
Cizre bir İstanbul, bir İzmir olabilecek mi?

Bunun için bölgedeki şiddet ortamın bitmesi, barışın bir an önce gelmesi gerekir. Kimse sihirbaz değil! TÜSİAD'ın yönetimine girdim diye tüm TÜSİAD üyelerine 'Güneydoğu'da fabrika kurun' diyemem. Bunu yapabilmem için uygun altyapının oluşmuş olması gerekir. İddia ediyorum ki barış süreci tesis edilirse, ülkedeki silahlar susarsa, ağlayan analar artık gözyaşı dökmezse, 5 yıl gibi kısa bir sürede Doğu-Güneydoğu Bölgeleri bu uçurum farkını minimize eder. Çünkü insanlar zaten bölgeye yatırım yapmak istiyor. Güneydoğulu işadamlarının kendileri yatırım yapsa batıdan kimsenin gelmesine gerek kalmaz. Ben kendi adıma söylüyorum bölgenin hizmetçisi olmaya hazırım.

'Barış gelmeden, terör son bulmadan Güneydoğu'ya yatırım olamaz' mı diyorsunuz?

Sadece Doğu-Güneydoğu değil, şiddet olayları bitmeden Türkiye de kalkınamaz. Türkiye bu iç meselesini çözmek durumunda. Çözüme kavuşturduğu andan itibaren Türkiye dünya lideri olmaya aday bir ülke olur.

Yüzde 95'imiz birlikten yana
Yeniden başlayan İmralı-MİT görüşmesi için ne düşünüyorsunuz? Bölgede barış görüşmeleri yeniden umutları yeşertti mi?

Bölge halkı barışla ilgili kırık bir cam bile olsa umutlu oluyor. Çünkü barışa o kadar hasret kalmışlar, 30 yıl içinde o kadar acı çekmişler ki! Bölge halkı kaygılı olsa da barış adı telaffuz edildiğinde 'bu sefer inşallah olur' diyorlar. Ben ise ilk başta AK Parti'ye attığı bu adımdan ötürü teşekkür ediyorum. AK Parti ciddi atılımlar yaptı ve bu kararlılığını sürdürmeli, havlu atmamalı. CHP'nin katkı sağlamasına ise iki kez teşekkür ediyorum.

Kürtler artık ayrılık değil birliktelik istiyor değil mi?

Türk-Kürt ayrımı yapılmasını ne Kürtler nede Türkler ister. Kürtlerin yüzde 95'i bu ülkenin bütünlüğünden, bu ülkenin tek sınırınım olmasından yana. Ben İstanbul'da otururken çekip neden Cizre'ye gideyim? Bunu kim ister? Kız vermişiz kız almışız, aileler birleşmiş. Bugün İstanbul'da 3 milyon Kürdün olduğu söyleniyor. Bu 3 milyon Kürt nereye gidecek? Şırnak'a, Diyarbakır'a mı gidecek? Bu mümkün değil.

BÖLGENİN HİZMETÇİSİYİM
Size TÜSİAD üyeliği teklifini getiren kim oldu?

TÜSİAD üyeliğine 7 yıl önce Ömer Sabancı tarafından davet edildim. Bu süre zarfında üyeliğimiz devam etti. Ümit Boyner döneminde yaklaşık 3 yıldır yedek yönetimde yer aldım. Yeni başkanımız Muharrem Yılmaz ise Türkonfed'deki çalışma yapımızı bildiği için yönetimde beraber çalışmak istediğini söyledi. Hayatımda aldığım en onurlu görevlerden biri bu. İlk defa bir Güneydoğulunun TÜSİAD'a girmesi bölgeyi de oldukça heyecanlandırdı. Bu nedenle teklifi hemen kabul ettim.

Patronlar kulübü yeni yol haritasını 28 Şubat'ta açıklıyor
TÜSİAD'ın bir Güneydoğu Anadolu Projesi olacak mı?

TÜSİAD'ın Bölgesel Gelişme ve İş Dünyası Kuruluşları ile İlişkiler Komisyonu Başkanlığı'na getirildim. Amacımız Anadolu'nun dinamiklerini çıkararak daha çok proje üretmek, derneği biraz daha Anadolu'ya yöneltmeye çalışmak. Bu konuda bazı projelerimiz var. Bu bir Anadolu projesi olacak. Şu anda bunun çalışmalarını yapıyoruz. 28 Şubat'ta TÜSİAD'ın yol haritası açıklanırken bu projelerimizden de bahsedeceğiz.

Ne gibi projeler var peki?

Türkiye'nin ekonomik anlamda kalkınması için projeler gerçekleştirilecek, tabii ki Anadolu'nun her bölgesinde pozitif ayrımcılığın izleri de olacak. Şu anda hükümet de, halk da bunu istiyor. Biliyoruz ki Doğu-Güneydoğu hep geri bırakıldı, bu nedenle pozitif ayrımcılık refah seviyelerinin dengeye kavuşması açısından önemli olacak.

İŞ ADAMININ TİCARETİ SİYASETTİR
TÜSİAD'ın siyasi açıklamalarda bulunması geleneği yeni dönemde de sürecek mi?

İşadamının ticareti de siyaset üzerinedir. Ülkenin istikrarlı olması, siyasetinin doğru gitmesi demek 'işimi daha büyüteceğim, daha büyük yatırımlar yapacağım' demektir. Eğer ben istikrar göremiyor, büyüyemiyorsam bu, haliyle ticaretimi etkiler. Onun içindir ki her işadamı, her kurum siyasetle alakalı olmak zorundadır. TÜSİAD olarak kırıcı, yıkıcı olmadan ülkenin menfaati ne gerekiyorsa o taraftayız. TÜSİAD'ın görevi doğruları söylemek. Türkiye'nin de doğrulara ihtiyacı var.


٪d سنوات قبل