|

Avrupa Türkiye'siz olamaz

Financial Times Başekonomisti Martin Wolf, Türkiye'nin güçlenen bir ekonomiye sahip olduğunu belirterek, 'Türkiye Avrupa'sız olabilir ama bugün Avrupa Türkiye'siz olamaz' diye konuştu.

Burcu Bulut
00:00 - 5/03/2013 Salı
Güncelleme: 22:02 - 4/03/2013 Pazartesi
Yeni Şafak
Avrupa Türkiye'siz olamaz
Avrupa Türkiye'siz olamaz
Dünya ciddi bir ekonomik krizden geçiyor. Gerek Avrupa'da gerekse de Amerika'da derinleşen krizle nasıl başedilebileceği konusu uzmanların cevabını aradığı soruların başında geliyor. Biz de dünya ekonomisinin nereye gittiğini Financial Times'ın (FT) Başekonomisti Martin Wolf'a sorduk. Yeni Şafak'a özel açıklamalarda bulunan Wolf, küresel ekonominin gidişatıyla ilgili çarpıcı tespitler yaptı.
Önümüzdeki günlerde dünya ekonomisinde neler değişecek?

Uzun vadede düşünürsek gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre daha hızlı büyüyeceğini söyleyebilirim. Bu durum beraberinde gücü kontrol altında tutan ülkelerin ekonomik büyüklüklerinde de değişim yaşanmasına sebebiyet verecek. Kısa ve orta vadede ise gelişmiş ülkeler 2000-2007 arasında kredi balonunun patlaması ve sonrasında -özellikle 2007 yılında başlayan- bilanço resesyonundan etkilenmeye devam edecekler. Deflasyondan, yani ortalama fiyat seviyelerinin kalıcı azalış trendine girmesinden korkuluyor. Finansal sistemin başarısızlığı ekonomide depresyonu da tetikleyebilir. Ama her şeye rağmen ABD muhtemelen Avrupa'dan daha hızlı büyüyecek.

Neden deflasyon korkusu var?

Hem üretimin düşmesi hem de işsizlik oranlarının giderek yükselmesi söz konusu. Mesela sabit geliri olanlar, örneğin emekli maaşı alanlar daha iyi durumda olurken borçlular zorlanıyor. Çünkü enflasyonist bir ortamın tersine ödediğiniz her faiz taksiti borcu aldığınız gün tahmin ettiğinizden daha büyük bir alım gücüne sahip oluyor. Bu da kredi alma isteğini yok ediyor, tabii kredi almadan büyük yatırım yapamayacak olanlar da bu yatırımları yapmıyor, ne bireyler ne ticari kurumlar...

AVRUPA AYAKTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR
Avrupa'daki durum nedir? 2013 yılında Avrupa'daki ekonomik krizin seyrinde nasıl değişiklikler olacak?

Avrupa'daki kriz sadece 2013'de değil uzun yıllar devam edecek gibi gözüküyor. Euro bölgesinde 2013'de de sonrasında da büyüme söz konusu olmayacak. Sömürgecilik döneminde dünyaya şekil verme gücüne sahip olan, sanayileşme ve modernleşme ile birlikte askeri, ekonomik ve siyasi söylem üstünlüğü kuran Avrupa bugün ayakta kalma mücadelesi veriyor.

Size göre Avrupa'nın temel sorunu ne?

Avrupa'nın bunalımı birliğin geleceğinin uzun süre teknotratlara teslim edilmiş olması, özellikle genişleme sürecinde siyasi katılım ve ortak akla dayalı kararlar yerine elit kadroların son sözü söylediği bir mekanizmanın hâkim olmasıdır. Bugün içine düştükleri krizler ile başa çıkamayan Yunanistan, İspanya, İrlanda gibi ülkeler, AB'ye girmek için büyük bir yarış içine girdiklerinde birliğin karar verme mekanizmalarına dair köklü sorular sormuyorlardı. Üyelik müzakerelerine başlamak, AB fonlarından yararlanmak, Avrupa'nın 'medenileştirici' misyonu ve kimliği altında yer almak öncelikli amaçlarıydı. Ancak birliğe yeni katılan ülkeler AB fonların bel bağlayan ve üretimden çok tüketimi önceleyen politikaları benimsediler. Krizi resmen davetiye çıkardılar.

Avrupa'da bugün Türkiye ile ilgili neler konuşuluyor?

Türkiye çok güçlü bir ülke bu yadsınamaz bir gerçek bunu Avrupa'daki ülkeler de kabul ediyorlar, ama bugün yaşadıkları ekonomik krizden, iç sorun ve çekişmelerinden kafalarını kaldırıp etraflarındaki gelişmeleri takip ettiklerini sanmıyorum.

BÜYÜMEDE ERDOĞAN'IN YOL HARİTASI ÖNEMLİ
ABD Ekonomi Bakanı John Bryson 'Türkiye ekonomide global bir oyuncu' demişti. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?

