Milli sporcu Sude Nur Çakır, Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası'nda Avrupa Şampiyonu olarak Türkiye'ye büyük bir gurur yaşattı. Ancak, şampiyona sonrası AK Parti İl Başkanı Hakan Han Özcan'ı ziyaret etmesinin ardından, CHP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ile olan sözleşmesi tek taraflı olarak feshedildi.
AK Partili siyasetçilerin tebriklerini kabul eden ve İl Başkanı Hakan Han Özcan'ın kutlama davetine katılan Sude Nur Çakır, bu ziyaretin ardından belediye tarafından sözleşmesinin feshedildiğini öğrendi. Milli sporcu Sude Nur Çakır ve babası Lokman Çakır, yaşanan skandal üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
"Karşılama dahi yapmadılar"
Sude Nur Çakır'ın babası Lokman Çakır yaşananları şu sözlerle anlattı;
"AK Parti çözsün kulüpten atıyoruz" dediler
"Sude 2 yıldır orada çocuğuma hesap açtırdım. Hesaplarına yatan paralar belli. Aldıkları bir eşofman takımı ve bir forma verdiler. Başka bir şey yok. Ben Gölbaşı Belediyesi'ne de gittim. Şu an CHP'li belediye Yakup Başkan'a da dedim. Sonra Hürriyet Ergezer'e gittim. Gölbaşı Spor Kulübü'ne bakıyor şu anda. 'Yardımcı olamayız' dediler. Muhammed Hoca'yı aramışlar. 'Bizi çiğneyerek oraya gittiniz. Bizim zıt parti olduğumuzu bilmiyor musunuz? Orada ne işi var? Bu bizim sporcumuz. Bu saatten sonra o çocuğun sporcu hakkını feshediyoruz' demişler. Gölbaşı'nda bir hemşehrimiz vardı; onu da aradım, o da spor kulübünde. Bana dediği şu: 'Siz bizi ezerek, bizi çiğneyerek sporcumuzu AK Parti İl Başkanlığı'na götürdünüz. Bundan sonra işinizi AK Parti çözsün, kulüpten atıyoruz' dedi. Telefonu yüzüme kapattı. Verdiği bir takım eşofman yani. Onu da geri iade edeyim. Ben onun parasına, eşofmana ihtiyacım yok. Ben muhtarım. Ben CHP'ye de gittim, MHP'ye de gittim, AK Parti'ye de gittim. Hepsiyle de giderim. Bizim kapımız herkese açık. Bu çocuğu o şekilde kulüpten atmaları etmeleri çok ayıp, utanç verici bir durum."
"Siyasi bir yaklaşımım yok"
Sabah'ta yer alan habere göre Sude Nur Çakır ise yaşadıklarını şu şekilde ifade etti:
"Madalyamı Cumhurbaşkanımıza götürmek istiyorum"
"Madalyamı Cumhurbaşkanımıza götürmeyi çok istiyorum. Onunla konuşmak, istişare etmek isterim. Gölbaşı'ndaki birçok kasap, manav ya da fırın görüyor, tebrik ediyorlar, çağırıyorlar ama bir kaymakam veya Gençlik Spor Müdürü çağırmıyor ya da Mansur Yavaş çağırmıyor. Ben bir milli sporcuyum. Her yere giderim ama onların çağırmaması büyük bir ayıp. Mansur Yavaş, kendi etrafındaki insanlara bakmalı.
"Hevesimi kursağımda bıraktılar"
Sporcuya verdiği desteği belki kendisi veriyor ama yanındakiler yapmıyor diyebilirim. Beni hiçbir yerde paylaşmadı, hiçbir yere çağırmadı, davet etmedi. Kendi spor kulübü öğrencisi olmama rağmen beni bilmiyorsa, çağırmıyorsa kendi ayıbıdır. Çağırsaydı ona da giderdim. Daha sevincimi yaşayamadan hevesimi kursağımda bıraktılar."