Hava sıcaklığının 40 dereceye, nem oranının ise yüzde 90'a yaklaştığı Adana ve çevresindeki vatandaşlar, Çukurova'nın yaslandığı Toros Dağlarının eteklerindeki yaylalarda yoğunluğa neden oluyor. Türkiye'nin en sıcak şehirlerinden Adana'da, yaz sıcaklarından ve nemli havadan bunalan insanlar, serinleyebilmenin farklı yöntemlerini arıyor. Çukurova bölgesinin hemen yanıbaşındaki Toros Dağları'nın eteklerindeki yaylalar, serinlik arayan insanların imdadına yetişiyor. 2 milyondan fazla nüfusu olan kent, özellikle hafta sonları neredeyse boşalıyor. Sıcak ve nemden kaçan insanlar, kent merkezine yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Pozantı ve Tekir yaylalarına akın ediyor.
Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, kış aylarında 21 bin olan ilçe nüfusunun yaz döneminde Adana ve çevre illerden gelen vatandaşlarla 150 bine yaklaştığını bildirdi. İnsanların ramazan ayında daha çok yaylada konaklamayı tercih ettiğini ifade eden Çay, "Pozantı, Adana için çok önemli bir cazibe merkezi. Her akşam 20 dönümlük Akköprü mesire alanımızda bin kişinin iftar yapabileceği yerimiz var. İnsanlar evlerinde yaptıkları yemeklerle oruçlarını burada açıyor. Böylece, sıcaktan bunalan vatandaşlar ramazan ayını yaylanın temiz ve serin havasında rahatça geçiriyor" dedi.
Bölgede yaylalarda 55 yıldır konakladığını anlatan emekli Hasan Erdoğan (83), kışın il merkezinde yaşadığını, nisanda başlayıp eylül-ekime kadar ailesiyle yaylaya çıktığını söyledi. Gençlik döneminde komşularıyla eşyalarını kamyonlara yükleyip geldikleri yaylada çadırlarda kaldıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu: "Eskiden çadır kurardık, şimdi yayla evlerinde yaşıyoruz. Adana'da imkanı olan herkes, en az 2 ayını yaylalarda geçirir. Kimileri de günübirlik akşam gelip sabah dönüyor. Gün boyunca bahçesi olanlar bahçeleriyle uğraşır. Kendi bahçelerimizde domates, yeşil soğan, biber, patlıcan veya ağaçlarımızda vişne, kiraz, kayısı ve ceviz yetiştiririz."
Yaylacılardan Sabriye İnal da (81) hayat standartlarının yükseldiğine işaret ederek "Eskiden ekonomik durumuz iyi değildi buralara gelemezdik ve Adana'nın sıcağında kavrulurduk. Nerede öyle şimdiki gibi araba bolluğu, yollar da eskiydi. Kent merkezinden buraya 3 saatte gelinirdi, şimdi 45 dakikada gelebiliyoruz" dedi.