|

Arap rejimleri Batılı güçlerin eseridir

Suriye'deki rejimin muhaliflerinden Gazi Mısırlı, Arap isyanın arkasındaki tek arzunun özgürlük olduğunu söyledi. Arap ülkelerinden otoriter rejimlerin sorumlusunun da Batılı rejimler olduğunu söyleyen Mısırlı, “Arap ülkeleri bugüne kadar asla özgür olamadılar ve sürekli olarak Batılı ülkelerin denetimlerinde kaldılar. İşte Arap baharı artık bu duruma bir isyandır” dedi.

Murat Aksoy
00:00 - 12/12/2011 الإثنين
Güncelleme: 00:32 - 12/12/2011 الإثنين
Yeni Şafak
Arap rejimleri Batılı güçlerin eseridir
Arap rejimleri Batılı güçlerin eseridir

Tunus'ta bir işportacının kendisini yakması, Arap Baharı/Uyanışı'nın ilk ateşi oldu. Bu ateş, Tunus, Mısır, Libya'da yönetimler değişmesine yol açtı. Suriye'de halk Esad Rejimi'nin son ermesi ve daha çok özgürlük için 9 aydır meydanlarda. Şu ana kadar 4600'de fazla sivil öldü, 40 bin kişi kayıp ve 50 bin kişi tutuklu. Olaylar durmuş değil. Suriye'de rejimin şiddete son vermesi ve Esad'ın çekilmesi için sadece Batılı ülkeler değil Arap Birliği de ambargoları hayata geçiriyor. Esad kendisine sunulan hiçbir planı kabul etmiyor. Daha kötüsü ayakta kalmak için kimyasal silah kozunu sahaya sürüyor. Suriye'de yaşananları ve ne olacağını bu hafta Söyleşi-Yorum'da Suriye'deki rejimin muhaliflerinden biri olan Gazi Mısırlı ile konuştuk.

Suriye'de son durum nedir?

Ülkede Esad rejimine yönelik başlayan eylemler neredeyse dokuzuncu aya girdi. Geçtiğimiz hafta açıklanan uluslararası bir rapora göre 4600 sivil öldü, 40 bin kayıp ve 50 bin gözaltı var. Çok yüksek rakamlar bunlar. Şu anda Suriye'de neredeyse her gün 30-40 sivil ölüyor. İnsanlar can güvenliği için şehir merkezlerinden köylere sığınmaya başladılar. Ve en önemlisi de artık açlık, susuzluk ve soğuk artık Suriyelilerin en büyük problem. Suriye halkı artık gündelik hayatını sürdürmek için yardıma ihtiyaç duyuyor.

Neye bağlıyorsunuz rejimin bu kadar dayanmasını?

Suriye'deki Baas rejimi en köklü, en akıllı Suriye. Türkiye Esad'a değişimin lideri olma şansı tanıdı ama o reddetti. Şu anda ölü sayısı 4600 deniyor ama daha yüksek olabilir. Ben Suriyeli akrabalarım, arkadaşlarımla konuşuyorum, onlar, "Biz bu ışığın sonuna kadar gideceğiz, 500 bin kişi, 1 milyon şehit vermeye razıyız", “Bir 40 yıl daha bu sisteme razı olmayacağız” diyorlar.

BAAS REJİMİ ÇETE REJİMİDİR

Rejim çok köklü olduğu için mi dayanıyor sadece?

Köklü derken bir tarafıyla örgütlü olması ve bütün topluma sızmış olmasını kast ediyorum. Bir taraftan da devlet sistemi değil, çetecilik sistemi olmasını kast ediyorum. Suriye'deki rejimim bu kadar uzun süre ayakta kalması ve rejim sahiplerinin bölünmemesini ben bu çetecilik ve suç ortaklığına bağlıyorum.

Nasıl bir sistem çetecilik sistemi?

Öncelikle her şey istihbaratın iznine bağlıdır. Basit bir bakkal dükkanı açmak için bile istihbarattan izin almanız gerekiyor. İkincisi rüşvetsiz hiçbir işinizi halletmeniz mümkün değil. Pasaport almaktan evlilik işlemlerine kadar gündelik hayatta rüşvetsiz hiçbir şey yapmak mümkün değildir. Ne kadar çok rüşvet verirseniz işini o kadar çabuk oluyor. Bu çark sayesinde sistem ayakta kalıyor.

