|

PKK, Kürt iş adamının çağrısını umursamaz

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, bölgede yaşanan şiddet ortamının neden olduğu iklimin, Kürt iş adamının finansal kaynaklara erişmesini ve yatırımı etkilediğini söyledi. Bedirhanoğlu, 'Kürt iş adamları PKK'ya 'sermayemiz tehlikeye giriyor silahı bırak' dese örgütün çok da umurunda olmaz' dedi

Burcu Bulut
00:00 - 31/05/2012 Perşembe
Güncelleme: 02:23 - 31/05/2012 Perşembe
Yeni Şafak
PKK, Kürt iş adamının çağrısını umursamaz
PKK, Kürt iş adamının çağrısını umursamaz

Uzun zamandır Güneydoğu denince ilk akla gelen şüphesiz 'Kürt sorunu' oluyor. Peki Güneydoğu'nun tek sorunu gerçekten bu mu? Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu'na göre Kürt sorununun gölgesinde kalmış bir başka sorun daha var: Kürt algısının yarattığı ön yargı. Bölgedeki şiddetin mal ve hizmetlerin değerini batıya göre düşürdüğüne işaret eden Bedirhanoğlu, 'Kürt algısıyla ilgili sorun hala devam ediyor. Bölgedeki Kürt iş adamları sorunlarını ifade ederken yanlış anlaşılma kaygısını taşıyor' diyor.

Kürt iş adamının profilini çizer misiniz?

Güneydoğu'da yaşayan ve yatırımlarını burada değerlendiren Kürt asıllı olup, kendisini 'Kürt' olarak tanımlayan iş adamları, esnaflar, tüccarlardır. Aslında 'Kürt iş adamı' nitelendirmesi, Güneydoğu'daki yatırımcıların kendilerinin kullandıkları bir tabir de değildir. Bu daha ziyade medyanın ve batıdaki kimi çevrelerin yaptığı bir ayırımdır. Türk işadamını Kürt iş adamından ayıran özellik bölgede yaşamak tabii ki! Güneydoğu'da Kürt iş adamları yatırım yapmanın zorluklarını yaşıyorlar. Bu zorluk özellikle finansal erişimde, bankalarla olan ilişkilerde kendini gösteriyor.

Bankalar Kürt iş adamına neden zorluk çıkarıyor?

Biliyorsunuz bölgede 25-30 yıldır süregelen bir şiddet ortamı ve onun yarattığı bir iklim var. Güvenlik ve istikrar nedeniyle bölgenin hak etmediği olumsuz bir algı oluşmuş durumda. Bu da bankaların bölgedeki mal ve hizmete, batıya kıyasla oldukça düşük değer biçmesine neden oluyor. Düşünün malınız var, batıda eş değeri 100 TL ise burada ise 50 TL üzerinden hesaplanıyor. Ayrıca bunun üzerinden de yüzde 30 marj alınıyor. Böylece malın değeri oldukça düşüyor. Ayrıca bölgedeki Kürt işadamları sorunlarını ifade ederken yanlış anlaşılma kaygısını da taşıyorlar.

SİYASİLER DE SIKINTIDA
Ne gibi?

Örneğin TÜSİAD ya da MÜSİAD'ın bölgedeki bir soruna yönelik sunduğu çözüm önerisinin yaratmış olduğu algıyla, GÜNSİAD'ın ki kamuoyu nezdinde çok farklı oluyor. Çatışma ortamının bir an önce sona ermesini bile ifade ettiğimizde Kürt işadamları olduğumuz için ön yargılı yaklaşanlar, inanmayanlar olabiliyor. Söylediklerimizi sindiremeyen ciddi anlamda sorunlu bir kesim var. Kürt algısıyla ilgili büyük bir sorun var ve bu hâlâ devam ediyor. Bence bu durum iş adamlarından ziyade siyasetçileri daha büyük sıkıntıya sokuyor.

Kürt algısındaki sorun nedeniyle, iş adamları öne çıkmaktan imtina ediyor mı?

