|

İsrail ve ABD sağı güçlü Türkiye'den rahatsız oluyor

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Koni, Gezi olaylarında uluslarası komplonun seçeneklerden sadece biri olabileceğini söyledi. Batı'nın Türkiye'nin bölgesinde yükselmesinden rahatsız olduğunu da ifade eden Koni; 'İsrail ve ABD sağı, onların Amerika içindeki lobileri, neo-con ekip Türkiye'ye güvenmiyor ve rahatsızlar' dedi.

Murat Aksoy
00:00 - 17/06/2013 Pazartesi
Güncelleme: 23:00 - 16/06/2013 Pazar
Yeni Şafak
İsrail ve ABD sağı güçlü Türkiye'den rahatsız oluy
İsrail ve ABD sağı güçlü Türkiye'den rahatsız oluy
Gezi Parkı'nda ortaya çıkan tablo pekçok yoruma sahne oldu. Ağaç hassasiyetinden uluslararası komploya kadar pekçok senaryo konuşuluyor. Gerçeğin ne olduğu zaman içinde ortaya çıkaracak. Konuyu uluslararası ilişkiler açısından uzman isimlerden biriyle Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni'yle konuştuk. Köni, 'Eylem, süresi uzadıkça komploya ve provokasyona açık hale gelir' dedi.
Gezi Parkı eylemleri uluslararası ilişkiler açısından nereye oturur?

Şuradan başlayayım ben hem siyaset bilimci hem analizci olarak böyle bir olayı tahmin edemedim. Kimsenin de edebildiğini sanmıyorum. Benim beklentim çözüm sürecine paralel olarak Kasım ayında bir gerilimin çıkması idi. Yani çözüm sürecindeki yasal, anayasal değişiklikler konusu gündeme geldiğinde bir gerilim olabileceğini düşünüyordum ama bu kadar büyük bir şey olabileceğini asla tahmin etmedim. Çünkü herkes çözüm süreci ve Suriye'deki gelişmelere odaklanmıştı. Çözüm süreci ilerliyor, Suriye'de ise belirsiz bir bekleyiş sürüyordu. Sanırım bu protestoları kimse de tahmin etmedi. Olaylar sonrasının analizleri zayıf.

Peki uluslararası komplo…

Bakın uluslararası ilişkiler hocası olarak baktığımızda ilişkilerin esası çıkar üzerine kuruludur. Her ülke kendine rakip gördüğü ülkedeki zayıflıkları kullanmak ister. Gezi Parkı'nda uzayan protestolar bazı ülkelerin işin içine girmesinin yolunu açmıştır. O yüzden kısa sürede bitirilmeli idi ama olmadı. Bu açıdan komplo çok uzak bir ihtimal değildir. Bunlara dönük bilgilerin devlette olduğunu düşünüyorum. Biz sıradan insanlar olarak bu komployu sezemeyebiliriz ama devletin sahip olduğu istihbari bilgilere güvenmek gerektiğini düşünüyorum. Hatta şunu söyleyeyim…

POLİSE EMRİ KİM VERDİ
Buyrun…

Herkes polisin protestoculara ilk günlerde uyguladığı şiddetinin sokakların hareketlenmesinde etkili olduğunu söylüyor. Peki polise bu müdahale emrini kimler verdi buna bakmak lazım. Aradan 15 gün geçince başlayan uzlaşma arayışı neden ilk günlerde aranmadı. Ben bunun çok siyasi inat olduğunu düşünmüyorum. Yani komplo çok uzağımızda olmaya da bilir.

Kim olabilir bu komplonun parçaları?

Bu aşamada İran, Rusya gibi ülkelerin bu işin arkasında olabileceğini düşünmüyorum. Türkiye'de bu kadar geniş bir psikolojik harekâtı yapabilecek olan ülke ya da ülkeler bizim müttefik olduklarımız arasındadır. Yani pekçok uluslararası platformda birlikte hareket ediyoruzdur.

GÜÇLÜ TÜRKİYE RAHATSIZ EDİYOR
Nesinden rahatsızlar Türkiye'nin?

Bir kere ifade edildiği Türkiye'nin ekonomik açıdan güçlenmesinden rahatsız değiller. Çünkü Türkiye ekonomik olarak tam başarı hikayesi yazabilmiş değil. Evet IMF'ye borç bitmiş olabilir ama Türkiye'ye yapılan yatırımlarda Batılı müttefiklerimizin payı var. Bugün Türkiye'ye yapılan yatırımlar genel olarak Arap ülkelerinden geliyor. Onlar da ABD'ye bağlı. Bugün Türkiye inşaat sektöründe büyüyor ama dünyada emlak piyasasından batan pekçok ülke var. Burada ekonomi ve Türkiye'ye yapılan yatırımlar bize karşı yapılan komplonun önemli bir aracı olabilir, nedeni değil.

