|

Mesele ön yargılarımız

Nefes Alevi-Bektaşi Kültür ve Eğitim Derneğince düzenlenen panelde, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin Alevi ve Sünni öğretim üyeleri birlik ve kardeşlik mesajı verdi. Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eğri, "Mesele ön yargılardan kaynaklanıyor. Her iki toplumun da ön yargılardan kurtulması gerekiyor" dedi.

Aa
00:00 - 31/12/2013 Salı
Güncelleme: 10:29 - 31/12/2013 Salı
Yeni Şafak
Mesele ön yargılarımız
Mesele ön yargılarımız

İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'nın destekleriyle organize edilen, Alevi ve Sünni kardeşliğini içeren "Kültürler Arası Kardeşlik" paneli, Çorum Devlet Tiyatrosu salonunda gerçekleştirildi. Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Eğri'nin başkanlığını yaptığı panelde, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muammer Cengiz ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Gül konuşmacı olarak yer aldı. Yrd. Doç. Dr. Gül, panel başkanı Osman Eğri'nin Alevi, diğer konuşmacı Muammer Cengiz'in ise Sünni olduğunu ifade ederek, "Biri Alevi, diğeri Sünni iki hocamız aynı masada ortak bir konuyu değerlendiriyor, ihtiyacımız olan budur" dedi. Prof. Dr. Eğri, kendisinin Alevi, diğer konuşması Muammer Cengiz'in ise Sünni olduğunu belirterek, "Her ikimiz de aynı üniversitede görev yapıyoruz. Hiçbir zaman aramızda bir ayrılık olmadı. Bu önemli bir noktadır" diye konuştu. Alevi ve Sünniler arasında yaşanan sorunların temelinde ön yargıların bulunduğunu vurgulayan Eğri, şunları kaydetti: "Mesele ön yargılardan kaynaklanıyor. Her iki toplumun da ön yargılardan kurtulması gerekiyor. En büyük ön yargılardan biri de Sünniler tarafından Alevilerin kestikleri kurbanların etlerinin yenmemesi. Aslında hatamız, biri süt, diğeri maya olan kaynaklardan mahrum olmamız. Süt, Kur-an'ı Kerim'dir. Hepimizin kaynağı odur ve bütün ayrışma o sütten her iki kesimin de yeterince içmemesinden kaynaklanıyor. Maya ise, Ehlibeyt'tir. Eğer bir Alevi ile Sünni arasında ayrışma varsa, Alevi Aleviliğini, Sünni ise Sünniliğini tam manasıyla yaşayamamasından kaynaklanıyordur"

"İNANÇ BOYUTUNDA BİRBİRİMİZİ KIRMAYA GEREK YOK"

Doç. Dr. Cengiz ise Alevi ve Sünni toplumların bir ve beraber olmaması için bir neden bulunmadığına dikkati çekerek, "Ayrışma için fark aranıyorsa fiziksel özelliklerden kaynaklı yani kısa-uzun boylu, sarışın-esmer diyerek bile ayrım yapılabilir. İnanç boyutunda birbirimizi kırmaya gerek yok. Farklılıklarımızdan çok, ortak yönlerimiz var ve bu ortak yönleri bulmamız, bu ortak yönlerimizin etrafında toplanmamız gerekiyor" dedi. Cengiz, şöyle devam etti: "Peygamber efendimizin torunu Hz. Hüseyin şehit edildi. Aradan yüzyıllar geçti, onun için hala hem Aleviler hem de Sünniler ağıt yakıyor, göz yaşı döküyor. Her iki kesim de Hz. Hüseyin'i kendi dışında görmüyor. Çünkü o, hepimizin peygamberi olan Hz. Muhammed'in torunu. İki toplum da Hz. Hüseyin için göz yaşı döküyor en büyük ortak nokta budur." Panele Vali Yardımcısı Sait Topoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, dernek üyeleri ve vatandaşlar katıldı.


10 yıl önce