|

Erbil'de yapılamayan Ankara'da gerçekleşti

Tarihi ziyareti hayal edemedikleri bir tablo olarak nitelendiren Dr. Aziz Barzani, 'Irak Kürdistan'ında yapılan anketlerde de sürecin devamı olan bu ziyarete % 85 oranında bir destek var. Erbil'de biraraya gelemediğimiz Kürtlerin siyasi liderleriyle buluşmayı Ankara'da gerçekleştirdik' dedi.

Çetiner Çetin
00:00 - 23/11/2013 Cumartesi
Güncelleme: 22:48 - 22/11/2013 Cuma
Yeni Şafak
Erbil'de yapılamayan Ankara'da gerçekleşti
Erbil'de yapılamayan Ankara'da gerçekleşti
Geçtiğimiz hafta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Diyarbakır'ı ziyareti ve Çözüm Süreci'nin devamı konusunda yaptığı konuşma, hem Türkiye'nin, hem de Ortadoğu'nun son dönemde yaşadığı en önemli hadiselerden birisi. Bu tarihi ziyaretin anlamını, Barzani ve Kürdistan Yönetimi bakımından gelişmelerin nasıl okunduğunu öğrenmek için bu kez sorularımı, Mesud Barzani'nin yeğeni Dr. Aziz Barzani'ye yönelttik.
Mesud Barzani'nin Diyarbakır ziyâreti, hem Türkiye'de, hem de Irak Kürdistan bölgesinde, hem de bölgede geniş yankı uyandırdı. Bu ziyâret nasıl bir anlam taşıyor?

Bazı çevreler AK Parti'yi Kürt karşıtı olarak Kürt kamuoyuna sunarken Sayın Barzani Diyarbakır'a davet ediliyor. Meselâ, Barzani'nin takım elbiseyle değil, Kürtlerin millî kıyafetiyle buraya gelmesi de 'Biz Kürtleri olduğumuz gibi kabul edin' demektir.

Barzani açısından bu ziyâretin önemi nedir?

Barzani, Kürtler nezdinde kabul görmüş bir liderdir. Fakat Türkiye'de bu kabul edilmiyordu. İlk kez Başbakan Erdoğan Kürdistan Bölgesi demek suretiyle bunu kabul etti. Erdoğan'ın Kürdistan tabirini kullanması, sorunların çözümünde nereden nereye gelindiğini göstermektedir.

HAYAL BİLE EDEMEZDİK
Ziyâreti, yapılan konuşmaları, Şivan Perwer-İbrahim Tatlıses buluşmasını takip ettiniz. Gözleminiz nedir?

Hayal etmediğimiz bir şeyi gördük. Doğrusu süprizlerle dolu bir Diyarbakır'la karşılaştık. Türkiye artık, Kürt elbisesi, Kürt adı, Kürt bayrağı gibi ayrıntılara takılmıyor. Türkiye bunları aşmış ve artık yirmi yıl önceki ülke değil. Bakın biz Erbil'de yapamadığımız bir şeyi yaptık ve Kürtlerin siyasi liderleriyle buluşmayı Ankara'da gerçekleştirdik. Yirmi yıl önce Kürtlerin Ankara'ya gelip görüşlerini dile getirmeleri mümkün müydü? Cevabını ben vereyim: Hayır.

KÜRTLERİN SON ŞANSI
Bundan 20 yıl önce böyle bir buluşma hayal bile edilemezdi. Ne oldu da Türkiye ve Irak Kürdistan Yönetimi böyle bir birlikteliğe yöneldi?

Hem Sayın Erdoğan, hem de Sayın Barzani, Ortadoğu'da, Suriye'de taşların yerinden oynayacağını biliyor. Bu sebeple, Türklerle Kürtlerin tam da bu zamanda ittifak kurması gereklidir. Hatırlayın, birkaç hafta önce BDP, PKK'dan bile önce Çözüm Süreci'nin bittiğini ilan edecekti neredeyse. Ama Çözüm Süreci rafa kalkarsa, bundan sadece Türkiye Kürtleri etkilenmez. Türkiye, Irak ve Suriye Kürtleri bu cehennemin içinde çekilir. Kısa bir zaman içinde Kürdistan petrolü, Türkiye üzerinden dünya pazarıyla buluşacak. Bugüne kadar Türkiye ile Kürt yönetimi arasındaki tek sorun PKK idi. Ne Kerkük, ne Türkmenler bizim aramızda sorun oldu. Bugün, hem Öcalan, hem de PKK'nin yöneticileri, çözümün artık gerekli olduğuna inanıyorlar.

Barzani'nin gelişine yönelik çeşitli eleştiriler var. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bazı kesimler ve maalesef bazı Kemalist Kürtler, Barzani'nin AK Parti propagandası için geldiğini söylüyorlar. Bu kesinlikle doğru değildir. Ak Parti'nin Barzani'nin gelip onun için propaganda yapmasına ihtiyacı yok. Bilakis, Barzani'nin ziyareti AK Parti'nin aldığı bir risktir. Biz biliyoruz ki, Türkiye'de Çözümden rahatsız olan kesimler var ve bunlar Barzani'nin Diyarbakır ziyaretinden rahatsızlar. BDP, PKK'ya yakın bir ideolojiye sahip. MHP de Türk milliyetçisi bir parti. BDP ile MHP'nin aynı şekilde Barzani'nin ziyaretinden rahatsız olması, Türkiye demokrasisi için kronik bir durumdur.