RÜŞVETSİZ İŞ YAPAMAZSINIZ

Çok mu yaygın?

Sistemin ömrünü uzatacak kadar. Mesela siz buzdolabı istiyorsunuz, hiç dükkana falan gitmeye gerek yok, onların belirli kurumları var, diyorsunuz ben bir buzdolabı istiyorum. Piyasadaki fiyatı 5 bin lira mesela, onlar sana 4 bin liraya yabancı markalı buzdolabını evinize kadar getiriyorlar. Nereden, Lübnan'dan. İki gün içinde teslim ederler. Evinde teslim ederler, parayı alırlar. Hatta sistem öylesine gelişmiş ki, gümrük kapıları devlet yöneticileri tarafından kiralanmaya başlanmış. Gümrük kapılarının gündüz fiyatı farklı, gece fiyatı farklı. Bir sorumlu en fazla iki saat kalabiliyor. Çetecilik üzerine kurulmuş devlet bu dünyada devam edemez ama gelir o kadar büyük ki, Suriye'dekiler de bu sistemin devamını istiyorlar ve onun için sokakta insan öldürmek, şiddet onların hayatta kalmasının tek yolu. Hatta sistem o kadar çürümüş ki, Batı medyasında gördüğümüz işkence görüntüleri bile görevliler tarafından medyaya satılıyor.

Arap Birliği yaptırım kararı aldı. Sonuç verir mi?

Arap Birliği'nin yaptırım kararı tarihi bir karardır. Arap Birliği tarihinde herhangi bir üye için bu kadar ciddi bir karar alınmadı. Arap Birliği'nin yaptırım kararı da Arap Baharı'nın bir sonucudur. Bu karar Suriye halkı için de psikolojik açıdan çok önemli ve bir moral. Ama asıl soru, bu karar sokakta akan kanı durdurabilecek mi, sivil ölümleri durdurabilecek mi? Asıl soru bu.

YAPTIRIMLAR SONUÇ VERMEZ

Yaptırımlar sonuç verir mi?

Ben sonuç vereceğini zannetmiyorum. Ekonomik yaptırımlar, rejimin alanını biraz daraltacaktır ama rejimin değişmesini sağlamayacaktır. Şu anda Suriyelilerin tek derdi sivil ölümlerin durdurulmasıdır.

Bu nasıl sağlanabilir?

Bunu sağlamanın yolu sivillerin sığınacağı güvenli bölgeler oluşturmakla olur. Bu da ancak uluslararası toplumun alacağı karar ile uçuşa yasak bölgelerin oluşturulması ile mümkün. Bunu yapacak olan uluslararası toplumdur. Bugüne kadar 4600 insan ölmüş, 40 kişi kayıp ve 50 bin kişi gözaltında. Bu insanlık için kara bir tablodur. Bu tabloya uluslar arası toplum seyirci kalmışsa bu insanlık için utançtır. Bu açık olarak insan hakları ihlalidir. Şu anda Suriye'de insanlığa karşı suç işlenmektedir. Buna uluslar arası toplum daha fazla sessiz kalmamalıdır.

Suriye'de bir an önce yapılması gereken Humus, Hama, Dera, Derzor gibi bölgelerde güvenlik koridoru oluşturmak ya da buraları uçuşa yasak bölge ilan etmektir. Suriyeli sivilleri korumanın tek yolu budur. Eğer güvenli bölge oluşturulursa rejimin değişmesi kolay olur. Çünkü sistem içinde pek çok kişi de bu çatışmalardan rahatsız ve güvenli bölge oluşursa istemi terk edebilirler. Bunu sağlamının tek yolu da uluslar arası müdahaledir.

Neden müdahale yapılmıyor?

Bunu o kurumlara sormak lazım. Libya'ya 20 günde müdahale eden güçler Suriye'de petrol yok diye buraya müdahale etmiyorlarsa bu uluslararası sistemin çifte standardın, ikiyüzlülüğünden başka bir şey değildir. Suriye'ye müdahale edilmeyen her gün insanlık için utançtan başka bir şey değildir. Suriyeli, Libyalıdan daha değersiz değildir. Batı şu anda sistem devrildikten sonra kimin geleceğini bilemediği için doğrudan risk almıyor. Libya'yı Suriye'den farklı kılan nedir? Libya'ya sivil ölümler gerekçesi ile müdahale edenler Suriye'ye neden etmiyorlar. Suriye'de daha mı az siviL öldü? Hayır. Demek ki burada bir çifte standart var. Şu anda uluslararası müdahaleye Rusya, Çin ve İran karşı çıkıyor görüntüsü var. Bu ülkelerin derdi Suriye, Suriye halkı değil kendi çıkarlarıdır.

Rusya'nın çıkarı nedir?

Rusya için Suriye çok önemlidir. Çünkü Suriye Rusya'nın Akdeniz'e açılan kapısıdır. Bu ilişki Soğuk Savaş döneminde kurulmuştur ve hâlâ devam etmektedir. Ancak ben uluslararası sistemin Rusya'yı ikna edebileceğini düşünüyorum. Suriye'ye müdahale konusunda asıl sorunun ben İran olduğunu düşünüyorum.

SURİYE'DE İRANLI ASKERLER VAR

İran için Suriye neden önemli?

Bir çok açıdan Suriye İran için önemlidir. İran, Suriye, Lübnan Hizbullahı arasında güçlü bir bağ vardır. Arap dünyasında İsrail karşıtlığının başını İran çekmekteydi. Şimdi o rolünü kaybettiği için tedirgin ve o rolü kazanmak için her şeyi yapabilir. Farkındaysanız son günlerde ortada Batı'dan gelen hiçbir müdahale söz konusu değilken İngiltere ile ilişkileri gerildi, Türkiye'yi tehdit etti. Neden, çünkü hem Arap Baharı'nın kendisine ulaşacağını bili-yor. Suriye'yi destekleyerek Arap Baharı'nın önünü kesmek istiyor. Bölgede yalnız kalmak istemiyor. Suriye İran için stratejik bir müttefik ve Suriye'yi asla kaybetmek istemiyor. Son dönemde İran'dan Suriye'ye ciddi miktarda maddi destek; Suriye ordusuna Irak üzerinden silah yardımı ve 4 bin-5 bin kişilik de takviye birlik gittiği yönünde bilgiler bize geliyor.

İç savaş ya da mezhep savaşı riski var mı?

Şu anda yok ama rejim uzun süre direnirse, son çare olarak bunu kullanabilir. Yani iç savaşı Baas rejimi körükleyebilir. Rejim şu anda ayakta kalmak için herkesi, Nusayrileri de öldürüyor.

REJİM DEĞİŞECEK

Bundan sonra ne olacak peki?

Ben değişimin kaçınılmaz olacağını düşünüyorum. Çatışmalar uluslararası müdahale olmasa da devam edecek. Değişim zaman alabilir ama değişim gelecek. Bunu Libya'da gördük. Esad'ı bekleyen son Kaddafi'ninkinden farklı değil. Şu anda Türkiye dışında kimse Suriye'deki sistemin değişmesini samimi olarak istemiyor. Bakmayın herkes değişim istediğini söylüyor ama bu samimi değil. Bakın İsrail bütün sınırları tel örgü ile çevriliyken Suriye sınırlarında son zamana kadar tel örgü yoktu.

Suriye'de içinde ve dışında muha-liflerin durumu nedir?

Şu anda hem ülke içinde hem de ülke dışında siyasi ve askeri muhalefet güçleniyor. Uluslar arası toplum artık bu muhalefeti muhatap alıyor. Suriye içinde askeri muhalefet Hür Suriye Ordusu güçleniyor.


Arap dünyası neden otoriter yönetimlere mahkum oldu?

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Arap ülkeleri işgal edildi biliyorsunuz. Sonra bağımsızlık mücadeleleri oldu ama hiçbir Arap ülkesi tam bağımsız olamadı. Bağımsızlık mücadelesi verdikleri ülke bunları mutlaka kontrol etti. Örnek Suriye. Suriye Fransızların işgalinden kurtuldu ama bence bugüne kadar Fransa'nın etkisinden kurtulamadı. Bana öyle geliyor ki, Suriye'yi hâlâ Fransa'nın adamları yönetiyor. Yani Arap ülkeleri bugüne kadar asla özgür olamadılar ve sürekli olarak Batılı ülkelerin denetimlerinde kaldılar. Arap ülkelerindeki otoriter yönetimler Batılı güçlerin eseridir. Ve bu yönetimleri bugüne kadar sürekli desteklediler. İşte Arap baharı artık bu duruma bir isyandır

Yani Arap Baharı halkların yeni bağımsızlık hareketi midir?

