|
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?

Seçim sürecinin bitmesi ile gözler yine ekonomi ajandasına çevrildi. Bilhassa muhalefetin kabarttığı kur manipülasyonuna karşılık gelen yeni veriler manzarayı daha iyi anlamlandır-mamıza yardımcı olacaktır. Seçim sonrası ilk açıklanan verilerin üzerinden geçelim…


Kur ve Döviz rezerv-leri

Kur artacak, döviz alın diyenlerin aksine; seçim sonrası swap hariç net rezervler 6 iş gününde 10,5 milyar dolar arttı. Bunda yurttaşların beklediği kur yükselişinin gerçekleşmemesi ile ihracatçıların TCMB’ye bozmaya mecbur oldukları dövizi seçim sonrasına ertelemesinin ve yabancı girişinin de artışta etkili olduğu gözlemleniyor.

Buna göre toplam rezervler ise 128 milyar dolara yükseldi. Döviz mevduatı ise parite etkisinden arındırılmış olarak 5.3 milyar dolar geriledi.

Döviz mevduatı bireylerde 0.5 milyar dolar, şirketlerde 3.0 milyar dolar azaldı. Altın ve paritedeki değişimlerin döviz mevduatın dolar karşılığında 1.9 milyar dolarlık yükselişe neden oldu.

Tüm bunlar gösteriyor ki finansal krize sebep olma pahasına gerçekleştirilen siyasi propaganda seçimlerde muhalefetin işine yaradı ancak halka ciddi bir maliyet oluşturdu.


Cari İşlemler verisi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, piyasa beklentisi 3,65 milyar dolar olan cari açık beklenenin altında 3 milyar 265 milyon dolar olarak gerçekleşti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise, 2 milyar 106 milyon dolara fazla verdi.

Açıklanan bu veriler ile senelik cari açığın 40 milyar doların az altında gerçekleşmesinin muhtemel olacaktır. Bu rakamı GSMH’ya oranladığımızda yüzde 3’ün altında gerçekleşecek bir cari açıktan söz ediyoruz. Bu oran Türkiye’nin taşıyabileceği, finansal olarak sıkıntı yaratmayacak bir düzeydir. Elbette cari açıksız bir Türkiye temel hedeftir.


FED Faiz Beklentisi

2023 yılının son döneminde genel kanı FED’in 2024 yılında faizleri 4 kez düşürebileceği yönündeydi. Ancak son gelen veriler ile birlikte ABD’deki ekonomik aktivitenin halen sıcaklığını koruması ve enflasyonun yapışkanlık göstermesi nedeniyle faiz indirimlerinin daha kısıtlı olacağı en fazla iki indirim ile yetinilebileceği genel uzlaşıya dönmüş vaziyette. Dün UBS’in yaptığı açıklama da bundan kötü bir senaryoyu ifade ediyor.

FED faizlerinin düşmesi Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin faiz yükünün azalmasına ve finansal olanakların artmasına sebep vereceği için temennimiz FED’in faizleri düşürmesi yönünde. Ancak gelen veriler geniş bir hareket alanı henüz vermiyor.


İhracat Gelişmeleri

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Şubat 2024 dönemi sonuçlarına göre; eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde iyileşmeye işaret ediyor.

Anket sonuçlarına göre, Ocak ayında 49,2 olarak gerçekleşen manşet PMI, Şubat’ta 50,2’ye yükselerek yeniden 50 eşik değerinin üzerine çıktı. Yani ihracatta kan kaybı bitti, yükseliş başladı.

Manzaranın bütünü Türkiye’nin seçim sonrasındaki süreçte OVP’de planlandığı şekilde, kararlılıkla yürüdüğünü ve uygulamadaki neticelerinin yukarıda bahsettiğimiz konu başlıklarında olumlu seyrettiğini göstermektedir ancak FED’in ötesinde bilhassa küresel jeopolitik riskler halen devam ediyor. Tırmanan hadiselerin dengesizliklere yol açmamasını umuyoruz.

#Ekonomi
#FED
#Seçim
#Mehmet Akif Soysal
13 gün önce
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri