Ne ilk, ne de son... Yine "hakem" tartışmalarının içerisindeyiz. Maç sonu kulüplerden "hakarete" varan paylaşımlar yapılıyor. Takımlar psikolojik üstünlük kurma peşinde.

Futbol sürekli saha dışına çıkıyor. Nereye kadar sürecek bu durum?

Türk futbolunda teknoloji var.

Video yardımcı hakem sistemi, tartışmaları sonlandırması için yürürlükte...

Ancak fayda sağlamasının aksine, tam tersi etki yapıyor..

Güvensizlik yine had safhada...

Son çare "var kayıtlarının açıklanması"ydı...

İlk kayıtlar açıklandı da...

Yine de bitmedi tartışmalar...

Fenerbahçe'nin Kasımpaşa'yı 2-1 mağlup ettiği maçtaki penaltı kararı, büyük tartışmalara sebep oldu...

Galatasaray - Antalyaspor maçındaki kararlar da öyle...

İki maçın da skorunu "var uyarıları" tayin etti...

Ancak tartışmaların hedefinde tam da bu durum vardı...

Video yardımcı hakem sistemi, yardımcı mı, yoksa yönetimin kendisi mi?

Teknoloji, hakemlerin hata yapma kredisini yok ediyor...

Bu da, yanlış olduğu düşünülen kararlar sonrası öfkeyi artırıyor...

"Video yardımcı hakem sistemi yokken daha mı iyiydi?" sorusu gündeme geliyor..

Türk futbolu iyi bir yere gitmiyor...

Tartışmalar bitmeyince var kayıtları açıklandı ancak bu kez de "diyalogların kırpıldığı" iddia edildi.

Teknoloji ve şeffaflık olmasına rağmen, hakemlerin neye göre karar verdiği hala tartışma konusu...

Her maç sonrası yapılan bu tarz açıklamalara maalesef alıştık..

Görünen o ki, saha dışındaki demeç savaşları sezon sonuna kadar devam edecek...

Bu sebeple, geçtiğimiz haftalarda sorduğumuz soruları yeniden sorma ihtiyacı duyuyoruz...

VAR kayıtlarının açıklanması, tartışmaları çığırından çıkaracak mı?

Bu durum, hakemlerin karar ve diyaloglarını etkileyecek mi?

Futboldaki güvensizlik ortamı, kayıtların açıklanmasıyla giderilebilecek mi?

Futbolda adalet sağlanabilecek mi?...

İlk kayıtların açıklanması sonrası "olumlu" yönde bir değişim yaşanmadı..

Bundan sonraki haftalar için de umut pek yok gibi....

Belki de 'var'ı doğru kullanmayı, yeniden öğrenmeliyiz