Aynen öyle. Arap Baharı tek kelime ile özgürlük arayışıdır bana göre. Benim kuşağım, benim büyüklerim bu duruma sessiz kaldık, bir anlamda onayladık ama şimdiki gençler bunu artık istemiyor ve özgür yaşamak istiyorlar. İşte facebookçular, twittercılar bu devrimi yaptılar. Başlangıçta kimse bunları ciddiye almadı. Hükümetler bunları ciddiye almadı. Devrim hareketinin ilk günlerinde Cemal Mübarek'e verdiği bir konferanstan sonra bir gazeteci, meydandaki gençlerin sorduğunda; o, “Bu facebookçular mı bizi devirecek” diye alaylı bir cevap vermişti. Ama gördünüz, gencecik insanlar 40 yıllık diktatörlüğü devirdiler. Ve tek silahları teknoloji idi. Tek şey istedi bu gençler...

Nedir?

Sadece özgürlük. Bütün Arap Baharı'nın altında yatan tek bir kelime özgürlük. Suriye'de şu anda 4600 kişinin üstünde sivil öldü. Ama hâlâ her gün tek bir şey söylüyorlar, "Biz özgürlük istiyoruz". 30-40 yıllık Esad yönetimin biz artık devamını kabul etmeyeceğiz”, diyorlar. Tarihte ilk kez devrim lidersiz olu-yor bu devrimin tek kahraman var, halk.

Arap Baharı nereye kadar gider?

Ben Suriye'nin kısa sürede sonuçlanacağını düşünüyorum. Sonra sıra Yemen'e gelecek. Şu andaki otoriter yönetimler şunu farketmeli. Bu değişim dalgasına karşı durmaları mümkün değil. Ya değişimi sahiplenirler ya da kendilerini bekleyen sona razı olurlar.


Türkiye'nin Suriye konusundaki tavrını nasıl buluyorsunuz?

Türkiye aslında Arap dünyası için başarılı bir örnek. Sadece siyasal sistemi ile demokrasi deneyimi, lak devlet yapısı ve son yıllardaki ekonomik başarısı ile başarılı bir örnek. Türkiye'nin Müslüman nüfusu aslında Arap dünyası içinde olumlu bir etki. Çünkü Batı dünyası şimdiye kadar Arap dünyasını br anlamda sömürmüş. Oysa Türkiye şu anda Arap dünyasına dostluk elini uzatıyor. Karşılık beklemeden. Şu anda Suriye halkı için Türkiye en büyük umut hâlâ. Erdoğan'ın açıklamaları, “Suriye'de ikinci bir Hama istemiyoruz” demeci burada çok çok önemli görülüyor. Türkiye başından bu yana Esad ile bu değişimin gerçekleşebileceğine inandı ve bu yolu sonuna kadar denedi ama Esad bundan kaçtı. Şu anda yaşananların sorumlusu Esad. O değişimi silahla bastırabileceğini düşündü. Bunun için Rusya'ya, Çin'e ve İran'a güvendi. Şu andaki sertlik yanlısı tutumunun arkasında biraz bu var, biraz da artık başka seçeneği olmadığı için.

Suriye halkının şu aşamada somut beklentisi nedir?

Suriye halkı şu anda Türkiye'den artık insani yardım bekliyor. Güvenlik gerekçesiyle köylere göç eden Suriyeliler artık hayatta kalmak için battaniye, gıda yardımı vs istiyorlar. Halk bunları Türkiye'den bekliyor.

SURİYE PKK'YI KULLANIYOR

PKK'yı kullanıyor mu?

Suriye ile PKK arasında eskiden beri derin ilişkiler olduğunu biliyoruz. PKK'nın lider kadrosu uzun yıllara bu ülkede kaldı. Suriye istihbaratı PKK içinde çok etkilidir. Ben bu etkinin hâlâ devam ettiğini düşünüyorum. Şu anda Suriye PKK'yı Türkiye'ye karşı kulla-nabilir. Çünkü Suriye'deki katliama tek itiraz eden, sivil ölümleri durdurmak isteyen ülke Türkiye. Ve Türkiye'nin bu duruşunu bozmak için Suriye PKK'yı kullanıyor diye düşünüyorum. Suriye'de rejim ayakta kalmak için PKK dahil her yolu deneyecektir.




٪d سنوات قبل