Bundan 20 yıl önce 1991'de araştırma ve geliştirme merkezini kuran Arçelik, Dünya Fikri Haklar Örgütü'ne yapılan ilk 500 patent başvurusu listesinde yer alan tek Türk şirketi oldu. 870 kişilik AR-GE ekibiyle 130'dan fazla patent başvurusu yapan Arçelik, AR-GE laboratuvarını ilk kez basına açtı. Konuyla ilgili olarak Arçelik Gebze Çayırova Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, “Bugün merkez AR-GE'mizin kuruluşunun 20. Yılını kutluyoruz. Arçelik AR-GE merkezi bundan 20 yıl önce 1991'de kuruldu. 20 yıl önce AR-GE'mizin kuruluşu müthiş bir vizyon ve cesur bir adım. Arçelik, lisans kullanma modelini geride bırakarak kendi teknolojisini geliştirdi ve kendi teknolojisiyle de uluslararası pazarlara açılabilme vizyonunu geliştirdi. 7 ayrı AR-GE birimimiz mevcut. 115 ülkede ürünlerimiz satılmakta. Arçelik'in bugünkü başarılı tarihinin arkasında, teknolojisi ve başarılı kimliği var.” dedi.
Dünya pazarında rekabet edebilmek için teknoloji geliştirmek ve patent sahibi olmak gerektiğini ifade eden Çakıroğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sektörümüz son derece rekabetçi. Global pazarlarda rekabet etmek için güçlü markalara ihtiyacımız var. Güçlü markalar, güçlü AR-GE ile varolabilir. O nedenledir ki, biz de teknoloji yatırımlarımıza devam ediyoruz. Arçelik, Türkiye'de en fazla AR-GE merkezine sahip, en fazla patente sahip şirket. Şirketimiz, yılda yaklaşık 130 başvuruyla Türkiye'den dünya fikri Haklar Örgütü'ne yapılan başvuruların üçte birinden fazlasına sahip. Dünya Fikri Haklar Örgütü listesinde, en çok uluslararası patent başvurusuna sahip ilk 500 şirket arasında tek şirket olarak 95. sırada yer alıyoruz. AR-GE'ye ciromuzun yüzde 1'i ile 1.5'i arasında kaynak ayırıyoruz. Bu da 70 milyonla 100 milyon arasında değişen bir rakam. Hindistan, Afrika ve Çin olarak yeni pazarlar oluşuyor. Bu yeni pazarlara göre özel tasarımlar ve geliştirmeler yapmamız gerekiyor.”
Arçelik'in mali durumu hakkında da bilgi veren Çakıroğlu, “7 milyar TL ciroya sahibiz. Arçelik'in 2010 yılı ihracatı 2.34 milyar dolar, satışı ise 4.62 milyar dolar. Ciromuzun yüzde 40'ı Avrupa pazarlarından geliyor. Markalı ürünlerde pazar payımızı istikrarlı olarak artırıyoruz. Satışlarımızın yüzde 85'ini markalı ürünler oluşturuyor. Ortadoğu, Afrika, Güney Asya'ya odaklandık. Yeni Zelanda'da yeni bir şirket kuruyoruz. Hindistan, Afrika ve Çin olarak yeni pazarlar oluşuyor. Buralarda da pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz. Girdiğimiz yeni pazarlarda stratejik şirket satınalma ve üretim opsiyonlarını da değerlendiriyoruz. Pazarın büyüklüğüne göre, fabrika kurma çalışmalarımız da gündeme gelebilir.” dedi.
Arçelik'in Avrupa'da beyaz eşya sektöründe 3. büyük oyuncu olduğunu hatırlatan Çakıroğlu, “Şu anda 11 fabrikada faaliyet üretim yapıyoruz. Türkiye dışında Romanya ve Rusya'da fabrikalarımız var. 115 ülkeye ihracat yapıyoruz, portföyümüzde 10 markamız var. Beko markamızla uluslararası alanda beyaz eşyada faaliyet gösteriyoruz. Beko, dünyada önde gelen 10 markadan biri. Arçelik ve Beko beyaz eşya sektöründe önde gelen markalar. Grundig'le de son dönemde beyaz eşya ürünleriyle pazardayız.” şeklinde konuştu.
Türkiye'de ilk çamaşır ve bulaşık makinasını üreten şirketin Arçelik olduğunu ifade eden Çakıroğlu, “Bu ürünler müthiş bir konfor ve verimlilik artışı getiren ürünler. Buzdolabı ise ürünlerin uzun sürelerle saklanmasını sağlayan ve tedarik zincirini de değiştiren bir ürün.” dedi. Son yıllarda verimliliğinin büyük önem kazandığına değinen Çakıroğlu, şunları söyledi: “Enerji ihtiyacımız her geçen gün artıyor. Enerji maliyeti de artıyor. Enerji verimliliği olan ürünlerin kullanımı bu nedenle çok önemli. Bu ürünlerin kullanımı karbon emisyonunu da azaltıyor. Enerji verimliliği yüksek ürünler bütün gelişmiş ülkelerde teşvik ediliyor. Türkiye'de de böyle bir teşvik yönteminin olmasını biz arzu ediyoruz, destekliyoruz. Enerji tüketimi ve çevre sağlığına bu ürünlerin yararı olacağını düşünüyoruz.”
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, İngiltere'de satışa sunulan buzdolaplarının yangın riski nedeniyle geri çağrılmasıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: “Eskişehir fabrikasında 2006 yılından önce üretilen bir model. Türkiye'de satışa sunulan bir ürün değil. Ürettiğimiz tüm ürünler dünya standartlarında. Satışa sunulmadan önce üçüncü parti kuruluşlar tarafından test edilir ve onaylanır. Böyle bir risk ortaya çıkar çıkmaz ilgili otoritelerle işbirliğine gidip, hızla ürünleri satın alanlara ulaşıp hemen gerekli değişikliği yapıyoruz. Bu sorumlu davranışımızın marka imajımıza olumsuz bir etki yapmasını beklemiyoruz. Şu an İngiltere'de pazar lideriyiz. BEKO UK'nin web sayfasında gerekli duyuruları yaptık. Bütün ilgili otoriteler bu davranışımızı takdir ediyorlar.”
Arçelik AR-GE Direktörü Cemil İnan ise, şirketin çalışan sayısının 19 bini aştığını, 4 ülkede üretim yaptığını ve 18 ülkede satış ve pazarlama organizasyonuna sahip olduğunu, 115 ülkeye de ihracat yaptığını söyledi. İnan, “Şirketimizin inovasyona verdiği önemin göstergesi, 'Buluş Günleri' etkinliklerimizdir. Bu sene 13'üncüsünü düzenledik. 'Buluş Günleri'nde yeni fikirler ortaya çıkıyor. Örneğin, Amerika ve Japonya'dan çok önce, Avrupa'yla eş zamanlı olarak ozonla zarar vermeyen buzdolabını ilk kez Arçelik üretti. Dünyanın en az enerji tüketen buzdolabını üreterek bu ürünle EnergyPlus ödülü aldık ve “10. Dünya İklim Konferansı”na davet edildik. İlk Türk kahve makinası Telve'yi yine Arçelik AR-Ge çatısı altında ürettik. Bu üründe teknolojimiz 18 ayrı patentle korunmaktadır. Yine en az su tüketen ekolojik bulaşık makinasını biz ürettik. Halen AR-GE laboratuvarlarımızda 870 kişi çalışıyor.” şeklinde konuştu. // MELİH BAYRAM DEDE
