Son zamanlarda telekomünikasyon sektöründe kızışan rekabet, şirketlerin yaptıkları basın açıklamalarındaki tutumlarına da yansıyor. Örneğin geçen hafta, ülke-mizde faaliyet gösteren üç GSM operatörü, 10 Kasım'da hizmete sunulması beklenen numara taşıma sistemiyle ilgili ortaklaşa bir test yaptı. Testin amacı, üç operatör arasında numara taşıma sırasında sorun çıkmaması için sistemi denemekti. Sonuçta üç operatör birlikte sistemi denediler. Bunun sonucunda cepte ilk numaranın taşındığını Avea, numara taşıma ile ilk telefon görüşmesinin yapıldığını ise Vodafone kamuoyuna duyurdu. Bu konuda Turkcell, sessiz kaldı. Akıllarda Türkiye'de ilk numarayı Avea'nın taşıdığı, numara taşıma sonrasında ilk telefon görüşmesinin Vodafone tarafından gerçekleştirildiği gibi yanlış bir algı kaldı.
Numara taşınabilirliği üzerinden şirketlerin halkla ilişkiler faaliyeti yoğun bir şekilde sürerken, geçtiğimiz haftanın en önemli konusu ise, merakla beklenen iPhone'un Türkiye'ye ne zaman geleceğiydi. Turkcell, numara taşınabilirliğinde Avea ve Vodafone'un peş peşe gelen açıklamalarına sessiz kalmıştı ama, haziranda iPhone için Apple'la anlaşma yapan ve sitesinden binlerce önsipariş alan Vodafone'u bir hamleyle ikinci plana itmeyi başardı.
Geçtiğimiz pazartesi, Turkcell yaptığı bir açıklamayla 'dünya çapında bir başarı göstererek, iPhone'u Türkiye'ye getirmek üzere Apple ile anlaşma imzaladığını' duyurdu. Bu üsluptan herkes, iPhone'u Türkiye'ye ilk kez Turkcell'in getireceği yanılgısına kapıldı. Bu yanılgı, haberlere de yansıdı.
Akşama doğru Vodafone sessizliğini bozdu ve 'Şirketimiz Haziran ayında iPhone'la ilgili anlaşmayı yapmıştır. Vodafone'un ardından diğer şirketlerin de benzer anlaşmalar yapması doğaldır' demek zorunda kaldı. Tüm bunları okuduktan sonra, aranızda, 'Halkla ilişkiler şirketleri acaba ne işe yarar?' diye düşünen varsa, şirketler adına bu atakları gerçekleştiren cambazlar dememiz abartı olmaz!