Kürt kimliğini saklamak isteyen iş adamları mutlaka vardır, ama bunu gizlemek istemesi pek bir şey ifade etmez. Çünkü eğer bölgede yaşıyorsa Kürt kimliği kendiliğinden yaptığı iş kadar öne çıkmış olur. Diğer yandan Güneydoğu'da bundan 5-10 sene öncesine kadar Kürt kimliğini öne çıkarma duygusu bu kadar yoğun da değildi. Bugün memur, esnaf, öğrenci, iş adamı demeden tüm bölge halkının ilk cümleleri 'ben Kürdüm' demek oluyor.

GÜNSİAD olarak TÜSİAD VE MÜSİAD ile irtibata geçip yatırım konusunu dile getirdiniz mi?

TÜRKONFED ve TÜSİAD'ın da içinde bulunduğu girişimci iş adamlarının bir bileşeniyiz ve aynı zamanda ben TÜRKONFED'in yönetim kurulu üyesiyim. Bu düşüncelerimizi onlarla paylaştık. Peki başarılı olduk mu? Hayır! Çünkü bu sadece bizim çağrımızla gerçekleşebilecek bir durum değil! Onların kafalarındaki soru işaretlerinin de silinmesi lazım. Mesela Diyarbakır hâlâ uluslararası bir havaalanına sahip değil! Sonra demiryolu meselesi çok önemli. Tabii bunların hepsi yapılsa bile güvenlik ve istikrar ile ilgili algı kırılmadan bir anlamı olmaz! Bu da bize Kürt meselesinin çözümünün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.


BÖLGE ÇATIŞMADAN TAMAMEN ARINMALI

PKK'nın bölge halkından zorla haraç topladığı biliniyor. Peki Kürt işadamları ne tür tehditler alıyor?

Örgütün finansmanını karşıladığı bir mekanizması muhakkak var ama bölgede yaşayan biri olarak, Kürt bir işadamından zorla para alındığı yönünde bir sorunla şimdiye kadar karşılaşmadım. En azından bana aksettirilen bir olay olmadı. İşadamlarının 'acaba gitsek PKK'dan tehdit alır mıyız?' tarzında korkuları olduğunu biliyorum. Bana da çok sordular. Devletin güvenlik güçleri var. Ama şunu söyleyebilirim ki Kürt iş adamları kesinlikle bölgenin çatışmadan arındırılmasını istiyor.

Bölgede büyük bir refah ortamı olsaydı Kürtler kimliklerinin peşine yine de düşer miydi?

Etnik meseleler sosyolojik olarak mutlaka kendini ifade ederdi. Bölgede refah düzeyi yüksek olsaydı, işsizlik olmasaydı bu belki sayısız insanın ölümüyle sonuçlanan şiddet sarmalı içinde gerçekleşmezdi ama bir millet olmaktan kaynaklı haklarını talep etme meselesi yine gündeme gelirdi. Belki bu kadar sert ve keskin olmazdı.

n Kürt iş adamları PKK'ya 'sermayemiz tehlikeye giriyor, silah bırak' dese, nasıl bir cevap alır?

Örgütün çok da umurunda olacak bir açıklama olmaz! Çünkü Kürt meselesi, kendi içinde farklı bir takım siyasal talepleri içeriyor. Ama Kürt iş adamları olarak şiddetin yöntem olarak kullanılmaması, silahlı eylemlerin sona erdirilmesi gerektiğini sürekli dile getiriyoruz. Yıllardan beri demokratik kanallarla hak aranılmalı vurgusunu yapıyoruz. Ne kadar etkili olduğumuz ise tartışılır tabii...


