Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açan kalp-damar hastalıkları, ülkemizde de en önemli halk sağlığı sorunu olarak varlığını sürdürüyor. Türkiye'de yaklaşık 2 milyon koroner kalp hastası bulunuyor, bu hastaların yılda 130 bini hayatını kaybediyor. Cerrahpaşa Üniv. Göğüs Hast. Ana Bilim Dalı, Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sigara Bırakma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu sıcak yaz ayları için uyarıyor; "Özellikle sıcak yaz aylarında hayvansal kaynaklı gıdaların yoğun olarak tüketimi yemeklerin aşırı yağlı pişirilmesi, meyve ve sebze tüketiminin yeterli düzeyde olmaması ve fiziksel aktivitelerin yetersizliği, yüksek tansiyon, sigara, alkol kullanımı, şişmanlık ve diyabet, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini artıran faktörlerin başında yer alıyor. Türkiye'de koroner kalp hastalıklarından ölüm oranı tüm ölümler içinde yüzde 43 oranıyla ilk sırada. Bu ölümlerin önemli bir bölümü 41- 58 yaş grubunda gerçekleşiyor. Sigara kalp damar hastalıklarına da zemin hazırlıyor. Sigaranın sıcakların etkisiyle bunalan insan vücuduna iki kat olumsuz etkisi var."
Sıcak ve nemli havalar kişileri rahatsız eder. Bu havalarda da yoğun hareket kalp ve dolaşımı zorlar. Çok sıcak havalar ağız burun boşluklarını kurutur, havanın normal çıkışını engeller ve enfeksiyon riskini artırır. Bu dönemlerde yapılacak en önemli yaşam değişikliğinin sigarayı bırakmak olacağını vurgulayan Uzman doktor, şunları söyledi: "Sigara içmek, mevcut damar sertliğinin ilerlemesine neden olacaktır. Aynı zamanda tansiyon ve kalp ritminde değişikliklere yol açacaktır. Akciğerlerinize de zararlı olup hayatınızı tehlikeye sokacaktır. Bu nedenlerle sigaranın kesinlikle içilmemesi gerekir. Sigarayı bırakmak için nikotin replasman tedavisi kullanabilirsiniz. Nikotin replasman tedavisi için elektronik sigara kullanılabilir. Elektronik sigara özellikle el ve dudak alışkanlığı olanlarda avantaj sağlamakta. Bu konuda yaptığımız bir araştırmada elektronik sigaranın, sigara bıraktırma konusunda yüksek bıraktırma oranlarına sahip olduğunu saptadık."
