Tıraş, tüp bebek tedavisinin doğal yollarla ya da başka tedavi yöntemleri kullanıldığı halde çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulandığını belirterek, temel amacın kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermleri laboratuvar ortamında dölleyerek, geliştirilen embriyoyu anne adayına vermek olduğunu anlattı.
Türkiye'nin tüp bebek tedavisinde oldukça geliştiğini, yeterli sayıda kaliteli tüp bebek merkezleri bulunduğuna dikkati çeken Tıraş, ''Gerçekten kaliteli hizmetler sunuyorlar ancak ülkemizde halen tüp bebeğe ulaşması gereken ama ulaşamayan önemli bir kitle var. Bunun da tabi çeşitli nedenleri bulunuyor'' dedi.
Bilgisizliğin tüp bebek tedavisinin en önemli sorunu olduğunu, ülkede tüp bebeğin günah olduğuna dair bazı inanışların da bulunduğuna işaret eden Tıraş, ''Ya da ülkenin bazı değerlerinde tüp bebek denilince sanki başka bir erkeğin spermi kullanılıyormuş gibi inanışlar var. Bunlar doğru inanışlar değil'' ifadelerini kullandı.
''Tüp bebek neticede bir tedavi yöntemi'' diyen Tıraş, bu tür inanışların doğru olmadığını her yerde dile getirdiklerini aktardı.
Tıraş, ülkede tüp bebeğe ulaşmada maddi zorluklar bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Yaşam koşullarımız giderek doğallıktan uzaklaşıyor. Gıdalarda birtakım katkı maddeleri ve hormonlar kullanılıyor. Ayrıca, çevre, hava ve su kirliliği var. Ağır metaller, kurşun, nikel, kadmiyum ve civa gibi ağır metaller suları ve havayı kirletiyor. Sanayi geliştikçe hava kirleniyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar artıyor. Hayat kadınlarıyla birlikte olan erkekler, aldıkları enfeksiyonu eşlerine taşıyor ve bu nedenle kadınlardaki tüplerde tıkanıklıklar oluyor. Türkiye'de de obezite ciddi şekilde artıyor. Bu hem kadında hem de erkekte kısırlığa neden oluyor.
Türkiye, tüp bebek tedavisinde teknolojik olarak çok iyi noktada. Türkiye, en fazla tüp bebek tedavisi yapan İsrail, Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere ve İspanya'dan sonra 7. sırada.''
