|

Ordu'da 'Fındık Göçer' raporu

Ordu Valiliği, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na fındık göçerleri ile ilgili rapor hazırladı. Raporda, bölgeye gelen fındık işçileri ile göçerler arasında fark olduğuna dikkat çekildi.

İha
00:00 - 11/08/2008 Pazartesi
Güncelleme: 17:40 - 11/08/2008 Pazartesi
Yeni Şafak
Ordu'da 'Fındık Göçer' raporu
Ordu'da 'Fındık Göçer' raporu

Ordu Valiliği, her yıl Karadeniz'e fındık toplamak amacıyla gelen göçerler ile ilgili rapor hazırladı. Raporda, fındık işçiliği yapmak amacıyla bölgeye gelenlerin çoğunun sorunsuz bir şekilde iş bulduğunu, ulusal medyaya yansıyan grupların ise 'tavuk ve keçileriyle' gelen ve düzgün sisteme dahil olmak istemeyen göçerler olduğu belirtildi.

AK Parti Mersin Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı Zafer Üskül'ün isteği doğrultusunda hazırlanan valilik raporunda, gerçekten fındık işçiliği yapmak amacıyla bölgeye gelenlerin sorun oluşturmadığı, ancak küçük bir kesimin başlarında 'dayıbaşı' denilen ekip başlarının maniplasyonu ile sorun oluşturduğu kaydedildi.

Ordu Valiliği'nin, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na gönderdiği, fotoğraf ve video destekli raporu özetle şöyle: "İlimizde 220 bin hektar fındık alanı bulunmaktadır. Yıllık üretim 200 bin ton civarında bir ürün elde edilmektedir. Bu büyüklükte bir ürünü il içi insan gücüyle toplamak mümkün olmadığından il dışından insan gücü gelmektedir.Gelenlerin sayısı, rekolteye bağlı olarak değişmektedir. 2007 ürün sezonunda ilimize gelen işçi sayısı 4 bin 200 iken 2008 sezonunda ürünün bol olmasıyla birlikte 09 Ağustos 2008 itibariyle 7 bin 248 işçi mevcut bulunmaktadır. İlimiz Perşembe ilçesi Efirli beldesinde taşkın havzasıAkçaova Irmağı kenarına konan ve basının ilgisini çekmeye çalışan kişiler, yalnızca 87 çadırda yaşayan 540 göçerdir. Ordu'muza yıllardır il dışından tarım işçileri gelmektedir. Rakamlarda görüleceği üzere bunların çok az bir bölümü göçerdir. Diğer tarım işçileri sorunsuz bir şekilde önceden belirlenmiş olan usulle çalışacakları bahçelere doğrudan intikal etmekte, fındık hasadını takiben de sorunsuz bir biçimde illerine dönmektedir. Son günlerde ulusal medyaya yansıtılan hususlar düzgün bir şekilde devameden ve sorun oluşturmayan gerçek tarım işçileriyle ilgili olmayıp bu düzgün sisteme dahil olmamakta ısrar eden göçerlerden kaynaklanmaktadır. Az sayıdaki düzensiz bu göçerlerin oluşturduğu problemlerin tüm vilayete teşmil edilmesi büyük bir haksızlıktır."


"YANLARINDA KEÇİ VE TAVUKLARIYLA GELİYORLAR"

"İlimize fındık işçisi olarak gelenler, temsilcileri ve ilimiz ziraat odaları vasıtasıyla doğrudan çalışacakları bahçelere intikal etmekle birlikte; bir kısım göçerlerin de fındık işçilerinin geldiği bu sezondan istifade ile ilimizde çadır kurmaktadır. Bunlar normal geliş düzenine tabi olmayıp kendilerine talep gelmesi halinde, iş bulduklarında çalışmaktadırlar. Normal fındık işçileri yerleşik yapılarda ikamet ederek çalışmalarını sürdürürken, bunlar çadırlarda uygun olmayan şartlarda ve ilin değişikkesimlerinde yerleşmekte, yanlarında keçilerini, tavuklarını bile taşımaktadırlar. Bunların normal işçilerden yaşam biçimleri ve beklentileri çok farklı olup, yıl içerisinde tüm yurdu dolaşmaktadır. Hasat dönemlerinde Akdeniz, Ege ve İç Anadolu'ya gitmektedirler. İşçi temsilcileri ilimizde alınan dere yataklarına çadır kurma yasağını bu kişilere hatırlatmalarına rağmen bu yaşam biçiminde ısrar etmektedir. Bu ısrarda göçebelerin bu şekilde yaşamalarından menfaat sağlayan ve adına elçi dayıbaşı denilen ekipbaşlarının maniplasyonlarının etkili olduğu görülmektedir. İlimize bu şekilde gelen göçebeler de düzgün bir şekilde devam eden sisteme entegre oldukları takdirde, bu sıkıntıları yaşamayacakları gibi düzenli bir çalışma ortamına da kavuşacaklardır. Bunların işgücü arzına cevap verecek kadar bir işgücü talebi mevcuttur. Sorun göçerlerin düzene sokulmamış olmalarından kaynaklanmaktadır."


"ÇOCUK BEZİ VE ÇOCUK MAMASI İSTEDİLER"

"2006 ve 2007 yılında yaşanan sorunlardan sonra bu sene valiliğimiz aldığı karar böylesi çirkin, insan onuruna yakışmayan görüntülerin oluşmamasına yöneliktir. Valiliğimizin oluşturduğu komisyon göçerlere yer göstermemiş ama bir usul, yol göstermiştir. Ayrıca göçerlerin yerleştiği dere yataklarının sel havzası olduğu da görülebilir. Bölgede eğimin dik olması ve çok yağış alması ani sel taşkınlarına sebebiyet vermektedir. 11 Haziran 2008 tarihinde yaşanan sel felaketi buna örnektir. 9 Ağustos 2008Cumartesi günü Akçaova taşkın yatağında yerleşik göçerler üzerinde yapılan sağlık taraması sırasında ihtiyaç tespiti yapılmış ve sosyal yardım da yapılmıştır. Buradaki 87 çadırda yaşayan 540 kişinin 160 adedinin çocuk ve yaşlılardan oluştuğu; ihtiyaç tespiti sırasında göçerlerce çocuk giyeceği, çocuk bezi ve çocuk mamasının ağırlıklı olarak talep edildiği; yaşayanların aç kalmadıkları görülmüştür. Un türünden gıda maddesi hiç talep edilmemiştir. Valiliğimizce bu sene alınan karar doğrultusunda, şimdidenönümüzdeki yıl bu tür göçer vakalarının oluşmaması ve bu göçerlerin düzgün işleyen sisteme dahil edilmesi için ciddi önlemler alınması yönünde çalışmalar sürdürülmekte olup, önümüzdeki yıl bu görüntülere hiçbir şekilde sebebiyet verilmeyecektir."


GÖÇERLERİN İHTİYAÇ LİSTESİ

Öte yandan 9 Ağustos Cumartesi günü Akçaova Irmağı kenarındaki göçerler üzerinde yapılan sağlık taraması sırasında göçerlerin belirttiği ihtiyaç listesi şu şekilde gerçekleşti: "Aile sayısı: 60, çay 27, şeker 40, makarna 9, yağ 38, pirinç 10, un 21, süt 35, cici bebe 5, mama 1, çocuk bezi 19, çocuk giyecek 2, yetişkin giyecek 1."

16 yıl önce