Tabii esasında bu global oyuncudan ne anladığınıza göre değişir. Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu, batı ülkelerinin yaşlanan nüfusu karşısında Türkiye'yi avantajlı duruma geçirmektedir. Türkiye Avrupasız olabilir ama bugün bence Avrupa Türkiyesiz olamaz. Türkiye'de son yıllarda sağlanan büyüme oranları gelir ve refah düzeyinin de iyileşmesini sağladı. Türkiye büyük bir ülke ve gün geçtikçe güçlenen bir ekonomiye sahip. Türkiye son 10 yıl içinde ekonomik büyüme anlamında en iyi durumunda. 2013'te bu büyümenin devam edeceğini düşünüyorum. Tabii ki bunda Başbakan Erdoğan'ın çizdiği yol haritasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Başbakan Erdoğan çok güçlü ve öngörüleri kuvvetli olan bir lider.

Yeni süper güç Çin
Dünyanın yeni süper gücünün Çin olduğu fikrine katılıyor musunuz?

Kesinlikle. Yeni dünya düzeninde Çin'in yerini gün geçtikçe süper güç olarak sağlamlaştıracağı kanısındayım.

Neden Çin?

Uluslararası rezerv düzeyleri bakımdan Çin ilk sırada yer alıyor. Bunların toplamı tahminen 3,2 trilyon dolara ulaşmakta ve en az 1,2 trilyon doları da ABD hazine bonolarından oluşmakta. Bu rezervler Çin'e olağandışı bir potansiyel güç sağlıyor. Ayrıca Çin'in dış fazlalardan kaynaklanan rezervleri bir emperyalist ülke gibi doğrudan yatırımlara, kredilere dönüşmekte. Önemli bir farkla: Bunlar Çin devletine ait yatırımlardır. Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olan Çin'de halen 450 binin üzerinde yabancı şirket faaliyet göstermekte. Bunlar Çin'in toplam ihracatının yarısından fazlasını gerçekleştiriyor. Uluslararası yatırımların son üç yılda neredeyse yarıdan fazla azaldığı, dünya ekonomisinin gerilediği dikkate alındığında Çin'in bu performansı dikkate değer. OECD'de yapılan projeksiyonlar, halen satın alma gücü paritesine göre dünyanın ikinci büyük gücü olan bu ülkenin 2020'ye kadar 'yeni ekonomik süper güç' olabileceğini ortaya koyuyor. Goldman Sachs'ın bir çalışmasında çok ciddi bir siyasi-ekonomik bunalım ya da doğal felaket çıkmaması durumunda Çin'in 2050'de 44 triyon dolar GSMH büyüklüğüne ulaşacağı ve ABD'yi geride bırakacağı öngörülüyor.

BİRÇOK ALANDA ABD'Yİ ZORLUYOR
ABD süper güç unvanını Çin'e mi kaptıracak yani?

Öyle olacak gibi gözüküyor. ABD önümüzdeki on yıl içerisinde önemli bir ekonomi olmaya devam edecek fakat Çin çok daha hızlı büyüyecek. Diğer yandan Çin birçok alanda ABD'yi zorluyor. Washington yeni istihdam alanlarına ihtiyaç duyuyor zira yıllardır şirketleri Çin'e taşınıyor. Bunun sebebi de sadece işgücünün ucuz olması değil aynı zamanda Yuan'ın düşük değeri de rol oynuyor. Çin'in para birimi ihracat mallarının tercih edilmesini sağlıyor. O nedenle Amerikalılar Yuan'ın değerinin yükseltilmesini istiyor. Yüksek borçlanma içindeki ABD'nin en çok Çin'e borcu var ama Çin bunu bir koz olarak kullanmıyor. Çünkü Amerikan devlet tahvillerinin değerinin düşmesinin kendisini de zarara sokacağını biliyor.

Teknolojinin rotası gelişen ülkelerde
Sizce önümüzdeki süreçte ekonomideki en büyük değişilik ne olacak ya da hangi alanda yaşanacak?

Öyle görünüyor ki yeni teknolojik gelişimin rotasını da gelişmekte olan ülkeler belirleyecek. Şu an çok dinamik olmayan teknolojik hız, önümüzdeki birkaç on yıl içinde yeni teknolojik akımın etkisiyle dünyada hâkim güç haline gelecek. Örnek vermek gerekirse, son yıllarda bilim ve teknolojinin gelişmesine büyük önem veren Çin hükümeti, 'bilim ve eğitim ile ülkeyi kalkındırma' stratejisini uygulayarak, bilimsel araştırma ve teknolojik kalkınma çalışmalarına daha çok bütçe ayırmaya başlıyor.

Kaya gazının kısa vadede etkisi yok
ABD'nin yeni keşfi kaya gazının ekonomisindeki dengeleri değiştirerek, ABD'yi yeniden süper güç haline getireceği söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?

Evet kaya gazı çok önemli bir buluş ama arz güvenliğinin yolu kaya gazından değil uzun vadeli sözleşmelerden geçer. Kaya gazı, kayaç denilen formasyonların altında var olan sıkışmış petrol ve doğalgazdır. Üstelik çıkarılması sanıldığı kadar kolay olmadığı gibi maliyeti de oldukça yüksektir. ABD'de kaya gazının üretimi için yapılacak yatırımların 90 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Evet kaya gazı üretim kapasitesini artırmak ve yeni istihdamlar yaratmak için bir fırsat olabilir ama bunun için beklemek ve gelişmeleri takip etmek gerekecek. Kaya gazının kısa vadede çok etkili bir buluş olmadığı kanısındayım.


11 yıl önce