BÖLGE SİYASETİNE MESAJ
Erdoğan ve Barzani görüşmesinde ele alınan ve üzerinde anlaşmaya varılan konular hakkında neler söylersiniz?

Türkiye ile Kürt Yönetimi bir entegrasyon süreci yaşıyorlar elbette. Ama Erdoğan ve Barzani arasındaki görüşmelerin bu seferki konusu farklıdır. Bu ziyareti, ekonomik perspektiften görmemek lazım. Elbette gümrük, enerji, ekonomi, petrol hattı üzerinde durulmuştur. Fakat Barzani'nin Diyarbakır ziyareti bölge siyasetine yönelik bir mesaj niteliğindedir.

Bağdat yönetimi, Ankara-Erbil yakınlaşmasından rahatsız mı?

Kürt Yönetiminin Çözüm Süreci'nden yana olması, Bağdat'ı elbette endişelendiriyor. Taner Yıldız geçtiğimiz günlerde 'Türkiye, Bağdat'ın rızası olmadan Irak petrolüyle ilgili bir girişimde bulunmayız' dedi. Bu Bağdat'a verilmiş bir taahhüt gibi görünse de, asıl mesaj Kürt Yönetiminedir. Ankara Kürtlere, 'Çözüm Süreci ile ilgili elinizi çabuk tutun ve bu süreci hızlandırın' dedi. Aslında, Erbil ile Bağdat arasındaki enerji ihtilafında bizim arkamızda duran Türk hükûmetidir. Malikî, bütün askerî gücünü toplayıp Kerkük'e kadar geldi. Fakat Erdoğan'ın tek bir sözü, Malikî'yi uzaklaştırdı.

Çözüme destek en az yüzde 85
Tayyip Erdoğan, uluslararası politikada takındığı tavır dolayısıyla bölgede geniş bir popülariteye sahip. Kürdistan'da durum nedir?

Tayyip Erdoğan bizim için çok farklı. Erdoğan, Kürdistan bölgesine gelen ilk Başbakan. Erdoğan geldikten sonra, diğer ülkelerin başbakanları geldi. Bu bizim açımızdan bir devrimdir. Biz de görüyoruz ki, Erdoğan karizmatik bir lider ve kitleleri etkiliyor. Bizim için önemli bir tarafı da, Erdoğan'ın ailevi ve ahlaki duruşunun bizimle aynı olması. Erdoğan konuşmasında Molla Mustafa Barzani'den bahsederken çok rahatladık.

Bu yüzden, Irak Kürdistan'ında yapılan anketlerde bu ziyarete % 85 oranında bir destek var. Muhalif olan % 15 ise, Erdoğan'dan değil Barzani isminden rahatsızlar. Meselâ bizde muhalif parti olan GORAN, seçimlerden önce Türkiye aleyhine propaganda yürüttü. Fakat seçimlerden sonra hemen Türkiye ile temas kurmak istediler. Bu temasın da Barzani üzerinden olmamasını istediler.

Ziyareti Bağdat'a rapor edecekler
Sayın Barzani'nin Diyarbakır ziyaretini Irak merkezî yönetimi nasıl karşıladı?

Diyarbakır'a gerçekleştirilen bu ziyaretin zamanlaması çok ilginç. Tayyip Erdoğan yakın zamanda Malikî'yi Ankara'da ağırlayacak ve ardından Bağdat'a bir ziyârette bulunacak. Türkiye'nin yakın zamana kadar Irak ile arasında ciddî sorunlar vardır. Aslında bizim de Bağdat yönetimi ile sorunlarımız var ve bunlar hâlâ çözümlenmedi. Bu yüzden Kürtler, Çözüm Süreci'ne destek verdikleri ölçüde Ankara ile daha da yakınlaşacaklardır. Ankara yarın Kürtlere dönüp, 'Size yakınlaşmak için her şeyi yaptım, ama ortada hiçbir şey yok' diyebilir. Bunu dedirtmemek için Kürtler, Çözüm Süreci'ne sınırsız destek vereceklerdir. Kamuoyu belki fark etmedi ama Irak'ın büyükelçisi ve Gaziantep'teki elçisi Barzani'nin ziyaretini Diyarbakır'a gelerek tâkip ettiler. Buradaki mesajları doğrudan Bağdat'a rapor edeceklerdir.

Durduğu yer doğru
Gezi olaylarına sizin bakışınız nedir?

Meselâ, Gezi olayları ve Mısır darbesi hakkında bilgiler bize uluslararası medya kuruluşlarından ve ajanslarından geldi. Başlangıçta Başbakan'ın tavrının sert olduğu yönünde bir görüş vardı. Ama zamanla bunun bir tabiat tepkisi olmadığını anladık. Hem Gezi olaylarında hem Mısır darbesinde Başbakan Erdoğan'ın durduğu yerin durulması gereken yer olduğunu gördük.


10 yıl önce