I-
Günlerden Cumartesi. Biraz sonra Meridyen Derneği’nin düzenlemiş olduğu “Eğitim ve Çok Kültürlülük” başlığı altında, derneğin kurucularından olan Sayın Sare Davutoğlu’nun konuşmasını dinleyeceğiz.
Toplantıya gitmek üzere yola çıktığımda tanık olduğum konuşma, o günün mayası oldu.
Lise öğrencisi genç kız gözyaşları içinde Peygamber Efendimiz hakkında kötü resimler, haberler yapılması beni çok üzüyor. Kalbim daralıyor nefes alamıyorum anne diye ağlıyordu. Gözyaşları inci tanesi büyüklüğünde. Annesi kızının sözünü hiç kesmeden dinledi. Döktüğü inci tanesi gözyaşlarına hiç müdahale etmedi. Ağlamanın arınma olduğunu bilenlerden miydi?
Bir vakit sonra, 'Sen Selati Tefriciye duasını ezbere biliyorsun değil mi?' diye sordu kızına. Gözyaşlarını elinin tersi ile silen genç kız başını salladı.
İçin daraldığında; Peygamber Efendimiz'e karşı öfke ve kin kusanlarla karşılaştığında salavat getir, Selati Tefriciye oku. Bizim muhabbetimiz kavi olursa dışardan gelen hiçbir şey bizi incitmez. Bir düşün bakalım, niye Allah-u Teala, Peygamber Efendimiz'e salavat getirmeyi bize bu kadar tavsiye etmiştir?
Genç kızın yüzü huzurun ışığı ile aydınlandı çünkü annesi ona yapabileceği şeylerin yolunu göstermişti.
II-
Paris’teki mizah dergisi baskını üzerinden, dünya siyasetinin yeni bir poz verdiği şu günlerde ne yapmamız gerektiğini daha iyi kavramak için 2005 yılına gidelim.
Hatırlayın, Eylül 2005’te Danimarka’da İslam alemini incitmek kastıyla bir karikatür yayınlanmış, Müslümanlar dünya çapında boykotlar yapmış, elçilik önlerinde bayraklarını yakarak duygularını dile getirmiş; Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya Avrupa’nın ifade özgürlüğü var diyerek Danimarka’ya destek vermişti.
Elçiliklerin önünde bayrak yakılmasını Bush, İran ve Suriye’nin eylem hanesine kaydettiklerini söylemişti. İşte o günlerde yani on yıl önce Bahçelievler’de Sayın Sare Davutoğlu evinde bir grup misafiri ağırladı ve Dünya’da bu tür eylemlerin giderek artacağını, bizim geçici ani tepkiler vermek yerine İslam ahlakını ve merhametini dünya çapında yaygınlaştırmamız gerektiğini söyledi.
Meridyen Derneği ve Sonpeygamber.info sitesi bu hassasiyet ve sonrasındaki gayretle hayata geçti. Sonpeygamber.info, Türkçe, İngilizce, Rusça, Arapça ve çocukça diliyle yayın yapıyor. (Evet çocukça. Sevgili Hatice Uğur’a selam ile.)
Cumartesi günü Meridyen Derneği’nin toplantısında “Eğitim ve Çok Kültürlülük” üzerine çok etkileyici bir konuşma yapan Sayın Sare Davutoğlu, sitenin Fransızca olarak da yayın yapması gerektiği üzerinde durdu.
Tanıştığımız günden beri Sayın Sare Davutoğlu’nun dert sahibi olmasına daima hayranlık duydum.
Bugün gençlerimize anlatmamız gereken şey, dert sahibi olmak ile tepki duymak arasındaki uzak mesafe.
Dert sahibi olmak, dertlendiğiniz konuya dair sorumluluk almayı gerektirir. Tepki göstermek, tepkisel davranmak çoğu zaman Nasrettin Hoca’nın odunlukta kaybettiği yüzüğünü aydınlıkta aramasına benziyor.
Dünyanın gidişatı için kederlenip dertlenmeli ve fakat tepkilerimizi sağanak yağmur gibi değil yarınların derdine de deva olacak maya olarak ortaya koymalıyız. Mayanın kimyası, güzel ahlak, zikir, fikir ve dayanışma. Neyin dayanışması? Elbette üretimin dayanışması. Üreterek var olmak zorundayız.
