Türk Tıbbi Onkoloji Derneği önderliğinde bu yıl 5.si düzenlenen Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde konuşan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Öyle kanserler var ki sadece hedefe yönelik ilaçlardan ya da bağışıklık sistemini güçlendiren ilaçlardan fayda görüyor. İkinci grup hastalar da hem kemoterapiden fayda görüyor hem de bağışıklık sistemini güçlendiren ilaçlardan fayda görüyor. Bu konuyu daha iyi anlamaya başlıyoruz. Mesela böbrek kanserleri ülkemizde 5 tane ilaç var. Bu ilaçlar sayesinde, bu tür hastalara kemoterapi uygulamıyoruz. Hastalık ilerlediyse bir hedefe yönelik ilacı bırakıp diğer hedefe yönelik ilaca geçiyoruz. Yani yine kemoterapi almıyor. Böbrek kanseri hastasına kemoterapi verilmez. Malign melanomda da önceden kemoterapi uygulanıyordu. Hastaların bir kısmı fayda görüyordu ama çoğu görmüyordu. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Kemoterapisiz tedavi. Meme kanserinde de hedefe yönelik ilaç kullanabiliyoruz ama kemoterapi devam ediyor' dedi.
Prof. Dr. Sevinç şöyle devam etti: Malign melanom, cilt kanserleri içinde en az görülen ancak metastaz (ilerleme) potansiyeli bakımından en önde gelen kanser. Metastaz yaptığında çoğunlukla şifa sağlanamaz. 2011 yılından bu yana bu cilt kanserinde inanılmaz bir şekilde gelişmeler görüldü. Bağışıklık Sistemini Güçlendirme ve Genetik Tedaviler (Genetik Mutasyonların Saptanarak bu genetik bölgeyi özellikle kapatıp susturabilen Tedaviler) artık bu tedavi edilmesi zor tümörün yönetimini tamamen değiştirdi. Artık elimizde özellikle hastanın kendi bağışıklık sistemi hücrelerini hedef alan ve onları aktive ederek anti-kanser tedavi özelliği gösteren ilaçlar var. Bu ilaçlar kanser hücrelerine yönelik olmadığı içinde birçok kanser tedavisinde kullanılabilecek.
Yeni ilaçların kanser tedavisinde çığır açtığını ifade eden Prof. Dr. Sevinç, 'İpilimumab ve Nivolumumab bu ilaçlardan sadece bir kaçı. İpilimumab ülkemizde yaklaşık 3 yıldır kullanılıyor ve bu ilacı kullanan hastaların yüzde 20'sinin üçüncü yıl sonunda yaşadığı gösterildi. Nivolumab ikinci jenerasyon bir antikor tedavisi olup bu yıl sonunda ülkemizde tedavi yönetimine gireceği bekleniyor. İkinci tedavi gen tedavisi olarak da bilinen kanserli hücrede saptanan bir mutasyonun o bölgeyi özellikle kapatan bir ilaçla tedavi edilebilmesidir. Vemurafenib ve dabrafenib, BRAF V600 mutasyonu olarak bilinen bu değişikliği inhibe eden (kapatan) iki ilaçtır. Her ikisi de ülkemizde ileri evre melanom hastalarına uygulanabilmektdir. Bir diğer yolak ise MET yolağını inhibe eden Trametinib isimli ilaçtır. Ayrıca, dabrafenib ve trametinib birlikte kullanıldıklarında daha etkili olabilmektedir' şeklinde konuştu.
Sadece cilt kanseri değil tüm kanser türlerinden korunmanın birinci yolunun sigaradan uzak durmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sevinç, 'Bilinçlendiğimizi düşünüyorum belli bir seviyeye geldik ama o seviyeyi aşamıyoruz. Savaş Ay'ı kaybettiğimizde çok üzüldük ama bu hastalık sigaraya bağlıydı. Sigara içenler neden sigara içmeye devam ediyor? Akciğer kanserli hasta geliyor, ev halkı halen sigara içiyor oluyor. Eğer ailenizde biri akciğer kanseri olmuşsa, siz sigara içtiğiniz için ondan 10 yıl önce akciğer kanserine yakalanırsınız. Sigara bağımlılık yapıyor. Bırakamayan kişi bizim için potansiyel kanser hastası' dedi.
