|

Patlamış Mısır ve Dünya Hayvanları Koruma Günü

Kahire''de, Adeviyye''de güvercinler konacak, tüneyecek, sessiz, güvenli ve yuvasını yapacak huzurlu bir yer bulamaz durumdadır. Acaba General Sisi hiç bunları düşündü mü? Artık çocukluğumuzun ''Dede masal anlat, nine mısır patlat'' mottosunu ''ABD masal anlat, Sisi mısır patlat'' tarzında yeniden yorumlamak hiç de teşbihte hata sayılmaz. Çünkü ilk mısır patlatma cihazı, şaşırmayın! ABD tarafından 1885 yılında üretilmiştir.

Prof. Dr. İbrahim Demirkan
00:00 - 8/10/2013 Salı
Güncelleme: 23:15 - 7/10/2013 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Kırk yaşın üzerindekiler hatırlarlar. ''Dede masal anlat, nine mısır patlat'' sözü çocukluğumuzun hafıza koleksiyonunda önemli bir yer tutar. Uzun kış gecelerinde değişik masallar dinledik biz çocukluğumuzda. Dinlediğimiz masalların tesirinde kalırdık bir sonraki masala kadar. O zaman kitle iletişim araçları, sosyal medya imkânlarının lafzı bile geçmezdi. İnternet daha doğmamıştı. Dünyadan pek haberimiz olmazdı. Haberler daha çok radyodaki acans(!) marifetiyle ulaşırdı köylerimize, evlerimize.

Patlamış mısır binlerce yıl önce Güney Amerika ülkeleri tarafından keşfedilmiş bir besin çeşididir. O zamanlarda patlamış mısırın patlama sesi (sisi değil!) ''kötü tanrının çekirdekten çıkıp kaçması'' şeklinde yorumlanmıştır.

Otuz iki yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin kötülüğü çekirdeğinden çıkartılıp18 gün içerisinde 11 Şubat 2012 tarihinde nihayetlendirilmesini takiben yapılan demokratik seçimler sonucuna göre Müslüman Kardeşler''in adayı olan Muhammed Mürsî Îsa el-Eyyat 17 Haziran 2012 tarihinde devletin başköşesine 5. cumhurbaşkanı unvanıyla oturdu. Mısır''ın 70 yüzyıllık tarihi boyunca ilk defa seçimle başa gelen lideri oldu. Ancak, bu rüya 3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır ordusunun askeri bir müdahale ile yönetime el koymasıyla kabusa dönüştü ve MISIR PATLADI!

İHMAL EDİLEN HAYVANLAR ALEMİ

Süregelen bu vahim manzaranın sadece insanoğluna mahsus spor müsabakalarını, ulusal ve uluslararası kongreleri, eğitim-öğretim etkinliklerini, ticaret hacmini, festivalleri, tiyatro sinema faaliyetlerini, şehirlerarası ulaşımı, uluslararası taşımacılığı, ve en önemlisi petrol fiyatları ile insanlarda diğerkamlık ve umut değerlerini menfi olarak etkilemesinin yanında, bu güne kadar ihmal edilen hayvanlar alemi de bu girdabın kaçınılamaz debisine sürüklemiştir.

Bu bağlamda hayvanlar ve hayvancılık sektörü darbeden ve kaostan nasibini almıştır. Sokak hayvanları ve yardıma muhtaç hayvanlar şarapnel, göçük altında kalma, acı, ıstırap ve bakımsızlıktan ölmektedir. Mısır olayı sadece insanlık cihetinden bir trajedi değil aynı zamanda hayvan refahı ve hayvan hakları yönünden de bir canilik göstergesidir. Korku sadece insanlara mahsus bir hissiyat değildir. Hayvanlarında elbette korkmaya hakları vardır. Ve bu durumu o ortamdan kaçarak sergilerler. Şu an Kahire''de, Adeviyye''de güvercinler konacak, tüneyecek, sessiz, güvenli ve yuvasını yapacak huzurlu bir yer bulamaz durumdadır. Açlık ve susuzluktan muzdariptirler. Acaba General Sisi hiç bunları düşündü mü? Hümanistliği bir kenara ne kadar hayvan sever bir komutan Sisi? Artık çocukluğumuzun ''Dede masal anlat, nine mısır patlat'' mottosunu ''ABD masal anlat, Sisi mısır patlat'' tarzında yeniden yorumlamak hiç de teşbihte hata sayılmaz. Çünkü ilk mısır patlatma cihazı, şaşırmayın! ABD tarafından 1885 yılında üretilmiştir.

HAYVANLARIN SAYGI GÖRME HAKKI

Göçmen kuşların göç yolları bu intifadan mütevellit etkilenir ve güzergahlarını, rotalarını başka ülkelerden geçecek şekilde tekrar güncellemeleri gerekir veya yönünü şaşırarak başka istikametlere seyir ederek telef olabilmektedirler. Dolayısıyla bazı göçmen kuşlar hiç alakası olmayan ve rotası dahilinde bulunmayan memleketlerde görülmektedir. O ülkelerde yeni hastalıkların zuhur etmesi söz konusu olmaktadır. Örneğin kuş gribi görülmeyen ülkelere hastalığın bu kuşlarla taşınması gibi.

''4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü.'' Hayvanların iyi şartlarda bakılmasının sağlanması, hayvanları korumak ve iyi davranılmasını tesis etmek amacıyla İngiltere''de 1882 yılında ''Hayvanları Koruma Birliği'' kurulmuş, takiben Hollanda''nın başkenti Lahey''de ''Dünya Hayvanları Koruma Federasyon'' resmiyet kazanmıştır. Federasyon 1931 yılında 4 Ekim tarihini ''Dünya Hayvanları Koruma Günü'' olarak ilan etmiştir.

Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ise 15 Ekim 1978 tarihinde Paris''te UNESCO merkezinde kabul edilmiştir. İlk 3 maddesi aşağıdaki gibidir;

1- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.

2- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir.

3- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

Ülkemizde ''5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'' 2004 yılında yürürlüğe girmiş ve ilk yasal düzenleme oluşturulmuştur. Bu kanunla bütün hayvanların yaşama hakları ve refahları güvence altına alınmıştır. Ancak günümüzde, Türk Ceza Kanunu''nda hayvanlar halen bir eşya vasfında nitelendirilmektedir. Acaba yeryüzünde satırları okuduğunuz esnada ne kadar hayvan lüzumsuz yere ve insanlık dışı muameleye maruz kalmaktadır. Herhangi bir tahmin!

11 yıl önce