Peki Türkiye'nin bölgesel güç olmasından rahatsız olabilirler mi?

En büyük neden bu olabilir. Batı'nın derdi güçlü Türkiye değil yönetebileceği bir ülke. Evet Türkiye'nin bölgede bağımsız hareket etmesinden, Rusya ile doğal gaz anlaşması yapmasında, hatta nükleer santral yapımından, Kuzey Irak Yönetimi ile sıkı ilişki kurmasından rahatsız olabilirler. Ben Gezi Parkı sonrası gelişmelere baktığımda sanki bir uyarı var gibi görüyorum. Ama bakın şunu da ifade edelim; bunun için bu ülkeleri suçlamak yerine, bu ülkelere bu fırsatı vermemek daha önemlidir. Batı bize ve gelişmekte olan bütün ülkelere bu konuda iki yüzlü davranıyor.

BATI İKİ YÜZLÜ DAVRANIYOR
Ne gibi?

Dünyada yeni bir ticari işbirliği modeli doğuyor. Bunun nedeni dünyada ekonomik güç merkezinin Batı'dan Doğu'ya kayıyor oluşu. O yüzden ABD geçtiğimiz aylarda hem AB, hem de Çin ile Serbest Ticaret Anlaşması imzaladı. İnsan sormadan edemiyor; Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) varken böyle iki ayrı ticari anlaşma yapılması neden? Bu anlaşmalar ile mal ve hizmetler daha geniş bir alanda daha kolay dolaşım sağlayacak. Ben, son ABD ziyaretinde en çok Türkiye'nin bu anlaşmaya dâhil edilip edilmediğini merak ettim. Edilmemiş. Bu bence Suriye'den vs. daha önemli.

Neden?

Batı'dan Doğu'ya kayan ticari eksenden pay almak ve gerçekten reel ekonomiye dayalı bir büyüme için. Şu anda Türkiye ekonomisinin önemli bir kaynağı Batı'nın desteği ile gelen paralar. Bunlar çekildiği zaman alın size komplo. Yani bu yatırımlar Gezi bahanesi ile tamamen çıksa idi ne olacak? Oysa Türkiye ekonomisini kalıcı ve sürdürülebilir bir büyümeye oturtmak durumundayız. Yurt dışından gelen paraları reel ekonomiye katamadığımız sürece potansiyel sorunumuz devam ediyor demektir. Bu yüzden Doğu ile ilişkilerimizi geliştirmemiz önemli. Bakın burada ilginç bulduğum bir şeyi daha paylaşıyım.

Buyrun…

Biz Doğu ile Ortadoğu ile Afrika ile ilişkimizi geliştirdiğimiz için bizi 'ekseninizi kaydı' diye suçlayanlar; daha büyük ticari anlaşmalar imzalıyor. Burada bir gariplik var.

CHP eylemleri anlayamaz
Muhalefetin performansı?

Bir kere Gezi Türkiye'deki ortalama seçmen profilinin dışında bir grup çıktı. Bambaşka bir dünya ve politika tasavvurları var. Bunlar 'asker göreve' demediler. CHP'yi istemediler. MHP ile mesafeliler. Zaten CHP içinde olduğu zihinsel tıkanıklık yüzünden bu eylemeleri anlamaktan çok uzak. 1945-1960 model CHP, bu protestoları ancak kendini yenileyebilirse anlayabilir. Mevcut hali ile hiç yaklaşabilmiş değil meydana. Meydandakiler AK Parti'ye oy vermeyecek, ancak zannederim Anadolu içindeki oy potansiyeli artacak. Öte yandan CHP'ye verilenler de alternatif olmadığı için verilmiş oylar olacak.

Gezi sokağa çıkmak için bahane oldu
Neden bu kadar büyük oldu tepki?

Birincisi başta gençler olmak üzere herkesin gündelik hayatlarına ilişkin biriktirdikleri öfkelerin, memnuniyetsizliklerin patlama anı oldu Gezi. Tunus'taki devrim seyyar satıcının kendisini yakması ile başlamadı. Belki uzun süredir biriken toplumsal memnuniyetsizlikler, seyyar satıcının kendisini yakması ile ateş aldı. Türkiye'de Gezi Parkı'nda ağaçlara müdahale edenlere polisin uyguladığı şiddet, Tunus'taki seyyar satıcının kendini yakması ile aynı etkiyi yarattı. Gündelik hayatında rahatsızlık duyan, sorunlar yaşayan pekçok insan sokağa döküldü. Demek ki, sokağa çıkan bu insanların gündelik hayatlarında biriktirdikleri sorunlar var. Ağaçlar bahane oldu. Burada ilk söyleyeceğim, AK Parti hükümetinin bu talepleri, talep sahiplerinden dinleyerek bunları dikkate alması. Sadece eylemi bitirmek için değil. Yaşadıkları sorunları anlamak ve çözmek için de diyalog kurmalı.

