Prostat kanserinin tedavisinde birden fazla disiplinin bir arada çalışarak multidisipliner bir tedavi anlayışının benimsenmesi gerektiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Haluk Akpınar ''Erkeklerde en sık görülen kanserlerden biri olan prostat kanserinin tedavisinde robotik cerrahi büyük bir önem taşıyor. Bu yöntem sayesinde hastaların yaşadığı komplikasyonlar en aza iniyor'' diyor.
Hayır. Her prostat kanseri tanısı sonrası ne cerrahi ne de diğer tedaviler şart değildir. Temelde kabul gören tanı sonrası tedavi için hastanın beklenen yaşam süresinin 10 yıl ve üzerinde olmasıdır. Prostat kanseri tanı sırasındaki kan PSA değeri, biyopsi hücre skoru ve parmakla muayene bulgusuna göre temelde üç değişik risk grubuna ayrılır. Bu konuda hasta ve hasta yakınına bilgi verilerek her risk grubuna uygun tedavi alternatiflerinin tartışılması gerekir.
Radikal prostatektomi adı verilen prostat kanseri ameliyatı ülkemizde daha çok açık yöntemle yapılıyor. Fakat ülkemizde robotik cerrahi yapan merkezlerin sayısı ve robotik ameliyat sayısı hızla artış gösteriyor. Üroonkoloji Derneği ve robot kayıt verilerinden çıkarımla ülkemizdeki radikal prostatektomi operasyonlarının yüzde 25-30''unun robotla gerçekleştirildiği söylenebilir.
Ameliyat robotu ilk olarak kalp cerrahisi hedeflenerek geliştirildi. Fakat sahadaki kullanımı sonrası özellikle radikal prostatektomi yapmaya çok uygun olduğu görüldü. Dar alanda ve derin bölgelerde rahatça çalışılabilmesi, üç boyutlu yüksek görüntü kalitesi ve yüksek hareket kabiliyeti nedeniyle robot prostat kanseri cerrahisinde hızla popüler oldu. Ben kendi pratiğimde robotu en sıklıkla prostat kanseri tedavisinde kullanıyorum.
Yapılan bilimsel çalışmalarda robotik radikal prostatektomi sonrası idrar kaçırmanın daha az olduğu, ameliyat sonrası erken dönemde görülebilen bu şikayetin özellikle genç hastalarda daha hızlı düzeldiği bildiriliyor. Ameliyat öncesi cinsel fonksiyonları normal olan hastalarda kanser evresi de gözetilerek sinirler korunduğunda ereksiyon yeteneği de büyük ölçüde korunabiliyor.
Prostat kanserinin belirtileri hastalığın evresine göre değişmekle beraber;
• Başlangıç aşamasındaki hastalık hiçbir bulgu vermez.
• Tanı çoğunlukla yükselen kan PSA değeri sonrası yapılan biyopsi ile konulur.
• İleri evrelerde ise idrar yollarındaki tıkanmaya bağlı sık idrar, idrarda yanma, gece idrara kalkma gibi prostatizm belirtileri görülür.
• Yayılmış hastalıkta ise kemik ağrısı, kansızlık, halsizlik, gibi yakınmalar olabilir.
• Kesin tanı prostattan biyopsi alınıp mikroskopla patolojik inceleme yapılarak konulur.