SABANCI'NIN YATIRIMI ÖNYARGIYI KIRABiLiR

Güneydoğu'ya yatırım yapacak iş adamı kesinlikle zararlı çıkmaz. Yatırımın duygusal bağ ile ifade edilebilecek bir aksiyon olmadığını belirtmek istedim. Ayrıca biz sadece Kürt iş adamlarını değil, ulusal ve uluslararası ölçekteki işadamlarını da bölgede görmek istiyoruz. Mesela Koç ve Sabancı gibi Türkiye'nin önemli iş gruplarının Güneydoğu'ya yatırım yapması, güvenlik ve istikrarla ilgili bölgeye sinmiş olan ön yargının da değişmesine neden olacak. Güneydoğu'nun referansını kuvvetlendirecek. Batılı iş adamlarının bölgeye gelmesi için pek çok neden de var aslında. Örneğin Güneydoğu ve Doğu'nun önemli illerinde SSK işveren ve işçi payını devlet ödüyor. Güneydoğu ve Doğu'daki toplam vergi Türkiye'deki vergi oranının yüzde 1'i bile değil! Son teşvik politikalarında devlet yatırımcı için önemli vergi muafiyetleri getiriyor ama 'hiç vergi almıyorum Güneydoğu'dan dese ne olacak? Ne kaybedecek?' Vergide, KDV'de, gümrük vergisinde önemli muafiyetler söz konusu. Devlet iş adamlarına organize sanayi bölgesinde arsa tesisi sağlıyor, sonra şayet kredi kullanılıyorsa bir kısmını da karşılıyor. Devletin doğudaki işadamına sağladığı pek çok kolaylık var. Özellikle tarım ve tarıma dayalı sanayi, enerji, konfeksiyon, tekstil, turizm, sağlık gibi alanlarda yatırım yapmak üzere işadamlarını bölgeye davet ediyoruz.


AK Parti ve BDP işbirliği şart, pratiğe geçilsin

BDP'nin Kürt iş adamlarından bir beklentisi var mı?

BDP'nin Kürt meselesi ile ilgili zaman zaman destek arayışları oluyor. Biz de düşüncelerimizi iletiyoruz. BDP'nin yürüttüğü politikaları kimi zaman eleştiriyoruz kimi zaman da destekliyoruz. Kürt iş adamlarının görmek istediği resim, Türkiye'nin dönüşümünde AK Parti ile BDP'nin işbirliği yapması yönünde. BDP'nin ancak, AK Parti ile anayasa değişikliğinde, AB meselesinde ve Kürt sorununun çözümünde işbirliği yaparak yol kat edebileceğine inanıyoruz. Bölgeyi çok iyi bilen Kürt iş adamları olarak; AK Parti'nin de BDP'yi yok sayarak ürettiği çözümlerin tutmayacağını düşünüyoruz. Başbakan Erdoğan'ın Kazakistan'da, 'muhatabımız BDP'dir, kapımız diyaloga sonuna kadar açıktır' sözlerinin olduğu kanısındayız. Atılacak adımlarla pratiğe geçilerek tansiyonun düşürülmesini istiyoruz. Son dönemlerde Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi ile geliştirilen ilişkilerin Kürt sorununun çözümünde etkili olacağına inanıyoruz.


Yeni projemiz tekstil bölgesi oluşturmak

GÜNSİAD olarak Güneydoğu'yu kalkındırmak ve ekonomiyi güçlendirmek için üzerinde çalıştığımız bir projemiz var. Ticaret Odası ve Tekstilciler Derneği ile birlikte Güneydoğu'da 'tekstil kümelenme analiz çalışması' raporunu hazırlıyoruz. Amacımız bölgenin istihdamına katkı sağlayacağına inandığımız tekstil kümelenmesini sağlamak. Kürt işadamları olarak binlerce kişiyi istihdam edecek tekstil bölgesi yaratmak istiyoruz. Dünyanın en kaliteli pamuklarından birisi Diyarbakır'da yetişiyor. Bunun iplik ve mamul haline getirilmesi için yeterli iş gücüne de sahibiz. Sadece mekân tahsisi konusunda bir desteğe ihtiyacımız var. Bu konuyu da Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz gibi devletin ileri gelenleri ile çok yakında paylaşacağız.





12 yıl önce