Protestocuların çoğu genç…

Evet. Ben onu şuna bağlıyorum. Son yıllarda çok üniversite açıldı. 4 yıllık okulu bitiren herkes haliyle iyi bir iş istiyor. Bulamayınca isyan ediyor. Uluslararası ilişkiler mezunu ancak bankada veznede iş bulabiliyor. İyi bir işe girmesi 4-5 yılını alıyor. Her yıl yurt dışında dünyanın en iyi okullarından mezun olanlar gelip en iyi işleri buluyor. Bu bir patlama nedeni. İkincisi gençler özgürlüklerine daha düşkün. Özgürlük alanlarına müdahale onları sokağa dökmek için yeterli. Çünkü bu gençlerin çoğu ailesinden özgürlüğü öğrenmiş. O yaşam biçimi benimsemiş. Ona bir müdahale olunca savunmaya geçiyor.

Gezi Parkı fırsat oldu...

Evet ve sokağa çıktı. Ama polis şiddeti de olunca gençler dışında farklı sosyal sınıftan katılımcılar meydanları doldurdu. Ama asıl tehlike bu meydanı provoke edecek grupların meydanlara çıkması ve şiddet uygulaması oldu. İşin rengi o zaman değişti.

Diyalog taviz değildir
Batı Gezi'deki eylemlere neden çok hassas?

Türkiye sistem olarak Batı'nın içinde yer alıyor. Eğer bu konuda başka bir tercihte bulunmayacaksa; Batı'nın bu hassasiyetini normal karşılamalı. Batı kendi sistemi içinde yer alan ülkelerin aynen kendi sosyal ve entelektüel yapısında olması için yoğuruyor. Kopenhag kriterlerine niçin uyduk? AB'ye katılan bütün ülkeler bu tür zorlanmalardan geçtiler. Bir defa daha ifade edeyim; Batı kaybedeceği değil ama yönlendirebileceği bir Türkiye istiyor.

Gezi'den ne dersi çıkarmalıyız?

İyi bir siyasal sistem ortaya çıkan sorunları emebilme kapasitesine sahip olmalıdır.Temel ders; çözümün yolu da diyalogdan geçiyor. Bu diyaloglar asla taviz olarak görülmemeli. Bir taraf kazanmış sayılmamalıdır. Başta reddettiğin diyalog eğer sonunda kabul ettiğin seçenek oluyorsa daha çok kaybetmiş oluyorsun. O yüzden sorun ne olursa olsun ilk adım anlamak için konuşmak ve ikna etmek.

Telaviv'le ilişkiler eskisi gibi olmayacak
Bu olaylarda İsrail'in rolü var mıdır?

Türkiye–İsrail ilişkileri asla eskisi gibi olmayacak.İsrail ve ABD sağı ve onların Amerika içindeki lobileri, neo-con ekip Türkiye'ye güvenmiyor ve rahatsızlar. İlişkiler Amerika'nın arada olmasıyla süregeliyor.Güvensizliği artarsa lobileri vasıtasıyla türlü politik, psikolojik ve ekonomik oyunlar oynama kabiliyetine sahip olurlar.

Dün gazetemizde Şubat ayında bu kesimlerin bir toplatı yaptığı haberi vardı. Ne dersiniz?

Yukarıda ifade ettim. Bu grupların, düşünce kuruluşlarının bu türlü toplantıları olabilir. Neyse ki, devlet dışındalar. Uygun ortam olursa planları hayata geçirebilirler.

Suriye'de ne oluyor?

Ortadoğu sorunu Batı'nın istediği biçimde bir çözüme gitmedi. Ortadoğu'da Batı'ya sadık yönetimler yerine Batı'nın hoşuna gitmeyecek halk tabakalarının kültürünü yansıtan yönetimler işbaşına gelmeye başladı. Cenevre Konferansı ile geçici bir çözüm bulunması ve ortaya çıkan muhafazakâr rejimlerin varlığı çok olumlu görülmüyor. Cenevre Konferansı yerine her iki blok taraflarına daha çok silah verecekler ve çatışmalar mezhepler ekseninde yayılacak gibi gözüküyor.

Rusya neden vazgeçmedi Suriye'den?

Rusya'nın Suriye'deki üssü ona Ortadoğu'yu ve enerji ikmal yolarını denetim imkanı veriyor. Suriye'yi kaybederse İran hattına çekilmek zorunda kalacak ve çoğu enerji ikmal yolları Batı'nın ve Batı'ya dost olan Körfez Arap ülkelerinin eline geçecek. Bunu istemiyor.


11 yıl önce
default-profile-img