Dr. Yasemin Eroğlu, halk arasında bakla zehirlenmesi olarak bilinen (Favizm), kırmızı kan hücrelerinde glikoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PD) diye bilinen bir enzim eksikliğine bağlı olarak görüldüğünü belirterek, "Bakla zehirlenmesi, özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde bakla bol yetiştirildiğinden bu bölgelerde Akdeniz Anemisi hastalarında G6PD eksikliğine daha sık rastlanmaktadır. G6PD enzim eksikliği, Çukurova bölgesinde yüzde 8,2 oranında rastlanmaktadır. Baklanın içeriğinde bulunan güçlü bir antioksidan olan divicine, bu enzim düzeyi düşük olan bireylerde kırmızı kan hücrelerinde parçalanmaya neden olmaktadır. Özellikle çiğ baklanın yenmesiyle oluşmakla birlikte; kuru veya dondurulmuş bakla yenmesiyle hatta bakla tarlasındaki tozların solunmasıyla ya da süt veren annenin bakla yemesiyle bile enzim eksikliği tetiklenerek kişide belirti ve bulguların gelişmesine neden olabilmektedir" dedi.
Dr. Eroğlu, "Hastalığın ilk belirtileri genellikle bakla yenmesinden 5-24 saat sonra ortaya çıkar ve sıklıkla 1-5 yaş arasındaki erkek çocuklarında görülür. Baş ağrısı, karın ağrısı, halsizlik, kırgınlık, yüksek ateş, kan değerlerinde ani düşüş, gözlerde ve ciltte sarılık, idrarın koyulaşması, görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşlarına müracaat edilmelidir. Bakla zehirlenmesi böbrek yetmezliğine bile neden olabilir. Hastalığa karşı kalıtsal yatkınlık hayat boyunca var olduğu halde hastalık en çok çocukluk devresinde kendini göstermektedir. Yeni doğan döneminde uzamış sarılığa neden olabilmektedir. Bu nedenle uzamış sarılığı olan yeni doğanlarda bu enzimin düzeyine bakmak gerekmektedir. Bakla zehirlenmesine yatkınlık olduğu basit bir kan testiyle belirlenebilmektedir" diye konuştu.
